DOLAR 38,2905 0.05%
EURO 43,5961 -0.6%
ALTIN 4.088,74-1,71
Ankara
18°

HAFİF YAĞMUR

Zeynep Tombuloğlu

Zeynep Tombuloğlu

22 Nisan 2025 Salı

Anahtarı var, kendisi yok: Hatay’da ev bilmecesi

Anahtarı var, kendisi yok: Hatay’da ev bilmecesi
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Günhan Özceylan

6 Şubat depremlerinin yerle bir ettiği Hatay’da resmi rakamlara göre TOKİ tarafından şimdiye kadar yapılması planlanan konutların yüzde 45’i tamamlanırken, anahtarını teslim alan kimi depremzedeler ise dairelerde eksikliklerle karşılaşıyor. Depremden sonra ev sahibi olmak için TOKİ’ye başvuran Mehmet Ezer de anahtarını alıp, eksikler nedeniyle taşınamayan yurttaşlardan yalnızca biri.

Kendilerine geçici tapu verildiğini, ancak evin prizlerinin, klozetinin dahi olmadığını belirten Ezer, teslim aldıkları dairenin durumunu, “Ortada sadece kaba inşaat var” diye özetliyor. 6 Şubat Depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Depremde 53 bin 537 kişi hayatını kaybederken şehirler yerle bir oldu, yaklaşık 14 milyon insanın hayatı kalıcı olarak değişti. Kahramanmaraş başta olmak üzere Adıyaman, Kilis, Diyarbakır, Gaziantep, Osmaniye, Şanlıurfa, Adana, Malatya ve Hatay’da toplam 124 ilçe, 6 bin 929 köy ile mahallede ağır yıkımlar meydana geldi.

Kentler yerini yıkıntılara, yıkıntılar yerini şantiyelere bıraktı. Kent sakinleri ise son 2 yıldır artık “depremzede” olarak hayatlarını devam ettiriyor. Depremde yitirdiklerinin yasını tutarken bir yandan da yeni hayatlarına alışmaya çalışan aileler, şehirlerle birlikte parça parça, ağır aksak inşa ediyorlar hayatlarını. Ölenler, kayıplar, yıkılan binalar, salgın hastalık tehlikesi, seçimler, derken usulca unutulan 11 kentin sakinleri, şimdi kendi “yeni” gündemiyle baş başa kaldı; barınma sorunu.

Başta AFAD olmak üzere çeşitli kamu kurumlarının öncülüğünde 350 çadır kent alanında kurulan 645 bin çadırda kalan depremzedeler, kademeli olarak konteyner kentlere taşındı. Kurulan 414 konteyner kentte 215 bin 224 konteynerde geçici olarak yaşamaya başlayan depremzedeler, büyük bir bilinmezlikle karşı karşıya.

TOKİ tarafından yürütülen afet konutlarının yapımı projesinde hak sahipliği süreci ise aynı yıl, 30 Mayıs’ta başladı. Depremzedelerin e- devlet ve Afet Yönetim ve Karar Destek Sistemi üzerinden başvurduğu projede tam 845 bin 371 talep değerlendirildi. Asbest, salgın hastalık tehlikesi ve belirsizliğin gölgesinde 11 şehir, iş makineleriyle doldu.

Depremde neredeyse baştan başa yıkılan Hatay ise, “Türkiye’nin en büyük şantiyesi” haline geldi, yıkılan binaların toz bulutu bu kez yerini inşaat tozuna bıraktı. Resmi verilere göre, Hatay’da 158 bin 200 bağımsız konut inşa edildi, 46 bin 140 konutun anahtarları teslim edildi. Ancak yaşanan belirsizlikler, anahtar teslimiyle son bulmadı.

“Ortada sadece kaba inşaat var”

Depremle birlikte evi yıkılan 51 yaşındaki Mehmet Ezer, mevcut konut belirsizliğini yaşayanlardan yalnızca biri. 5 kişilik ailesiyle birlikte konteynerde hayatını sürdüren Ezer ve ailesi, sunulan “yerinde dönüşüm” seçeneği yerine yeni bir daire almayı tercih etti. Yaklaşık 1,5 yıl önce TOKİ’den daire almak için başvuran Ezer, başvurusunun sonuçlanması üzerine anahtarını alsa da konut sorununda kalıcı bir çözüme ulaşamadı. Anahtarı teslim edilen dairenin gerçek fiyatının 2 yıl sonra belli olacağını anlatan Ezer, buna rağmen apartmana aidat talep edildiğini söyledi. Dairenin maliyetine dair ise hiçbir bilgi verilmediğini belirten Ezer, “Sana geçici tapu olarak bir kağıt veriyorlar, onun haricinde verilen evrakları imzalatıyorlar. Ondan sonra 2 yıla kadar burada oturabileceğimizi söylüyorlar. Ancak 2 yıl sonra dairenin fiyatının belli olacağını söylüyorlar. Bu dairenin kaça satılacağı, aylık ne kadar verileceği yok.” dedi.

Kendisine ulaşan mesajla dairesinin hazır olduğu bilgisine ulaşan Ezer, daireye gittiğinde eksiklerle karşılaştığını söylüyor: “Dairenin giriş kapısı, pervazları şişmiş. Elektrik tesisatı eksik, prizler konulmamış, fayansların derzleri çekilmemiş. Mutfak tezgahının
mermeri çatlak. Banyonun üst asma tavanında eksiklikler var. Balkonun camı çatlamış. Banyo kısmında dolap, klozet konulmamış. Ortada sadece kaba inşaat var.”

“Belirsiz bir güne kadar konteyner”

Dairenin yanı sıra, apartmanın da henüz tamamlanmadığını belirten Ezer, şöyle devam ediyor: “Oraya gittiğimde halen inşaat halindeydi, dairenin içinde bir sürü eksik vardı. Bu eksiklikler için form doldurduk durumu bildirdik. Bize eksiklikleri giderdikten sonra daireyi teslim edeceklerini söylediler. Bunu yaptıktan sonra bize bir borçlandırma kağıdı imzalattılar. Üzerinde ne kadar ödeyeceğiz, peşinat ne kadar, aidat ne kadar dairenin fiyatı ne kadar hiçbir şey yoktu. Sadece teslim aldığınıza dair imzalar atılıyor. Verilen geçici eve zaten taşınamayız çünkü o daire tamamlanmış olsa bile etrafı tamamlanmış değil, inşaat halinde. Oraya girip çıkamazsın. Benim şantiyeden anladığım kadarıyla eminim ki 4- 5 ay daha sürecek.

Konteynerde 5 kişilik bir aileyle hayatını idame ettiklerini belirten Ezer, geçici dairenin tamamlanmasının 5-6 ay sürebileceğini, kalıcı bir çözüm için geleceğin henüz belirsiz olduğunu söylüyor. Bir odada 5 kişi kaldıklarını anlatan Ezer, “Artık siz düşünün, 5 kişi her akşam geliyor, oturmak istesek sandalye bulamıyoruz çünkü 18 metrekare bir yer. Yatağa veya yere oturuyoruz” diyor.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.