DOLAR 32,3984 -0.14%
EURO 34,7481 -0.01%
ALTIN 2.432,15-0,26
Ankara
17°

PARÇALI BULUTLU

admin

admin

26 Nisan 2024 Cuma

“Gelecek yılın festivalinin fonu hiçbir zaman olmuyor”

“Gelecek yılın festivalinin fonu hiçbir zaman olmuyor”
10

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de her yıl onlarca film festivali düzenleniyor. Bu festivallerin bir kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan, belediyelerden veya bankalardan destek alıyor. Diğer bir kısmı ise festival ekibi ve destekçilerinin ayırdığı bütçeyle, topladığı bağışlarla veya oluşturduğu kaynaklarla düzenlenerek ayakta kalmaya çalışıyor. Pandemi ve deprem gibi kriz dönemlerinde Türkiye’de ilk gözden çıkarılan genellikle kültür-sanat etkinlikleri oluyor. Festivaller kriz dönemleri dışında da sık sık erteleme, yasaklama, programlarına müdahale gibi sorunlarla karşılaşıyor. Türkiye’de yıllardır düzenlenen birçok festival, çeşitli sebeplerden dolayı düzenlenemediği için tarihe karışmış durumda. Türkiye’deki film festivallerinin sürdürülebilirliğini biri uzun metrajlı, diğeri kısa metrajlı olmak üzere iki film festivali üzerinden inceledik, “Türkiye’deki film festivalleri nasıl ayakta kalıyor?” sorusuna yanıt aradık.

EBRU APALAK

2023 yılında 24. yılını geride bırakan, Türkiye’nin birçok yerinden 20 binin üzerinde izleyiciye ulaşan Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nin Direktörü Yusuf Saygı, başlangıçta gönüllü olarak çalıştığı festivalin dokuz yıldır başında. Saygı, dört kişilik çekirdek bir ekiple düzenlenen festivale ilişkin “En büyük zorluk; maddi zorluklar. Festivaller, kişilerin insanüstü çabalarıyla devam ediyor” diyor. Yıl boyunca festivali ayakta tutmak için yurt dışından fon bulmaya çalıştıklarını, Avrupa Birliği fonlarına ikinci veya üçüncü katılımcı olarak başvurduklarını kaydediyor. Bu başvurunun “hem festival ekibinin projede çalışmasıyla az da olsa bir ekonomik girdi sağladığından ve hem de uluslararası bir işin bir parçası olarak bunu başka yerlerde kullanma şansları olduğundan” söz ediyor. Yurt dışı fonlarının yanında festivalin sürdürülebilirliği için izleme platformu oluşturarak filmlerin telif ücretlerini elde etme, oradan oluşturulacak fonla yarışmalarda film üretimine katkı sağlamak, film değişim programları oluşturmak gibi projeleri olduğunu aktarıyor.

Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali Direktörü Yusuf Saygı

Yaklaşık 6 yıldır İzmir Sinema, Kültür ve Eğitim Derneği üzerinden düzenlenen İzmir Kısa Film Festivali, pandemi döneminde çevrim içi yapıldı. Direktör Saygı, festivali ayakta tutarken en çok önem verdikleri şeyleri şöyle sıralıyor: Filmlerin alt yazıları, gösterim kaliteleri, izleyiciyle buluşma koşulları ve film ekipleriyle söyleşiler. 24 yıldır aralıksız sürdürdükleri festivalin kemik bir izleyici kitlesi olduğunu belirtiyor. Festivalin ayakta kalmasının birinci dayanağının izleyiciler olduğuna dikkat çeken Saygı, ikinci dayanağının ise ekibin yaptığı ek işler olduğunu şöyle dile getiriyor:

“Festival devam ederken bile para kazanmak için koşturduğumuz bazı şeyler de oluyor. İnan,ok zor oluyor. Bunları yapmayla ilgili durumlarımızın olmasından dolayı bu iş katlanılabilir ve devam edilebilir hâle geliyor.”

