Haber: Mervan Sak – Şırnak
Şırnak’ta küçükbaş hayvan sahipleri göçerler, her yıl baharın gelmesiyle birlikte Beytüşşebap ve Uludere ilçelerinde bulunan yaylalara hayvanlarını otlatmak için göç ediyor. Özellikle yazın Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde artan sıcaklıklar göçerlerin daha serin ve otlak olanlara göç etmesine neden oluyor.
Göçerler, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesindeki yüksek rakımlı Faraşin, Kato, Meydan, Kahnicemet ve Uludere ilçesine bağlı Avaspi, Şiriş ile Tanin yaylalarına bu yıl erken gelmeye başladı. Baharın gelişiyle beraber kamyonlarla ilçeye getirilen binlerce koyun sürüleri yaylalara çıkarılıyor. Şırnak ilinin yanı sıra Siirt, Batman, Mardin gibi illerden de gelen binlerce göçer 6 ay boyunca Şırnak yaylalarında kalacak. Silopi’den Uludere yaylarına gelen göçerlerden Mahmut Kara “Yıllardır hayvancılıkla uğraşıyorum ve her yıl olduğu gibi bu yıl da buraya geldim. Bulunduğum yerde baharın gelişiyle beraber sıcaklıklar artıyor. Öyle bir havada orada hayvan yetiştirilmez. Biz de her yıl baharın gelişiyle yaylaların yolunu tutuyoruz. Buranın hem havası güzel hem de doğası. Yaylalar hem bize hem de hayvanlarımıza çok iyi geliyor” dedi.
Yılın 6 ayını kışlaklarda geçirdiğini, hayvanlarını verimli otlaklara götürmek için günler süren zorlu yolculuğun ardından yaylalara ulaştıklarını dile getiren Kara, “Yol uzun yolculuk yorucu ama buranın havası ve insanı her şeyi unutturuyor. Bizlere çok iyi davranıyorlar. Ayrıca bizler her yıl kültürümüzü yaşatıyoruz. Binlerce sürü gelecek buraya. Biz de bu yıl Tanin yaylasına geldik. Ekim ayına kadar burada kalacağız. Ülkede bu kadar ekonomik sıkıntı yaşanırken bizler hayvancılık yaparak kendimizce et ve süt ihtiyacımızı karşılıyoruz” şeklinde konuştu.
Yaylalarda geceleri havaların çok serin olduğunu ve bundan dolayı hayvanları kışlak denen yerlerde tuttuğunu söyleyen Kara, “Geceleri çok serin oluyor. Bundan dolayı odun parçaları ve branda ile yaptığımız kışlaklarda kalıyor hayvanlarımız. Gündüz de sabahın ilk ışıkları çıkmadan hayvanları otlatmaya götürüyoruz. Sabah saat dokuz on gibi de hayvanları kışlakların yanına getirip sağma işini yapıyoruz. Sağdıktan sonra tekrar akşam saatlerine kadar otlatmaya götürüyoruz. Akşam getirirken tekrar sağıyoruz” ifadelerini kullandı.
6 ayı yaylada geçirmeyi göze alan göçerler için besi maliyeti de düşüyor. Besin değeri yaylaya göre düşük ama fiyatı çok yüksek hayvan yemini yılın her vaktinde satın almak mümkün değil. Bu yüzden göçerlik gelenek olmak dışında ekonomik olarak da zorunluluk. Mahmut Kara sadece yaylayı değil bir üretici olarak kendi ekonomilerini de şöyle anlattı:
“Hayvanların ekonomik getirisi olmasa bu işi yapamayız tabi. Çok şükür birçok açıdan bize ekonomik getirisi oluyor. Örneğin hayvanlardan elde ettiğimiz sütü, peyniri, tere yağı, yoğurdu satıyoruz. Ayrıca yaşı geçen, verimi azalan hayvanlarımızın da etini satıyoruz. Bundan dolayı bizim yıllardır işimiz bu. Bizi ayakta tutan, geçimimizi sağladığımız meslek hayvancılık.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.