Haber: Olcay Aytürk / Kapak Fotoğrafı: Depophotos
Basın İlan Kurumu’nun Resmi gazetede yayınlanan 1 Şubat 2023 tarihli “Resmi İlan ve Reklam” yönetmeliği, yerel basının hedefinde. Yerel gazete sahipleri ve çalışanlarına göre, yönetmelik ile getirilen kadro, reklam alımı gibi şartlar yerel gazetelerin kapanmasına neden oluyor. Bir çok yerel gazete dijitalleşmeye zorlanırken, yerel gazete emekçileri de işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Yerel gazeteciliğin Türkiye medyasının sorunlu alanlarından biri olmayı sürdürdüğünü belirten Çukurova Bülten Genel Yayın Yönetmeni Dr. Sarp Aykurt, 9. Köy’e yaptığı açıklamada “Basın İlan Kurumu’nun bir dönüşüm modeli olarak ortaya koyduğu, yerel medyanın nitelik ve etkinliğinin artması için yaptığı proje nedeniyle birçok bölgede yerel gazeteler birleşti. Ancak bu durum gazetelerin azalıp tekelleşmesinin önünü açan çok ciddi bir soruna neden oldu. Çok sayıda gazeteci işsiz kaldı ve freelance (serbest) gazeteci statüsüne geçmiş oldu” dedi.
“Avrupa’daki örneklerden feyz alınmalı”
Yerel gazetelerin yaşatılması ve desteklenmesi açısından Avrupa’daki örneklerden feyz alınması gerektiğini belirten Aykurt, “kendi haline bırakılan, desteklenmeyen ve öne çıkarılmayan bir medyanın kendi başına bir meydan okuma gerçekleştirmesi zor. Bu anca bir burjuva tarafından desteklenen, parasal sorunu olmayan ve yereldeki imkanları sömüren gazetelerin ayakta kalmasını sağlıyor. Özetle karşımızda çoklu bir sorun var. Bu bir kamusal mesele olarak ele alınmalı, yerel gazeteler her açıdan desteklenmeli ve bu durumun bir eşitsizlik sorunu olduğu gözden kaçırılmamalıdır” diye konuştu.
“Bir kent ortaya koyduğu birikimle, kimlikle var olur ve bunun bir ayağı da basındır”
Yerel gazetelerin kapanmasının en önemli sonuçlarından birinin kültürel sorun olduğunu vurgulayan Aykurt, “Bir kentin atmosferinin, tarihinin tanıklığıdır yerel gazeteler. Bir kentin hafızasıdır. Siz bu hafızanın gelişimini durdurursanız ya da bunu tahrip ederseniz bu durumun kent için kültürel sonuçları olur. Çünkü bir kent ortaya koyduğu birikimle, kimlikle var olur ve bunun bir ayağı da basındır” dedi. Ciddi bir işsizlikle karşı karşıya kalındığını da belirten Aykurt, “fakültelerinden mezun olan “okullu” gazeteciler yerelde barınamayıp büyükşehirlere akın ediyor. Bunun temelinde ise hem yereldeki niteliksizleşme ve maddi sorunlar, hem de yerel gazetecilerin akıbetinin oradaki ve çoğunlukla gazeteci olmayan yerel patronların keyfine bırakılmış olması yatıyor. Zaten kapanan, birleşme yoluna giden gazetelerin sonucunda da ortaya işsiz ve memnuniyetsiz bir gazeteci toplamı çıkmış oluyor” diye konuştu.
Yerel medyada, bazılı gazetecilerin yerini dijitalin almasının “bir tercih olmadığını” da vurgulayan Aykurt, “yerel gazeteler dijital dünyanın getirdiği reklam ve ilan gücünden yararlanmaya yöneliyor ya da kırıntı habercilik diyebileceğimiz bir haber verme aracına dönüşüyor. Bu duruma sosyal medya eksenli ve siteyi ikinci bir konuma yerleştiren bir tarz da bulaşmış durumda” dedi.
