Podcast, ses dosyalarının dolaşımını mümkün kılan yazılımların geliştirilmesiyle, radyo programlarının internette yer alması ve daha fazla dinleyiciye ulaşması için ortaya çıkmış bir araç. Dünyada 2000’li yıllarda başlayan ve 2010’dan sonra adeta patlama yaşayan podcast yayıncılığı Türkiye’de de, yükselişte. Kişiye özel içeriğin, artan akıllı taşınabilir cihaz kullanımı ile yaygınlaşması, podcast yayıncılığı için de elverişli bir ortam sunuyor. Ana akım medyanın tekelleşip, tek tipleşerek etkisini yitirdiği Türkiye’de podcastler, yeni medyada yerini giderek belirginleştiriyor. Son süreçte habercilikten, kişisel uzmanlık alanına birçok alanda üretilen podcastler özellikle salgınla birlikte sivil toplum örgütleri açısından ciddi bir mecra haline geldi.
Geçen yıl başlayan salgınla birlikte evlere kapanmak zorunda kalan sivil toplum kuruluşları (STK), birçok farklı konuda podcast üreterek insanlarla olan bağlantılarını sürdürmeye çalıştı. Podcast nedir, STK’lar hangi ihtiyaçtan yola çıkarak podcast üretiyor ve podcast içeriği üretirken nelere dikkat ediyorlar? Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD), İletişim-Savunuculuk Koordinatörü Yeliz Özdemir ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi (BoMoVu) Koordinatörü Özgür Doğa Görürgöz ile bu konuyu konuştuk.
Salgın ile birlikte “Eşitlik İzleme Söyleşileri” isimli podcast serisi üretmeye başladıklarına anlatan CEİD İletişim ve Savunuculuk Koordinatörü Özdemir, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Son yıllarda podcastler, STK’lar tarafından etkili bir iletişim aracı olarak kullanılmaya başlanmıştı. Ancak salgınla birlikte sokaklardan evlere kapanmak zorunda kalan STK ve aktivistler, birçok farklı konuda podcast serileri üreterek insanlarla olan bağlantılarını sürdürmeye çalıştı. Örneğin birçok STK, fiziksel olarak bir araya gelinen toplantı, eylem ve yüz yüze çalışmalara öncelik verirken; salgın sonrası tüm faaliyetlerin çevrimiçi platformlara aktarılmasıyla birlikte, normal zamanlarda panel, sempozyum ve toplantılar yoluyla birbirleriyle paylaştıkları deneyimleri, çevrimiçi platformlara aktarmak zorunda kaldılar. Podcastler, dönüşen iletişim pratikleri ve dijitalleşmenin önemli bir getirisi olarak hayatımıza girdi. Salgınla birlikte de STK tarafından en çok tercih edilen araçlardan biri haline geldi.”
Podcastlerin kullanım kolaylığına da işaret eden Özdemir şunları söyledi:
“Podcastleri önemli kılan şey, videoların aksine hareket halindeyken ya da başka bir iş yaparken de dinlemeye olanak sağlaması. Bir webinar ya da söyleşiyi dinlemek isteyen kişinin bir şekilde tüm dikkatini ona vermesi, yani videoda olan biteni kaçırmamak için ekranın başında oturması gerekmektedir. Tam da bu nedenle son dönemde podcatlerin daha çok tercih edildiğini söyleyebiliriz. Çünkü insanlar yolculuk yaparken, otobüste, işte, sokakta ya da evde bir yandan farklı bir iş yaparken diğer yandan da ilgilendikleri bir konuda podcast yayınlarını dinleyebilmektedir. Biz de bu nedenle podcastlerin daha fazla kişiye erişme potansiyelini de göz önünde bulundurarak podcastlere öncelik vermeye başladık.”
“Ürettiğimiz kaynakları daha çok insana ulaştırmaya çalışıyoruz”
Yine salgınla birlikte “Beden, Spor, Tahakküm” isimli seri ile podcast yapmaya başladıklarını bildiren Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi (BoMoVu) Koordinatörü Özgür Doğa Görürgöz, eve kapanmalarla, var olan video ve sesli kaynaklarını insanlara ulaştırmak için böyle bir yöntem tercih ettiklerinin altını çizdi. Görürgöz, çalışmalarına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Aslında direkt podcast üretmek için yapılan bir projemiz yoktu. Salgınla beraber eve kapamalar artınca elimizdeki video ve sesli kaynaklarımızı insanlara ulaştırmak için böyle bir yöntem seçtik. Beden, Spor, Tahakküm isimli bir söyleşi dizinimiz vardı. Bunları basılı kaynak olarak üretmiştik. Önce onları podcast olarak yayınladık. Salgınla beraber “Eleştirel Beden” adı altında bir video söyleşi dizini gerçekleştirdik. Aldığımız etkileşim sonucu onları da daha sonra podcast olarak yayınlamaya karar verdik. Şu an yayında olan podcastlerimiz, yaptığımız söyleşiler üzerine sadece. Tabii bununla sınırlı kalmayı düşünmüyoruz. Bir hareket podcast serimiz de olacak. Bu da dinleyerek spor ve hareket edebilmek için sesli bir kaynak şeklinde olacak. BoMoVu olarak spor ve beden hareketi üzerine birçok sosyal fayda üreten programımız var. Bunu yaparken de paydaşlarımızı, işbirliklerimizi arttırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden de ürettiğimiz kaynakları daha çok insana ulaştırmaya çalışıyoruz. Kaynaklarımızı eğitimler, antrenmanlar, basılı yayın, video ve ses kaydı olarak paylaşmaktayız. Sesli kaynaklara da en kolay erişim yolu podcast olduğu için, tercih ettik.”
HABER : ATİYE EREN / ANKARA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.