Yabancı konukların İzmir Kısa’ya katılma yöntemi: “Biz de gelelim, kendimiz ödeyelim”

Saygı, ekonomik krizin festivale etkisine dair şunları vurguluyor: “Ekonomik kriz bizi tabii ki etkiliyor. Çünkü konaklamayla ilgili geçen seneki fiyatlar bu sene iki katına çıktı. Ulaşım maliyetleri çok ciddi arttı. Festivali bu yıl yapabilmemiz elimizdeki bazı eski cihazları satmamızla oldu. Oradan sağladığımız ciddi bir fon oldu. Kendi kendimizi fonlama dediğim şey bu.” Ekonomik ortama uyum sağlamaya çalıştıklarını kaydederek, iki yıl önce krizin etkisiyle festivale yurt dışından gelen konukları azaltmak zorunda kaldıklarını söylüyor. 2023’te yaptıkları 24. Festivale yurt dışından davet ettikleri misafirler dışında kendi isteğiyle gelmek isteyen kişilerin “Biz de gelelim, kendimiz ödeyelim” dediklerini aktarıyor. Ekonomik koşullar yüzünden konuklara bir sınırlama getirmek zorunda olduklarını belirterek, “Çünkü geldikten sonra fazladan bir yemeğe, organizasyona onları da davet etmek zor. Orada artı bir bile zor ama bu sene yurtdışından bayağı katılımcımız oldu” ifadelerini kullanıyor.

Festivali İzmir’de düzenlemelerinin festivalin sürmesinde etkili olduğunu, “İzmir’in karar verici nitelikte olan yerel aktörlerine ulaşabilme kolaylığı” diyerek işaret ediyor. İzmir Kısa’nın yurt dışında da görünür olduğunun altını çizen Saygı, Çin’in en büyük kısa film festivalinde Türkiye Yılı ilân ettiğini, Türkiye’den bir kısa filmi gösterdiğini, ardından 2 Çinli yönetmenin İzmir’e gelerek kentte Türk ekiple film çektiklerini, daha sonra bu filmin Çin’deki festivalde gösterildiğini anlatıyor. “Şu an Türkiye’de kısa film festivali denince yurt dışından bakılınca görünür olmak bu çok büyük bir artı” diyor. Türkiye’nin tek Oscar Qualification sertifikasına sahip festivali İzmir Kısa’da izleyicilerle buluşan filmlerden bazılarının Oscar’ın finalist filmleri arasında yer aldığını hatırlatıyor.

IZFF Koordinatörü Ayşegül Tarla Ateş: Festivali bu yıl kendi kaynaklarımızla yaptık

Gaziantep’te düzenlenen Uluslararası Zeugma Film Festivali (IZFF), 10 yıldır varlığını sürdürüyor. Festival 10. yaşını geride bıraksa da festivalin yolculuğu 2010 yılında Kırkayak Kültür Derneği’nin kurulmasıyla başlıyor. Festival Koordinatörü Ayşegül Tarla Ateş, “Aslında 14 yıllık bir festivaliz” diyor. Sinemacı yazar Onat Kutlar’ın “Sinema, bir şenliktir” sözünden yola çıkarak düzenlenen festival, ilk iki yıl Kutlar’ın adıyla Gaziantepli sinemaseverlerle buluştu. Daha sonra IZFF adını alan festivalde filmler yarışmıyor. Kâr marjı gütmeyen Festival, sinemacılarla sinema izleyicilerini bir araya getirmek, Gaziantep’te farklı sinema seçkilerini göstermek, dayanışma ve buluşma noktaları oluşturma hedefleriyle düzenleniyor.

6 Şubat depremi nedeniyle dayanışma temasıyla düzenlenen 10. IZFF ne Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ne de Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden destek aldı. “Festivali bu yıl tamamen kendi kaynaklarımızla yaptık” diyen Ateş, bu bakımdan film festivallerinin devamlılığının zor olduğuna şu sözlerle işaret ediyor:

“Aslında gelecek yılın festivalinin fonu hiçbir zaman olmuyor. Anadolu’da bizim gibi birçok böyle festival var ama çok değiliz. Onun sürdürülebilirliği çok zor. Bunun için bildiğimiz ve birbirimizle dayanıştığımız arkadaşlarımız var. Destek alıyoruz ama tabii bu hiçbir zaman maddi bir destek değil. ‘Daha çok şunu şuradan bulabiliriz. Bunu böyle yapabiliriz. Şunu şu şekilde yapsanız mı?’ diye birbirimizle konuştuğumuz oluyor ama bir dayanışma ağı olmadı. Herkes kendi etkinliğinin yapılmasına o kadar yoğunlaşıyor ki yanınızdakini bile göremediğiniz anlar oluyor.” 

