DOLAR 36,6759 0.18%
EURO 39,9992 0.43%
ALTIN 3.536,290,53
Ankara
17°

PARÇALI BULUTLU

Emeklilerin barınma krizi: “Huzurevi az, kapasite yetersiz, özel bakımevi pahalı”
  • 9.Köy
  • Genel
  • Emeklilerin barınma krizi: “Huzurevi az, kapasite yetersiz, özel bakımevi pahalı”

Emeklilerin barınma krizi: “Huzurevi az, kapasite yetersiz, özel bakımevi pahalı”

2025 yılında en düşük emekli maaşı 14 bin 469 TL olarak belirlendi. Büyük şehirlerde emekli maaşıyla kira ödemekte zorlanan yaşlılar için huzurevi fiyatları da erişilmez hale geldi. Üstelik huzurevlerinde yer bulmak da çok zor. Uzmanlar yaşlıların ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya olduğunu rakamlarla ortaya koyup, acil önlem alınması için uyarıyor. Kadın örgütleri de sembolik "evde bakım desteğinin" kadınlara yüklenen sorumluluğu meşrulaştırdığını savunuyor.

ABONE OL
5 Mart 2025 10:52
Emeklilerin barınma krizi: “Huzurevi az, kapasite yetersiz, özel bakımevi pahalı”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Berfin Şahin 

Özel huzurevi ve yaşlı bakım merkezi fiyatlarına yapılan zamlar, yaşlıların barınma krizini daha da derinleştirdi. Emekli maaşıyla geçinemeyen yaşlılar yakınlarından ve çocuklarından yardım almıyorsa huzurevlerinde kalmak istiyor ama oralarda da yer bulamıyor. Yer bulunan huzurevlerine ise ekonomik olarak sadece emekli maaşıyla güç yetmiyor.

İstanbul’da özel huzurevi ücretleri %100 artışla taban 15 bin TL’ye yükselirken tavan ücret %20 artışla 78 bin 975 TL oldu. Ankara’da ise bu rakamlar sırasıyla 9 bin 835 TL ve 59 bin 503 TL’ye çıktı. Tüm Emekliler Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan, bugün emekli maaşlarının kira bedelini değil, huzurevinde kalmayı bile karşılamadığını ifade etti.

“Huzurevi sayısı az, kapasite yetersiz”

Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, yaşlıların derin bir yoksulluk ve barınma kriziyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Yaşlı yoksulluğunun her geçen gün artmasının ileride evsiz sayısını çok ciddi şekilde arttıracağına vurgu yapan Foggo, “Emekliler aldıkları emekli maaşı ile ev kiralarını karşılayamadıları için huzur evlerine gitmek istiyorlar ancak huzur evlerine de paraları yetmiyor üstelik huzur evlerinde zaten yer bulmak da çok zor. Bunun için bir an önce sosyal konutlara ihtiyaç var. Diğer yandan yaşlı nüfus da artıyor huzurevi sayısı az, kapasiteler yetersiz” dedi.

“Her rakamın arkasında yokluk gerçeği var”

TÜİK Yoksulluk ve Yaşam Koşulları, 2024 İstatistiklerine atıfta bulunan Foggo, “Nüfusun yüzde 31,3’ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri problemler yaşarken yüzde 30,2’si konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşıyor. Yoksulluk içinde yaşayanlar sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi olan konutlarını onaramıyorlar. Yoksulluk istatistikten ibaret değil, her rakamın ve yıkımın arkasında yokluk gerçeği var” diye konuştu.

Ülkelerin itibarının, yaşlılarının ve emeklilerinin yaşam standardına göre belirlendiğinin altını çizen Tüm Emekliler Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan da şöyle konuştu: “Bakıma muhtaç olan ve bakımını üstlenecek kimsesi olmayan yaşlılar, aldıkları emekli maaşıyla bir huzurevine gidip yaşayamıyorlar. Zaten özellikle büyükşehirlerde yer de yok. Emekli maaşları bugün, kira bedelini değil, huzurevinde kalmayı bile karşılamıyor. 14 bin TL emekli maaşı, en az 20 bin TL ev kirası böyle olmuyor geçinemiyorum deyip huzurevine gitmeye çalışırsan, en az 10 bin TL, onda da yer yok.

