Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerin en çok yerleştiği şehirlerden biri de Gaziantep. Suriyeli mültecilerin de en çok çalıştığı yer Ünaldı Sanayi Sitesi. Geçmişte dokumacıların çalıştığı ve birçok direnişe sahne olan Ünaldı Sanayi Sitesi, Başpınar Organize Sanayi Sitesi’nin kurulmasının ardından yerini irili ufaklı atölyelere bıraktı. Bu atölyelerde çalışanların yüzde 99’unu ise Suriyeli mülteciler oluşturuyor. Düşük ücret ve güvencesiz ortamlarda çalışan Suriyeli mültecilerin zaten zor olan çalışma koşulları, pandemi süreciyle beraber daha da zor bir hal aldı. Suriyeli mülteci işçiler pandemi sürecinin kendilerine yönelik etkilerini 24 Saat’e anlattılar.
“ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ DAHA DA ZORLAŞTI”

Ali, sanayi sitesinde çalışan binlerce genç işçiden biri. 21 yaşındaki Ali, 8 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçarak Gaziantep’e gelmiş. O günden beri mont dikim atölyesinde çalışıyor. Zor şartlarda çalıştığını ama mecbur olduğunu söyleyen Ali, “Su, elektrik faturaları, evin kirası var. Mecbur çalışmak zorundayız. Koronavirüs ile beraber çalışma koşullarımız daha da zorlaştı. Bu süreçte herhangi bir destek de görmedik. Çalışma koşullarımız zorlaşsa da ücretlerimiz artmak yerine daha da azaldı. İşlerin azalmasını gerekçe gösteriyorlar. 8 yıldır buradayım. Ekonomi zayıfladı, hareketsizlik var. Her şeye de zam geldi. Zaten biz buraya geldiğimizde her şeyin fiyatı arttı. Zamlarla beraber artık her şey daha pahalı. Koronavirüs sürecinde bunları karşılamak daha da zorlaştı” dedi.
“ÇALIŞANLARIN YARISINI GÖNDERDİLER”

Koronavirüs tüm mülteci işçilere aynı derecede etki etmiş durumda. Bunlardan biri Ünaldı’da matbaacılık yapan Sami. 4.5 senedir Ünaldı’da matbaacılık yapıyor. Savaştan kaçarak geldikleri için Türkiye’de mecburen yarı zamanlı çalışmak zorunda olduklarını ifade eden Sami, “Şimdi virüs çıktı. 3-4 aydır doğru düzgün iş yok. Burada çalışanların yarısını gönderdiler. Çalışanlar da zor koşullarda çalışıyor. İş olmadığı zamanlarda da oturuyoruz. Buradaki dükkanların çoğu pandemi döneminde kapandı. Cumartesi ve pazar günleri yasak geldi. O zamanlarda çalışmıyoruz. Böyle olduğu için de maaşlarımız düşüyor. Bu insanların aileleri var. Nasıl geçinecekler, nasıl bakacaklar ailelerine? Dükkan sahipleri bile zor durumdayken işçiler ne yapsın?” diye konuştu.
“HİÇBİR DESTEK GÖRMEDİK”
Gerek Türkiye’de çalışmaya başladığı tarihten itibaren gerek de pandemi sürecinde devlet tarafından hiçbir destek görmediklerini vurgulayan Sami, şunları söyledi:
“Bize geziyorlar diyorlar. Biz gezmiyoruz, ben işten çıkar çıkmaz eve gidiyorum. Temel ihtiyaçlarımı bile zor karşılıyorum. Gezmeye nasıl fırsat bulayım? Her ay her şeye zam geliyor. Benim ev sahibim bu sene koronavirüs var diye eve iki kat zam yaptı. Ona virüs etki ediyor da bana da etki ediyor. İstersen otur istersen çık diyor. Zaten Türkiye’de koşullarımız zordu, koronavirüs yüzünden daha da kötü oldu.”
“VİRÜSTEN DOLAYI İŞ BULAMIYORUM”
Ünaldı’da dolaşmaya devam ediyoruz. Öğle molasında işçiler yemek yedikten sonra bir arada çay içip sohbet ediyorlar. Yanlarına gidip sohbet ediyoruz. İşçilerin arasındaki 29 yaşındaki Cemal, 1.5 ay önce işten çıkarılmış. Kendisiyle beraber birçok arkadaşının çıkarıldığını söyleyen Cemal, patronun işlerin azalmasından kaynaklı kendilerini çıkardığını aktarıyor. Çalıştığı süreçteki durumunu sorduğumuz Cemal, “14-15 saat çalışıyorduk. Buna karşılık çok az para alıyorduk. O parayla geçinmek çok zordu. Bir de koronavirüsün çıkmasıyla durum daha kötü oldu. Çalıştığımız yerde hiçbir önlem alınmıyordu. Uzun süre sonra maske ile çalışmaya başladık. Maskeyi de kendimiz alıyorduk. Onun dışında hiçbir önlem yoktu” dedi.
