“Temiz Spor Mümkün”: Doping kullanımı yüzde 90 azaldı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mazhar Taha Akkaya / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

Doping kullanımının spora ve sporculara verdiği zarar her yeni olayla, her geçen gün daha da önemsenerek tartışılıyor. Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu (TDMK) Genel Direktörü Prof. Dr. Rüştü Güner, doping ile mücadelenin geldiği yeri rakamlar vererek 9. Köy Haber Merkezi’ne anlattı. Güner, “Doping sadece sporcunun sağlığını tehdit etmiyor, sporun güvenilirliğine zarar veriyor” dedi.

Prof. Dr. Güner, son 12 yılda doping kullanımın TDMK’nın yürüttüğü dopingle mücadele faaliyetleri sayesinde %10’dan, %1’in altına kadar düştüğüne dikkat çekti. Güner, dünyada ve ülkemizde doping eğilimini değerlendirmek için Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından yıllık olarak yayınlanan istatistiklerin önemli bir kaynak sağladığını söyledi. Yıllar içinde hem doping endüstrisinde hem de dopingle mücadelede teknolojik ve bilimsel gelişmeler olduğunu söyleyen Güner, yasaklı madde tespitinin zorluğunu şöyle açıkladı: “Bir yandan yeni sentetik doping maddeleri üretilir ve doping yöntemleri geliştirilirken diğer taraftan bunların tespitine yönelik analiz kapasitesindeki artış ve yeni yasaklı maddelerin takibe alınması gibi faktörler, yasaklı madde tespit edilen analiz rakamlarında dönemsel dalgalanmalara yol açmaktadır.“

Güner, Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu olarak “Temiz Spor Mümkün’” sloganı ile mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti.

Eğitim ve farkındalıkla “Temiz spor mümkün”

Temiz spor kültürünün, toplumsal bir bilinçlenmeyle mümkün olduğuna dikkat çeken Güner, “Eğitim ve farkındalık çalışmalarına yoğunlaşıyoruz. Bu kapsamda; sporculara, antrenörlere, sağlık çalışanlarına ve hatta ebeveynlere yönelik ayrı ayrı bilinçlendirme programlarımız var. Temiz sporu, saygı, dürüstlük, eşitlik ve adalet gibi temel etik değerlerle aktarmayı hedefliyoruz. Bu değerlerin erken yaşlardan itibaren kazandırılması çok önemli.“

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da desteği ile faaliyetlerini geniş kitlelere yaymaya çalıştıklarını söyleyen Güner, medyadan da şu sözlerle destek istedi: “Ülkemizde ‘doping’ kelimesi haber metinlerinde yanlış anlamlarla kullanılıyor. Örneğin bunun ‘hızlı başarı’ veya ‘enerji kazandırma’, ‘prim’, ‘kazanç’ gibi kavramlarla eşleştirilmesi son derece sakıncalı. Bu yanlış algıyı değiştirmek için kullandığımız iletişim diline büyük önem vermekteyiz. Doping, öncelikli olarak sağlığı tehdit eden yasaklı madde ve yöntemlerin kullanımını ifade eder ve hiçbir şekilde olumlu anlamlarla bağdaştırılmamalıdır. Doğru iletişim, dopingle mücadelede önemli bir adımdır ve bu konuda hepimize sorumluluk düşmektedir. Aynı şekilde sosyal medya kanallarımızdan ve resmi internet sitemiz aracılığıyla kitlelere erişim konusunda teknik araçlar ve iş birliği halinde olduğumuz tüm iletişim ağlarını en etkin şekilde kullanmak konusunda imkanlarımızı zorlamaktayız.“

 “Dopingle mücadelede cezalar caydırıcı”

Dopingle mücadelede yaptırımların önemine değinen Prof. Dr. Güner, “Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından belirlenen kurallar doğrultusunda, Türkiye Dopingle Mücadele Talimatı hazırlanmış ve yürülüğe girmiştir” dedi ve o kuralları şöyle aktardı: “Hukuki sonuçlar somut olayın şartlarına göre değişmekle birlikte temel yaptırım süresi 4 yıllık hak mahrumiyeti cezasıdır. Bunun yanı sıra, sporcunun ihlal tarihinden itibaren katıldığı tüm müsabaka sonuçları ve dereceleri iptal edilir. Ödüller, madalyalar ve diğer kazanımlar geri alınır. Ayrıca, sporcu hak mahrumiyeti süresi boyunca müsabakalara katılamaz ve sportif faaliyetlere büyük ölçüde katılımı sınırlandırılır.”