Tolga Çifci
Birçok haber sitesi, reklam ve okuyucu sayısını artırmak için tık avcılığına başvuruyor. Abartılı, manüpilatif başlıklarla okuyucu çekme yöntemi olan “tık avcılığı”, okuyucuyu yoran ve çoğu zaman yanıltan bir uygulama. İletişimciler ve habercilere göre, bu durumun en büyük sorumlusu, reklam vermek için belli bir tıklanma oranını zorunlu tutan Basın İlan Kurumu.
Tık avcılığı, genellikle daha fazla görüntülenme amacıyla, bazen yanıltıcı ya da abartılı başlıklar kullanılarak oluşturulan
haberleri tanımlıyor. Bu tür içeriklerde dikkat çekici, duygusal veya şok edici başlıklarla okuyucunun ilgisi çekilmeye çalışılıyor ve
haberin üzerine tıklaması sağlanıyor.
Basın İlan Kurumu (BİK) 1 Şubat 2023 tarihli Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’nde düzenlemeye gitti. Yapılan düzenleme,
BİK’in, haber sitelerine reklam ve ilan vermesi için belli bir tıklanma, yani okunma oranına ulaşmasını zorunlu kılıyor. İnternet sitelerini, 6 farklı kategoriye göre sınıflandıran BİK, genel kategorideki bir haber sitesine resmi ilan vermek için en az 32 gazeteci çalıştırma zorunluluğu getiriyor, günlük 240 haber, 250 bin tekil ziyaretçi ve 750 bin sayfa görüntülenme sayısı istiyor. En alt kategorideki haber sitesinin ise en az 4 gazeteci çalıştırması, günlük 40 asgari haber yapması, bin 500 tekil ziyaretçi ve en az 4 bin 500 sayfa görüntülenme sayısı alması gerekiyor.
Dr. Gökhan Bulut
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü Öğr. Gör. Dr. Gökhan Bulut, çok az sayıdaki siteler hariç, haber portallarının Basın İlan Kurumu’nun belirlediği tıklanma sayılarına ve sayfada kalma süresine ulaşmasının neredeyse olanaksız olduğu görüşünde. Günümüzde haber okuma alışkanlığının azaldığına dikkat çeken Bulut, haber sitelerinin çoğu için BİK hedeflerinin “hayale” dönüştüğünü belirterek, “Bu durumda da gazetecilik dışına çıkılması, adeta BİK eliyle teşvik edilmiş oluyor” görüşünü dile getirdi.
Bulut, haber sitelerinin BİK’in istatistiklerini yakalayabilmek için başvurdukları yöntemi ise şöyle anlattı:
“İnternet siteleri BİK’in istatistiklerini yakalayabilmek için Google kaynaklı trafiği arama motoru optimizasyonu (SEO) ile artırma yoluna gidiyor. Böyle olunca ya gazetecilerden SEO tekniklerini bilmesi ve uygulaması isteniyor veya SEO uzmanları gazetecilerin yerini alıyor. Her iki durumda da içerik haberin önüne geçiyor. İlgi çekeceği düşünülen içerikler ve algoritma hesaplamalarına uyumlulaştırılan metinler öne çıkıyor ve bu dijital yöntemler araç olmaktan çıkıp amaç haline geliyor.”
Kriterleri yakalayabilmek ve ziyaretçi trafiğini artırmak için gün içinde çok sayıda haber ve içerik girilmesi gerektiğini belirten Bulut, bu ihtiyacın mesai saatlerini uzattığını ve haberçiler için daha yoğun bir çalışma getirdiğini vurguladı. Bu durumun, masa başında,
neredeyse molasız ve “kopyala-yapıştır” yöntemiyle, günün bitirilmesine yol açtığına dikkat çeken Bulut, “Nitelik ve etik değerlere uyum için gerekli zaman ve kontrol işlemleri ihmal ediliyor. Ayrıca zaten oldukça düşük ücretlere çalışan gazeteciler psikolojik ve bedensel baskılarla ve hastalıklarla karşılaşıyor” dedi.
Bulut, yönetmeliğin tek olumlu yanının ise “kayıtlı istihdam ve çalışana asgari ücretin altında bir ücret verilmesinin engellenmesi” olduğunu söyledi.
