Aynı meslekteki eşler anlatıyor: “Hem avantajı, hem dezavantajı var”
Aynı meslekteki eşler anlatıyor: “Hem avantajı, hem dezavantajı var”
Aynı mesleği yapan eşler, bundan yarar mı yoksa zarar mı görüyor? 9. Köy, çeşitli mesleklerden aynı işi yapan eşlerle görüştü. Meslektaş eşlerin kimisi, hem hayat arkadaşı, hem iş arkadaşı olmanın avantajlarını anlatırken, kimisi "meslektaş evliliğini önermediğini" söyledi.
Aynı meslekten kişilerin yaptığı evlilikler, iş hayatında avantaj mı, yoksa devantaj mı getiriyor? 9. Köy, aynı mesleği yapan eşlerle konuşup, hayat arkadaşlığı ile iş arkadaşlığının yarattığı avantaj ve dezavantajları sordu. Meslektaş eşlerden kimisi durumun “avantajlı” olduğunu anlatırken, kimisi “meslektaş evliliğini önermiyorum” dedi.
Doktor olan Nuray Güllü ve Arif Sarı çifti, hem evli, hem de meslektaş olmanın “avantajlı olduğunu” ifade ettiler. Mesleklerinde karşılaştıkları zorluklar konusunda birbirlerini daha iyi anladıklarını belirten çift, 9. Köy’e şunları anlattı;
“Doktorların yaşadığı zorluklar karşısında daha iyi empati kurabiliyor ve birbirimize destek olabiliyoruz. Birbirimizin hassasiyetlerini daha iyi anlayabiliyoruz. Orta çevre ve muhabbetlerimizin olması ilişki dinamiğini olumlu etkiliyor. Tatil günlerinin aynı olması da avantaj bizim için. Hayatımızdan örnek verecek olursak doktorluk mesleğinde nöbet tutmak gibi uzun süreli mesailer önemlidir. Bu durumu ikimizin de yaşıyor olması karşımızdakinin yaşadığı zorluğu, stresi ve uykusuzluğu en iyi anlayan kişi olmamızı sağlar. Genel olarak eşimizin mesleği üzerine olan hassasiyetini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Tıbbi bir muhabbet olduğu zaman birbirimizle anlaşmayı kolaylaştırır. Belli zorluklar olsa da, daha iyi anlaştığımızı düşünüyoruz. Örneğin başkameslekte biriyle evlenmiş olsaydık, mecburi olan nöbetlerimizde hastaneye gecenin bir yarısı gitmemizi belli bir yerden sonra anlamayacağını düşünüyoruz. Hasta söz konusu olduğunda bir doktor eşin hassasiyetinin, farklı meslek grubundan bir eşe göre daha fazla olacağı kanaatindeyiz.”
“Dezavantajlarına rağmen meslektaş evliliğini öneriyoruz”
Meslektaş olmanın dezavantajlarını, “Farklı günlerde nöbet tutmak zorunda kaldığımız zamanlar daha fazla ayrı vakit geçirmek zorunda kalıyoruz” sözleriyle anlatan çift, şöyle konuştu;
“İleride çocuk olması durumunda ise eşlerin ikisinin de yoğun çalışma koşullarının olması çocuğa bakım konusunda endişe yaşamamıza neden oluyor.” Sarı çifti, dezavantajlara rağmen meslektaşların birbirleriyle evlenmesini önererek sözlerini noktaladı.