Tek maaşla eşi ile birlikte huzurevine gitmek zorunda olan yaşlılar için durumun çok daha içinden çıkılamaz olduğunu ifade eden Çalışkan, “Yaşlılarımız, ne kendilerine ne de eşlerine uygun bir yaşam alanı bulamıyorlar. Bir de bu bakıma muhtaç kişinin sadece bir emekli maaşı varsa ve yanında eşi de varsa, birlikte huzurevinde kalmaları gerekiyorsa, durum çok daha vahim. Her şeyin en kötüye gittiği, yardıma en fazla ihtiyaç duydukları dönemde, onlara yeterli bir destek sunulmuyor” dedi.

Çalışkan ayrıca, emekli maaşı olmayan, engelli aylığı, yaşlılık ve mağdur maaşı alan kişilerin gelirlerinin emekli maaşından bile düşük olduğunu ve bu kişilerin barınma krizini çok daha derinden hissettiklerini ancak hiçbir şekilde kimse tarafından görülmediklerine dikkat çekti.

Aramızda Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Derneği Başkanı Yasemin Özgün, bakıma muhtaç insanların huzurevlerinde ve yaşlı bakım merkezlerinde barınamayacak durumda olmaları sebebiyle, bakım yükünün ailedeki kadınların sorumluluğuna bırakılmasına tepki göstererek, “Bir evde bir bakıma muhtaç yaşlı varsa buradaki bakım emeği de kadının üstüne yıkılmış durumda. Bu bakımı karşılamak kadının işiymiş gibi görünüyor” dedi. Evde bakım desteğinin kadınların uğradığı haksızlığı meşru hale getirdiğini belirten Özgün şöyle konuştu:

Zaten eskiden beri kadınlar bu bakım emeğini ücretsiz şekilde üstleniyorlardı şimdiyse evde yaşlı bakım için verilen çok cüzi miktarlardaki rakamlarla bu daha da meşrulaştırılıyor. Devlet burada bakım emeğini eşit şekilde paylaştırmak, huzurevleri, yaşlı bakım evleri açmak, kamusal alanlar oluşturmak yerine düşük ücretlerde ödemeler yaparak bu bakım emeğini de tamamen kadının üzerine yıkıyor. Bakım emeği yükünün kadınların üzerinden alınması en büyük öncelik olmalı.”

“Üç gün oğlunun cansız bedeniyle yaşadı, yatalaktı hiçbir şey yapamadı”

Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nin (SENEX) Yaşlılara Yönelik Şiddet ve İhlallerin İzlenmesi Raporu’nda 2024 yılının üçüncü döneminde en çarpıcı hak ihlallerini temsilen paylaşılan bir vaka örneği şu şekilde anlatıldı: “Annesine bakım veren emekli adam yaşamına son verdi. Annesi evlerinde üç gün boyunca yardım bekledi- Bu vaka bakım veren aile üyelerinin desteğe ihtiyaç duyduklarını gösterdiği gibi, bakım alanların sorumluluğunun ailenin omzuna yüklenmemesi gerektiğini de bizlere gösteriyor. Bakım hakkı devletin sorumluğu. Hem bakım verenlerin hem de bakım alanların haklarının ihlali can kayıplarıyla sonuçlanabiliyor. Aile üyesi bakım veren yoksul insanlar nereden, nasıl ve ne tür destek alabilecekleriyle ilgili bilgiye sahip değiller. Bakım için maddi destekler verilebileceği gibi, aynı zamanda psiko-sosyal desteklerin de planlanması gerekli. Sosyal güvenlik sistemi içinde hakları tanımlanmamış.”

65 yaş ve üstü bireylerin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski %23,1

TÜİK Yoksulluk ve Yaşam Koşulları 2023 Yılı İstatistiklerine göre, 65 yaş ve üstü bireylerin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski %23,1 olarak tahmin edildi. Bu oran, 2021 yılında %16,8 olarak kaydedilmişti.

Türkiye Yaşlı Profili Araştırması, 2023 verilerine göre ise ileri yaş döneminde huzurevinde kalmayı tercih eden 50 yaş ve üzeri kişilerin %41,3’ü, çocuklarına yük olmak istemediğini belirtirken, %26,5’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, %10,6’sı ise bakacak kimsenin olmadığını ifade etti.

Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nin (SENEX) Yaşlılara Yönelik Şiddet ve İhlallerin İzlenmesi Raporu’na göre yaşlıların en çok ihlal edilen hakları sırasıyla; yaşam ve can güvenliği hakkı, güvenlik, şiddet ve suçtan korunma hakkı, bakım ve barınma hakkı oldu.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.