Elif Asar
Ev genci kavramı artan ekonomik belirsizlikler, işsizlik ve gelecek kaygısıyla günlük hayatın parçası ve yeni bir toplumsal sorun haline geldi. İşsizlik ve parasızlıkla sosyal hayattan kopan gençler yaşam mücadelesi verirken, aileler de bu sürecin getirdiği maddi ve manevi yükü omuzladı. 9. Köy Haber Merkezi, gençlerle yaptığı görüşmelerde bu sürecin bireysel ve toplumsal etkilerini, karşılaşılan sorunları ve olası çözüm yollarını ele aldı.
Büşra Kanal, üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamayan binlerce gençten sadece biri. Mezuniyeti sonrasında iş bulamamanın kendisini hem psikolojik hem de sosyal açıdan zorladığını dile getiren Kanal, liyakatsizlik ve ekonomik krizlerin bu durumun başlıca sebepleri olduğunu belirtti. Kanal, “Referans adı altında torpil aranması, başarılı bir öğrenci olsan bile iş bulamayacağını hissettiriyor” diyerek umutsuzluğunu ifade etti. Günlük yaşamının internet, kitap ve dizi-film çemberinde geçtiğini söyleyen Kanal, şu an için bir mesleği olmamasının sosyal yaşamını da kısıtladığını anlattı.
Büşra Kanal’ın annesi Gönül Kanal, “Emeklerinin karşılığını alamaması bizleri de çok üzüyor. Normal davranmaya ve yardımcı olmaya çalışıyoruz” sözleriyle çocuğunun iş bulamamasından duyduğu üzüntüyü aktardı.
Diğer bir ev genci olan Tuğçe Kamalı, akademisyenlik hedefiyle yüksek lisans için hazırlık yaptığını ancak iş tecrübesi eksikliği nedeniyle yaşadığı zorlukları paylaştı. Kamalı yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Bana uygun olan ve tüm kriterlerini karşıladığım bir işe, yerel gazeteye iş başvurusunda bulundum ancak kabul edilmedim. Kabul edilmemem çok da şaşırtıcı değil ancak olumsuz da olsa geri dönüş bile yapmadılar ve mülakata bile çağırılmadım. Oysa orası yerel bir gazete ve iş tecrübesi hususunda bir kriter bile belirtilmemişti. Bu durumda işe torpili olan birinin alındığı düşüncesi ağır bastı.”
Zamanını yüksek lisans sınavlarına hazırlanarak değerlendiren Kamalı, rutin yaşamın boğucu bir etkisi olduğunu ifade etti.
Tuğçe Kamalı’nın annesi Neriman Kamalı da “Üniversitede bir sosyallik var, mezuniyet sonrasında çocuklarda bir boşluk oluşuyor. Acele etmemesini̇, umudunu kaybetmemesini̇ söyleyerek destek olmaya çalışıyoruz” dedi. Türkiye’deki mülakat ve referans sorununa da dikkat çeken Neriman Kamalı, “Gereken şartları sağlasalar bile kendi alanında iş bulamıyorlar. İlla ki bir tanıdık ihtiyacı duyuluyor” şeklinde konuştu.
Her iki genç ve aileleri de liyakatin ön planda olduğu bir sistemin gerekliliğine inanıyor. Gönül Kanal, “Her alanda hak eden hak ettiği yere gelirse ve ‘Her genç üniversite okumalı’ anlayışından çıkılırsa sorunlar en azından hafifler” derken, Neriman Kamalı ise üniversitelerin kontenjanlarının azaltılması gerektiğini dile getirdi. Tuğçe Kamalı, üniversitelerde zorunlu staj uygulamasının gençlerin hem tecrübe kazanması hem de iş bulma şansını arttıracağını belirtti.
Oyunda Kal Derneği Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ece Çiftçi Sarıcıklı, “Ev Genci” kavramının yaygınlaşmasının arkasında ekonomik, toplumsal ve kültürel birçok faktörün bulunduğunu belirtti. Sarıcıklı, “Genç işsizlik oranlarının yüksekliği ve istihdam olanaklarının sınırlı olması, bu durumun en büyük nedenlerinden biri. Pandemi sonrası ekonomik dalgalanmalar, gençlerin iş gücü piyasasına girişini zorlaştırdı. Düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak istemeyen gençler, bu süreçte evde kalmayı tercih ediyor. Ayrıca, üniversite mezunu gençlerde ‘Mesleğimle ilgili iş bulamıyorum’ endişesi yaygın” şeklinde konuştu.