Öğretmenler için tatilin aynı dönemde olması avantaj
İlyas ve Betül Bozkurt
Öğretmen olan Betül ve İlyas Bozkurt çifti ise meslektaş olmanın dezavantajlarını şöyle ifade ettiler;
“Kalabalık ve gürültülü bir ortamda çalıştığımız için bazen sakin bir ortam ihtiyacımız oluyor ve bu yüzden eşler arasında çalışma zamanlarında iletişimin azaldığı dönemler de oluyor. Aynı zamanda öğretmen olmanın kendi çocuğunu yetiştirmede ve çocuğunun olması da öğrencilere davranışımızda olumlu ve olumsuz etkileri oluyor. Aradaki öğretmen-öğrenci, ebeveyn-çocuk mesafesini ayırmak zor olabiliyor. Fark etmeden çocuğumuza öğrencimiz gibi davrandığımız zaman oluyor.Bu durum olumsuz sonuçlar doğuracağı için bu konuda çok dikkatli davranmak gerekiyor. Bir diğer dezavantaj ise mesela yorulduğumuz zamanla aynı ve en azından ikimizden birinin çocukla ilgilenmesi gerekir. Fakat ikimiz de yorgunuz ve ilgi bekleyen bir çocuğumuz var. Fedakarlık bu noktada sırasıyla başlıyor.”
Öğretmen çift, meslektaş olmanın avantajının ise, yaşanan gelişmelere karşın daha iyi empati kurabilmek olduğunu söyledi. Bozkurt çifti, “Tatilimiz aynı zamanda olduğu için daha çok vakit geçirme fırsatı bulabiliyoruz. İki öğretmen olarak da sürekli çocuklarla zaman geçirdiğimiz için ikimiz de kendi çocuğumuza karşı farkındalık kazanıyoruz” bilgisini verdi. Betül Öğretmen,“Farklı meslek, farklı düşünce ve farklı davranış da demek olduğu için ikimizden birinin öğretmen olmaması belki de daha eğlenceli olabilirdi. Aynı olmak sıkıcılığı arttırabilir” ifadesini kullandı.
“Hem aynı büroda, hem de aynı evde olmak dezavantaja dönüşebiliyor”
Aynı büroyu yaklaşık 6 yıldır paylaşan avukat çift Dilşa Dilovan Bozkuş ve Ahmet Ergin Sözen, hem ortak hem de ayrı davaları takip ediyorlar. Dayanışmayı hem evde hem de işte sürdürmeye çalıştıklarını aktaran çiftin iki yaşında bir de çocukları var. Avukat çift, meslektaş olmanın dezavantaj ve avantajlarını şu sözlerle anlattılar;
“Aynı büroda ve evde olmak zaman zaman dezavantaja dönüşebiliyor. Gergin bir iş yapıyoruz ve ülkenin içinde bulunduğu ortam, ekonomik şartlar düşünülünce bazen iş ortamında ters giden bir durum, iletişim bozukluğuna neden oluyor. Dolayısıyla eve de yansıyabiliyor. Avukatlık mesaisi belirsiz bir iş. Bazen günlerce adliye, cezaevi veya idari yerlerde işler sürebiliyor, eşler avukatsa bir diğerini anlaması kolaylaşıyor. Ama temel mesele, art niyet taşımadan insanın birbirine emek vermesi ve çabalaması. Gerisi bir şekilde çözülüyor.”
Avukat Sözen, “Dilovan daha fazla çocukla hemhal olmak durumunda kalınca onun işlerini de ben yürütmeye çalışıyorum. Bu önemli bir avantaj aslında. Güven ve kaygı duymadan iş yürütmek zor. Hele avukatlıkta müvekkile karşı olan sorumluluklar düşünüldüğünde meslektaş karı koca olmak kolaylık sağlayan bir durum” diyerek konuştu.