“Hedefimiz şehirde kendimize ait bağımsız bir sinema olması”
Ateş, Türkiye’de festival düzenlemenin en büyük zorluğunun fon bulmak olduğunu vurgulayarak, “Gelir getirici başka sponsorlar, destekçi kurumlar ya da kişiler dışında başka bir kaynağınız olmuyor. O yüzden bunu sürdürmek biraz zor oluyor” diyor. Gaziantep’te festival düzenlemenin zor olduğuna da değinerek, fonların büyük şehirlerdeki veya büyük bütçeli festivallere ayrıldığına dikkat çekiyor. Türkiye’deki mevcut ekonomik krizin festivalin küçülmesine sebep olduğunu belirten Ateş, geçmiş festivallerde dört sinema salonu olan Gaziantep’te günümüzde tek bir sinema salonu olduğunu ve festival kapsamındaki film seçkilerini orada göstermek zorunda kaldıklarını şöyle anlatıyor:

Ayşegül Tarla Ateş

“O dönemler daha fazla film gösteriyormuşuz ama yıllar geçtikçe, ekonomik nedenlerden dolayı bütçeler daha farklı bir boyuta geldikçe bunu kısıyorsunuz. Yani film sayısından, getirmek istediğiniz yönetmen ve oyuncu sayısından, kısa filmlerden kısıyorsunuz. Bütün filmlerinizi küçültmeye başlıyorsunuz Aslında ekonomik kriz böyle bir şey. Tek bir sinema salonuna gidiyorsunuz ve o salonda göstermek zorunda kalıyorsunuz.”

Ateş, hayallerinin kentte bağımsız bir sinema salonu açılması ve festivali burada düzenlemek olduğunu kayda geçirdi: “Aslında hedefimiz; şehirde kendimize ait bağımsız bir sinema olması. Çünkü bu da bir sorun. AVM dışında bir sinema salonu yok ve ona mecbursunuz. Daha özgün gösterimler yapmak isteniyorsa, bağımsız bir sinema salonunun olması gerekiyor ve en büyük umudumuz, hayalimiz; bağımsız bir sinema salonumuzun olması.”

Ekonomik kriz yüzünden Zeugma’da filmlere altyazı yapılamadı

Kırkayak Kültür ve Sanat Derneği’nin düzenlediği IZFF’nin ikinci yılından itibaren filmler Türkçe, Arapça ve İngilizce altyazılı olarak gösteriliyor. Antep’in Suriye’deki iç savaşın ardından en çok göç alan illerden biri olması, bunun temel sebebi. Türkiye filmlerinin Arapça, Orta Doğu filmlerinin ise Türkçe altyazıyla gösterilmesi iki toplumun birbirlerinin sinemalarını tanımalarını sağladı. Ancak Kırkayak Kültür, 2023 yılındaki 10. Festival’de ekonomik kriz yüzünden filmlere alt yazı yapamadı. Son festivale Suriyeli kültür-sanat takipçileri ve aktörlerinin katılamadığını söyleyen Ateş, herkese açık ve ücretsiz olan açılış galasına dair, “Bu yıl alt yazı yapamadık. Ekip olarak o galada toplumumuzun diğer kesimini aradık. Onlar da gelebilirlerdi. Çünkü geliyorlardı… ‘Hangi filme Arapça alt yazı koydunuz?’ diye sordular. ‘Bu yıl koyamadık’ dedik. Onlar da ‘Biz çevirirdik’ dediler. Çünkü dayanışma böyle bir şey. 10 yıldır göçmen ve mülteciler üzerine kimseyi geride bırakmama ilkesiyle çalışıyoruz, kültür ve sanatı onları da içine alacak şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda Türkiye’de tek olduğumuzu düşünüyorum.”

Ateş, zor geçtiğini söylediği festivalin 10 yılını “Çok zor zamanlar geçirdik ama 10. yıla gelebilmenin de ayrı bir mutluluğunu yaşadık. Onu sürdürebilmek insana apayrı bir umut veriyor” sözleriyle değerlendiriyor.

 


“Bu haber, Avrupa Birliği finansal desteği ile üretilmiştir. Haberin içeriği tamamıyla Ebru Apalak’ın sorumluluğu altındadır. Avrupa Birliği’nin ve Gazeteciler Cemiyeti’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir. Gazeteciler Cemiyeti içeriğin üretilmesinde ve düzenlenmesinde rol almamıştır.”


 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.