Zeynep Saçar / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos
Kadın Dayanışma Vakfı’nın 2024 yılı Yoksulluk Nafakası Araştırması, Türkiye’deki boşanma ve nafaka davalarının kadına yönelik şiddetle olan yakın ilişkisini ortaya çıkardı. Erkeklerin yüzde 44’ü verilen karara rağmen nafaka ödemiyor. Araştırmaya göre nafaka ödememek için mal kaçıran, sigortalı işinden ayrılan ve şiddetle tehdit edenler var.
İlki 2019 yılında yapılan araştırmaya göre kadına yönelik şiddet 5 yılda yüzde 6 arttı. 16 ilde görülen 155 dava dosyasını kapsayan araştırma, Kadın Dayanışma Vakfı Gönüllü Avukatları Zekiye Karaca Boz ve Ceren Akçabay tarafından hazırlandı. Zekiye Karaca Boz, araştırma sonuçlarını değerlendirdi.
Araştırmaya göre boşanma dosyalarının %88,4’ünün sebebi şiddet. Kadınların %97’si psikolojik, %73’ü fiziksel, %60’ı ekonomik şiddete maruz kalıyor. Av. Zekiye Karaca Boz, bu oranlardaki artışın kadınların psikolojik şiddeti fark etmeye başlamasıyla ilişkili olduğunu belirtti. Rapora göre birçok kadın; ölüm tehditleri, evlilik içi tecavüz gibi şikayetlerle mahkemeye başvuruyor.
Şiddet oranlarının bu kadar artmasında İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının çok fazla etkisi olduğunu söyleyen Boz, “Sözleşmeden çıkıldıktan sonra erkekler ‘Artık sizi kimse korumayacak’ diye açıkça tehdit ediyorlar. Ne yazık ki üretilen politikalar ailenin korunması odaklı. Muhafazakar, geleneksel değerlere bağlı, tamamen erkek egemen bir aile yapısından söz ediliyor burada” diye konuştu. Boz, aile odaklı politikaların kadının sadece anne veya eş olarak değer görmesini sağladığını, devletin kadını güçlendirmeye yönelik hiçbir politika üretmediğini vurguladı.
2024 yılı araştırma verilerine göre mahkemelerin yoksulluk nafakası olarak belirlediği ortalama tutar sadece bin 179 lira. Bu miktar, asgari ücretin yalnızca yüzde 6,9’una denk geliyor. Ayrıca, araştırmaya göre nafaka kararlarının yüzde 44’ü hiç ödenmiyor. 2024 yılı için verilen en yüksek nafaka miktarı ise 6 bin lira. Kadınların nafakalarını tahsil alamama sebeplerinden birinin nafaka yükümlüsü olan erkeklerin şiddet tehdidi olduğundan bahseden Boz, “Şiddet tehdidinin yanında önceden boşanma hazırlığı yapan erkekler var. Üzerlerindeki malları kaçırıyorlar. Nafaka ödememek için sigortalı işinden ayrılan erkekler var ve hiç de az değiller. Yani nafaka alacaklısı sürekli takip etmek zorunda” diye konuştu.
Nafaka takibi yapmanın kadın için ekonomik ve sosyal anlamda külfet olduğundan bahseden Boz, “Nafaka mağdurları olduklarını iddia eden erkeklerin yanında kadınların hiç sesi duyulmuyor, bu çok endişe verici. Boşandıktan sonra nasıl yaşıyorlar, bu miktarlarla nasıl hayatlarını devam ettiriyorlar kimse sormuyor. Bakanlıklar tüm bu verileri elde edebilir, ona göre çözüm yöntemleri geliştirebilir” diye konuştu.
Nafakanın sadece kadın için değil, çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta da yetersiz kaldığını söyleyen Boz, “Kişinin maddi manevi varlığını geliştirme hakkı vardır uluslararası sözleşmelerde yer alan. Bu olanağı olup olmadığını araştırma sürecinde sorduk. ‘Tek yapabildiğim sosyal aktivite çocuğumla AVM’ye gidip hamburger yemek’ dediler” cümlelerini kullandı.
Yoksulluk nafakası üzerinden yürütülen tartışmaların büyük çoğunda erkeklerin ödemek istemedikleri ve mağdur olduklarını iddia ettikleri nafakanın çocukları için ödenen nafaka olduğunu vurgulayan Boz, “İncelediğimiz dosyaların yüzde 38’inde kadınlar dava sırasında tedbir nafakası istememiş, yüzde 33’ünde dava sonucunda yoksulluk nafakası talep etmemiş. Medyatik insanlar üzerinden tartışılan o nafakaları zaten kadınlar alamıyorlar. Örneğin, 2024 yılında çocuk için tedbiren verilmiş bir nafakanın miktarı bin 500 lira, baba da binbaşı rütbesinde bir askeri personel. Gelirini az çok tahmin edebiliyoruz” diye konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.