“Eşimin başka meslekten olmasını isterdim”
Arkeolog olan Naime Sağlam Erdoğdu ise meslekte 22 yılını doldurmuş ve iki yıldır da evli. Erdoğdu, eşinin de arkeolog olmasından yakınarak, bunun gerekçesini ise şu sözlerle anlattı;
Erdoğdu çifti
“Sürekli birlikte olmak ve beraber aynı şeyleri yapmak iyi bir fikir değil ama meslektaş olunca bu kaçınılmaz. Bence farklı şeyler yaşamak farklı deneyimleri paylaşmak daha iyi olabilir. Hatta iş ortamında bir tartışma çıktığı zaman eş ile bu ortamı paylaşmak ayrıca dezavantaj. Başka dezavantaj ekleyecek olursam eşimle akşamları evde oturduğumuzda farklı sohbetler konuşmaya çalışıyoruz ama sonra bir bakıyoruz ki tekrar mesleki konuları içinde buluyoruz kendimizi. Hâlbuki biz başka şeyler konuşmak istiyoruz iş dışında. Ama meslektaş olmanın getirdiği bir başka durum da bu. Bir erkeğin bir arkeologla evlenmesini kesinlikle önermiyorum çünkü sohbetler yapılacaklar hep kısır döngü içine giriyor ve bu gerçekten çok sıkıcı. Eşimin başka meslekten olmasını isterdim.”
Arkeolog Erdoğdu, eşiyle aynı mesleği paylaşmanın avantajını ise şu şekilde sıraladı: “Bir şeyleri paylaşabilmek, sahadaki bilgi ve deneyimleri paylaşabilmek keyifli. Arkeologlar genelde yaz aylarında çalışırlar ve bazen aylarca ayrı kalmak zorunda kalabiliyorlar. Yanı sıra kazı bölgesinde farklı insanlarla bazen aynı kazı evini paylaşmak zorunda kalabiliyoruz.”
Gazeteci olan Gül ve Halit Demir çifti ise bir çocuk sahibi olarak meslektaş olmanın özellikle deprem bölgesinde çalışmanın ve yaşamanın ne gibi etkileri olduğuna dikkat çekerek şunları aktardı:“Meslektaş karı koca olarak birbirimizi destekliyoruz ve teknik olarak da geliştiriyoruz. Haber bulma konusunda da birbirimize fikir veriyorduk. Mesaisi olmayan bu işi ancak gazeteci bir eş anlayışla karşılayabilir. Çünkü gecemiz gündüzümüz yok. Yaptığımız haberlerin ucu bir yere dokunuyorsa bunun karşılığının olası ihtimallerini dezavantaj olarak sayabiliriz. Mesleğimiz stresli ve elimizde olmadan eve yansıtıyoruz. Yaptığımız haberlerin mesaisi bazen eve taşınıyor ve çocuğumuza ayırmamız gereken zamandan gidiyor. Bunlar da meslektaş olmanın dezavantajı.”
Aynı mesleği paylaştığı insan ile aynı hayatı paylaştığından genel olarak memnun olduğunu aktaran Gül Demir ise şu ifadeleri kullandı:
“Aynı mesleği paylaştığım insanla hayatımı da paylaşmam genel olarak güzel. Beni daha iyi anlayabildiğini düşünüyorum. Bana çok destek oluyor. Dezavantajlar noktasında ise aynı stresi paylaşıyor olmayı, aynı işi yapıyor olunca bir haberde farklı fikir sahibi olmayı örnek verebilirim. Mesai kavramı, özel ve sosyal hayat kavramı maalesef çok olumsuz etkileniyor. Bekârken bu sorun olmuyordu. Ben haberde iken eşim evde beni bekliyor olması psikolojik anlamda da yıpratıcı oluyor. Yanı sıra olaya çocuk dâhil olunca meslekle arama bir çizgi koymak zorunda kalıyorum ama gazetecilikte zor. Bu durumda da eşimle meslektaş olduğumuz için beni anlıyor ve bana destek oluyor. Eğer ki eşim başka meslekten olsaydı ben çocuğu ona daha rahat bırakıp işime yoğunlaşabilirdim ama her ikimizin de haber üretmek zorunda kaldığı noktada zorlanıyoruz. Çünkü yoğunluk zamanlarımız neredeyse aynı oluyor. Depremle beraber evimize de giremiyoruz ve işimizin en yoğun olduğu zaman meslektaş olunca çocuğun sorumluluğunu iki taraftan birine bırakamadık.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.