Toplumsal dinamiklerin de bu süreci etkilediğine dikkat çeken Sarıcıklı, “Türkiye gibi topluluk odaklı kültürlerde, aile yapısının koruyucu rolü, gençlerin bağımsızlık yolculuğunu ertelemelerine neden olabiliyor. Gençler, ekonomik belirsizliklerle başa çıkmanın bir yolu olarak ailelerinin desteğiyle evde kalmayı tercih edebiliyor. Ayrıca, teknolojinin gelişimiyle sosyal hayat dijitalleşti ve gençler fiziksel olarak bir yere gitmek yerine çevrimiçi platformlarda sosyalleşmeyi tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
Gençlerin iş bulma sürecinde karşılaştıkları en büyük zorlukların ekonomik engeller olduğunu vurgulayan Sarıcıklı, yüksek öğrenim görmüş gençlerin, alanlarında bir işe yerleşebilmek için uzun süre beklemek zorunda kalmalarının motivasyon kaybına yol açtığını belirtti. Bazı sektörlerde staj bile yapamadıklarını belirten eğitimci Sarıcıklı, “Bu da onların, gerekli deneyimi edinmeden önce iş dünyasına adım atmalarını engelliyor” dedi.
Oyunda Kal Derneği’nin bu sorunları aşmak için gençlere çeşitli projeler ve destekler sunduğunu belirten Sarıcıklı çalışmalarını şöyle anlattı: “İş Pasaportum projemizle gençlerin kendilerini tanımalarına, becerilerini geliştirmelerine ve iş dünyasının beklentilerini anlamalarına yardımcı oluyoruz. Ayrıca, mentorluk ve koçluk hizmetlerimizle gençlere rehberlik ederek iş dünyasına adım atmalarını kolaylaştırıyoruz. Ekonomik bağımsızlıklarını kazanamayan gençler, özgüvenlerini kaybediyor ve gelecek kaygısı yaşıyor. Maddi sıkıntıların yanı sıra duygusal ve psikolojik olarak da zorlanıyorlar. Bu durum, gençlerin kişisel tatminlerini, hayal kurma becerilerini ve hedef belirleme kapasitelerini sınırlayarak potansiyellerini gerçekleştirmelerini engelliyor.“
Aile dinamiklerinin de bu süreçten etkilendiğine dikkat çeken Sarıcıklı, “Uzun süre ailelerinin yanında kalmaları, ebeveyn-çocuk arasındaki bağımlılığı artırabilir ve bu da jenerasyon farkı yaratarak iletişim sorunlarını derinleştiriyor.” şeklinde konuştu.
Ev gençlerine yönelik gerçekleştirdikleri çalışmalarla ilgili önemli bulgular ve çözüm önerileri paylaşan Sarıcıklı, “Yaptığımız projelerle gençlerin ihtiyaçlarını anlamayı ve onlara daha etkili bir şekilde nasıl yardımcı olabileceğimizi keşfetmeyi hedefledik. Bu çalışmalar, sadece gençlerin değil, toplumun da daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sağlıyor.” dedi.
Ece Çiftçi Sarıcıklı şöyle konuştu: “Gençler, kendi potansiyellerini keşfetmek için daha fazla rol modele ve girişimcilik rehberliğine ihtiyaç duyuyorlar. Ancak birçok genç, deneyim paylaşımı yapabilecek bir yol göstericiye sahip değil. Ailelerin gençlere sağladığı destek bazen bağımlılığı artırabiliyor. Bu desteğin doğru ve dengeli bir şekilde verilmesi, gençlerin girişimcilik ruhunu geliştirmek ve bağımsızlıklarını kazanmaları açısından kritik.”
Dijital yoksulluk sorununa da değinen Sarıcıklı, teknolojiye erişimin sınırlı olmasının gençlerin dijital beceriler geliştirmesini engellediğini ve bu durumun uzaktan çalışma fırsatlarından yararlanmalarını da zorlaştırdığını vurguladı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.