Fatma Öztürk
Depremler ve diğer afetlerin yarattığı ekonomik kayıplar, afet öncesinde yapılan harcamalara kıyasla 10 kat daha fazla olabiliyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı hasarın 100 milyar doların üzerinde olduğu belirtilirken, geçtiğimiz günlerde ise İstanbul ve Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Yapılan tespitlerde önemli yapısal hasar bildirilmese de, panik nedeniyle 150’den fazla kişi yaralandı. 1.5 milyon riskli binanın bulunduğu kentte, uzmanlar deprem öncesi önlemlerin hayati olduğunu vurguluyor.
Uzmanlara göre deprem öncesi alınacak önlemler, deprem sonrası maliyetleri 10 kat azaltabilir.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Güvenlik Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sacit Mutlu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TOMMB) Van Şube Başkanı Baran Bulut Balkan ve Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki’ye göre depremler ve diğer afetlerin öncesinde alınacak önlemler, sonradan ortaya çıkacak büyük yıkım ve zararın neredeyse 10’da 1’i bile değil.
Türkiye’nin hem tarihsel hem de aletsel dönemde büyük depremler yaşamış bir ülke olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu depremlerin başta insan hayatı olmak üzere büyük kayıplara neden olduğunu ifade etti. Yapılan araştırmalara göre, afet sonrası maliyetler afet öncesine kıyasla 10 kat artıyor. Bu nedenle uzmanlar, risk yönetimine öncelik verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Dr. Mutlu, “Depremler, yıllarca biriken emeklerin bir anda yok olmasına ve en büyük kayıp olan insan hayatlarının yitirilmesine neden oluyor. Bunun yanı sıra, doğrudan ve dolaylı büyük ekonomik zararlar ortaya çıkıyor. Uluslararası araştırmalar, afet öncesi harcanan 1 dolarlık önlemin, afet sonrası 10 dolarlık maliyeti önleyebileceğini kanıtlıyor.” diye konuştu.
Risk yönetimi konusunda gerekli adımların atılmaması halinde ekonomik kayıpların arttığını belirten Mutlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin maliyetinin 100 milyar doları aştığını vurguladı.
Depremlerin tamamen önlenemeyeceğini ancak alınacak önlemlerle risk seviyesinin en aza indirilebileceğini belirten Dr. Mutlu, şu uyarılarda bulundu: “Modern afet risk yönetimi, kontrol edilebilen riskler için önlem almayı ve uygulamayı, kontrol edilemeyen risklerden ise uzaklaşmayı temel prensip olarak benimsiyor. Bu stratejik yaklaşım, hem can hem de mal kaybını azaltmak için hayati önem taşıyor.“
TMMOB Van Şube Başkanı Baran Bulut Balkan, deprem öncesi binaların durumunu belirlemek için yapılacak tespit çalışmalarında her binaya bir ‘kimlik kartı’ çıkarılması gerektiğine dikkat çekti.
Balkan, deprem öncesi tespit çalışmalarında binaların kimlik kartları çıkarılacağını belirterek, “Deprem öncesi binaların ‘kimlik kartı’ çıkarılarak, afete ne kadar hazır oldukları saptanabilir. Yapılar ‘az, orta ya da ağır hasarlı’ olarak sınıflandırılıp, hedefe yönelik güçlendirme veya yenileme çalışmaları yapılabilir. Bu proaktif adımlar, özellikle İstanbul gibi büyük bir deprem riski taşıyan şehirlerde, deprem sonrası oluşacak maddi ve manevi kayıpları ciddi ölçüde azaltır. Erken önlem almak, hem hayat kurtarır hem de deprem sonrası maliyetleri büyük oranda düşürür” dedi.
İstanbul’da meydana gelen 6.2 şiddetindeki depreme dikkat çekerek önemli adımların bir an önce atılması gerektiğini ifade eden Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, “İstanbul’da yaşanan 6.2’lik deprem, Marmara Bölgesi’nde fay hatlarının ne kadar aktif olduğunu bir kez daha gösterdi. Depremlerin yol açtığı hasar, sadece binaların yıkılmasıyla sınırlı değil, panikle yaşanan yaralanmalar, ekonomik kayıplar ve altyapı sorunları da büyük problemler oluşturuyor.
Uluslararası çalışmalar, deprem öncesi alınan 1 dolarlık önlemin, daha sonrasında 10 dolarlık hasarı önleyebileceğini gösteriyor. Bundan dolayı, özellikle Marmara, Ege, Muş ve Bingöl Karlıova gibi riskli bölgelerde, bina güçlendirme ve afet risk yönetimi çalışmaları hızlandırılmalı diye düşünüyorum.” dedi.
Moriwaki aynı zamanda Türkiye’nin deprem kuşağı üzerinde yer aldığını belirterek şunları söyledi: “Türkiye’nin her köşesinde deprem riski var; Konya, Karaman gibi düşük riskli bölgelerde bile son yıllarda sarsıntılar görülüyor. Önemli olan, hazırlıklı olmak ve hasarı en aza indirecek adım atmaktır.“
1
Azerbaycan akraba evliliklerini yasakladı
6172 kez okundu
2
Azerbaycan’da taksi sorunu: Taksi çok, fiyatı ucuz, trafiğe yük!
5930 kez okundu
3
Halfeti’nin çiçeği ‘Karagül’ü dünya tanıyor
5910 kez okundu
4
Kadın motokuryeler sorunlarla karşı karşıya
4796 kez okundu
5
Türkiye’de mülteciler ve geri göndermeler
4438 kez okundu
6
Diyarbakır Cezaevi’ne iş makinaları girdi: İşkencenin izleri mi siliniyor?
4375 kez okundu
7
Kadının soyadı düzenlemesi ve online satılan dini nikah cüzdanı
4355 kez okundu
1
Azerbaycan akraba evliliklerini yasakladı
6172 kez okundu
2
Azerbaycan’da taksi sorunu: Taksi çok, fiyatı ucuz, trafiğe yük!
5930 kez okundu
3
Halfeti’nin çiçeği ‘Karagül’ü dünya tanıyor
5910 kez okundu
4
Kadın motokuryeler sorunlarla karşı karşıya
4796 kez okundu
5
Türkiye’de mülteciler ve geri göndermeler
4438 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.