1.5 aydır işsiz olduğunu ve geçimini sağlayamadığını söyleyen Cemal, “İş arıyorum ama bulamıyorum. Çünkü çoğu işletme virüsten dolayı işçi almıyor. Bu süreçte destek de almıyorum. Evin ihtiyaçlarını çalışan diğer kardeşlerim zar zor karşılıyor. Onlar olmasa hiç geçinemeyeceğiz. Bir tarafta işsizlik var bir tarafta ölüm var, ikisinin arasında kaldık. Ne yapacağımı bilmiyorum” diye konuştu.
“MÜLTECİ İŞÇİLER DAHA FAZLA ETKİLENDİ”
Pandemide bütün işçilerin etkilendiğini ama mülteci işçiler daha fazla etkilendiğini vurgulayan DİSK Tekstil İş Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, pandemiden önce de mültecilerin büyük çoğunluğunun kayıt dışı ve son derece güvencesiz, düşük ücretle çalıştırıldığını belirtti. Ayrıca mülteci işçilerin Türkiyeli işçilerden daha fazla hak gaspına uğradıklarını dile getiren Türkmen, “Yasal yollara başvurmak gibi olanakları da yok. Bir de üstüne pandeminin üretime etkisi gelince mülteci işlerin durumu daha da zorlaştı. Özellikle ekonomide küçük üretim yapan yerler daha çok etkilendi. Atölye, merdiven altı dediğimiz yerler tamamen kapandı. Suriyeli mülteciler de en çok bu alanlarda çalışıyordu. Bir de sokağa çıkma yasaklarında fabrikaların çoğu kapsam dışı bırakıldı. Buralarda çalışan işçiler yasaklardan muaf tutuldu. Ancak mülteciler yasal işçi olmadığı için çalışma izinleri de yok. Bunun yanı sıra, kayıtlı isçilerin işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği gibi sınırlı da olsa yardımlar alabilirken mülteci işçiler bunlardan da faydalanamıyor. Salgına karşı tedavi ya da önlem koşullarından da yararlanamadılar” dedi.
“GEÇİMLERİNİ GARANTİYE ALACAK ÖNLEMLER ALINMALI”
Gaziantep’te vaka sayılarının Suriyeli mülteciler arasında az olduğuna dair açıklamalar yapıldığını hatırlatan Türkmen, “Bunun sebebi, pek çok mültecinin test yaptırmaya, önlem almaya fırsatı olmadığı için kayıtlara geçmemesidir. Hepsini göz önüne aldığımızda, Türkiye’deki tüm işçiler etkilenmiş olsa da mülteciler pandemiden önce de zor olan koşulları daha da katmerleşti. Zor koşullarda, düşük ücretlerle hayatlarını sürdürmeye çalışan mülteciler, bu olanağını da yitirmiş durumda. Bu yüzden mültecilerin asgari geçimini garantiye alacak önlemlerin alınması lazım” ifadelerini kullandı.
HABER : CENGİZ ANIL BÖLÜKBAŞ / GAZİANTEP
1
Azerbaycan akraba evliliklerini yasakladı
6177 kez okundu
2
Azerbaycan’da taksi sorunu: Taksi çok, fiyatı ucuz, trafiğe yük!
5939 kez okundu
3
Halfeti’nin çiçeği ‘Karagül’ü dünya tanıyor
5918 kez okundu
4
Kadın motokuryeler sorunlarla karşı karşıya
4796 kez okundu
5
Türkiye’de mülteciler ve geri göndermeler
4439 kez okundu
6
Diyarbakır Cezaevi’ne iş makinaları girdi: İşkencenin izleri mi siliniyor?
4376 kez okundu
7
Kadının soyadı düzenlemesi ve online satılan dini nikah cüzdanı
4357 kez okundu
1
Balkanlardan Bursa’ya uzanan yaşamlar: Göçmenlik
7747 kez okundu
2
Doğuda 30 yıl önce köyleri boşaltılıp, zorunlu göçe tabi tutulan insanlara ne oldu?
6765 kez okundu
3
“Aile diş hekimliği” sözü tutulmadı: 40 bin ağız ve diş sağlığı teknikeri atama bekliyor
3780 kez okundu
4
Türkiye’nin kültürel zenginliği: Süryaniler
2978 kez okundu
5
Uygurlar vatandaşlık istiyor
2864 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.