Barış Avşar
Gazete Duvar Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar, ölçümlemeleri Google Analytics rakamlarından takip ettiklerini söyledi. Alternatif medyanın kendi reyting sistemini yaratamadığını belirten Avşar, bunun sebebinin yüksek maliyetler olduğunu vurguladı. BİK ile karşılaştırdıklarında rakamların çok büyük değişikliklere yol açmadığını ifade eden Avşar, başka kurumlarda büyük farklılıklar gözlemlenebildiğini dile getirdi. Haber siteleriyle ilgili Google algoritma değişikliklerine dikkat çeken Avşar, Google’ın “SEO içeriklerini bitireceğiz” demesine rağmen sonucun öyle olmadığını aktardı. Avşar, “Her ülkede merkez medya dediğimiz 3-5 yer yukarda kaldı geriye kalan internet sitelerinde düşüş yaşandı. Türkiye’de de böyle. Google’ın bu anlamda tekel olarak davranması sağlıklı değil. Google bu konuda şeffaf ve açık bir politika izlemiyor” dedi.
Mustafa Büyüksipahi
12punto.com.tr haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi, tık avcılığının, geçmişten bu yana Türk internet haberciliğinin en büyük sorunlarından biri olduğunu söyledi. İçerikte sonuca ulaşılamayan durumların bile olduğunu belirten Büyüksipahi, sorunun temelinde etik değerlerden uzaklaşma ve var olma çabası olduğunu aktardı. Büyüksipahi, BİK’in düzenlemesi olmadan önce de tık avcılığına yönelik yayın anlayışının mevcut olduğunu ancak yönetmelik değişikliğinin bu durumu normalleştirdiğini ve artırdığını dile getirdi:
“Etik yaklaşım sergileyen haberciler elbette öncelikli olarak haberin içeriğine odaklanıyor. Lakin olumsuz haber okumaktan yorulan ve bir bilgi haber bombardımanıyla karşı karşıya kalan okur, bazen anlamsız ya da faydasız diye nitelendirebileceğimiz içeriklere yönleniyor. Trafik kriterlerini karşılamak zorunda olduğunu düşünen yapılar da bol miktarda galeri hazırlıyor, tekrar bilgiler servis ediliyor, gizemli başlıklar atılıyor, ne yazık ki çok sayıda ve sürekli değişen parametreler değişen algılar ve okutma stratejilerinin geliştirilmesine neden oluyor.”
Gözden kaçanın kaliteli yayıncılık olduğunu belirten Büyüksipahi, çok az kişinin ilkesel davrandığını söyledi. Büyüksipahi, başta internet haber platformları olmak üzere gazetecilik ağları ve sistemlerinin Google etkisinden kurtulacakları modeller geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Avukat Gökhan Tekşen
Avukat Gökhan Tekşen, BİK’in basılı gazetelerin maliyetleri yüzünden ve reklam pastasındaki payı artırmak için internet gazeteciliğini teşvik ettiğini söyledi. Tekşen, hukuki anlamdaki çarpıklığın yönetmelikle düzenlenmesi ve idarenin tasarrufuyla hareket edilmesi olduğunu belirtti. Gazeteciler Cemiyeti’nin Nisan 2023’te, yönetmeliğin iptali için açtığı davanın Danıştay 10. Dairesi’nde görüldüğünü belirten Tekşen, başvuru gerekçelerini şöyle anlattı:
“Basın mevzuatına, ifade ve basın özgürlüğüne, gazetelerin mali yapısının korunmasına ilişkin hükümler dava konusu edildi. Davadaki temel konulardan bir tanesi bu veri trafiğinin sadece BİK’in veri sistemi esas alınarak yapılacak olmasıydı ve bunun da denetlenme kısmında itirazda bulunuldu. Biz dava açtıktan sonra veri akışında düzenlemeye gidildi ama düzeltme yönünde değil, hatta yaptırımları artırmaya yönelik olmuş 2024 yılında gelen değişiklikle. Buradaki temel sorunlardan bir tanesi BİK’in paydaş görüşleri almadan gerek teknik gerek hukuki düzenlemeleri kapsayıcı yapmaması.”
Tekşen, BİK’in hem sistemin uygulayıcısı hem denetleyicisi hem de cezai yaptırımı elinde bulundurmasının hukuka uygun olmadığının altını çizdi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.