“Basılı gazetelerin bayilerden heyecanla alındığı günler çok geride kaldı”
Teknolojinin tüm alanlarda olduğu gibi, basın alanında da kendini fazlasıyla hissettirdiğini dile getiren Haber Güven Gazetesi ve Habere Güven sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Güven Boğa de, “Basılı gazetelerin bayilerden heyecanla alındığı günler çok geride kaldı. Tüm kahvehanelerde, işyerlerinde, konutlara giren gazeteler bugün bu yerlerde nadir görülür hale geldi” dedi. Basılı gazetelerin dijital alanla baş etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Boğa, şöyle konuştu;
“Her geçen süreçte de basılı gazete sayısının tirajları düşmeye devam edecektir. Çünkü cep telefonları üzerinden insanlar günlük haber akışını en hızlı şekilde takip edebiliyorlar. Bu anlamda yazılı basın üzerinde dijitalleşme fazlasıyla bir tehdittir. Biz de iki alanda da faaliyetlerimizi sürdürüyorduk. Resmi gazetede çıkan yeni düzenleme her iki alanda çalışmalarımızı sürdürmemiz için 4 SGK’lı çalıştırılmasını zorunlu kılıyordu. Bu durumu karşılama koşullarımız olmadığı için zaten dijitalleşmenin yaygınlaştığı bir süreçte basılı gazeteden vazgeçmek zorunda kaldık. Şu andan Basın İlan Kurumu’na bağlı bir internet haber sitesi olarak devam ediyoruz.”
“Dijitalleşme iş kaybına neden oluyor”
Gazetelerin dijitalleşmesinin, okumayan bir toplum oluşmasına neden olduğunu belirten Yetiş Haberci gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Yerel Basın Birliği Adana Temsilcisi Hüseyin Yetiş ise, “Okumayı sevmeyen bir toplum olan ülkemizde artık her şey sosyal medyada yayınlanıyor.Bu durum medya üzerinde yazılı basında çalışan meslektaşlarımızı olumsuz etkiler. Gazete muhabir, sayfa editörü, matbaada görev yapan bir çok meslektaşlarımızın emeği ile hazırlanıyor. Dijitalleşme bu yönden iş kayıbına neden oluyor. Gazetecilik
sadece telefon ile sınırlanıyor” dedi.
Yerel gazeteleri kapatmaya zorlamanın “büyük bir hata olduğunu” da söyleyen Yetiş, “Mevcut Basın İlan Kurumu genelgesinde yerel basına kamuda abone olunamayacağını, kurumların kendi tanıtımlarını kendi siteleri ile yapılabileceğini ifade ederek yazılı basını bitiren karara imza attı” dedi.
Dijitalleşme nedeniyle yazılı basının bitme noktasında olduğunu söyleyen Yetiş, şöyle konuştu;
“SGK primlerinin her geçen gün artması, doların her geçen gün artması nedeniyle matbaa fiyatları tavan yaparken bir de kira fiyatları artış rekoru kırdı.Siz hiç bir ilan vermediğiniz yerel gazeteciden ofis kurmasını SGK ve maaşlı personel çalıştırmasını isterseniz, onun sonunu hazırlarsınız.Siz bir gazete yapıyorsunuz. Matbaa, SGK, personel maaşı, vergi ödüyorsunuz ama hiçbir destek alamıyorsunuz. Ne yaparsınız?”
Yerel gazetelerin yaşam savaşı verdiklerine dikkat çeken Yetiş, “Dijitalleşme nedeniyle meslektaktaşlarımız iş bulamaz seviyeye gelebilir.Yazılı basında muhabir ve sayfa editörü, haber müdürü genel yayın yönetmeni, matbaa biriminde çalışanlar işsiz kalacaklar. Bir ev sahibi bile olamıyoruz. Gazetecilik bir hayattır. Bu hayatın bir parçası ise haberlerdir” diye konuştu.
“Yerel medyayı kapatmaya zorlamak, o şehri sağır dilsiz ve kör bırakmaktır”
Yerel gazete emekçişi Gökmen Uğur da, internet altyapısının yetersiz olduğu, hala internetle tanışmamış insanların bulunduğu bir ortamda, gazeteleri dijitalleşmeye zorlamanın “erken olduğuna” vurgu yaptı. Uğur, “İnternet sitesinin belli bir geliri yok. Kurumlardan özel ilan alma şartı da iki sigortalı çalışana bağlandı. Bu da yıllık 250 bin gidere denk geliyor. Sadece iki sigortalı şartı da yetmiyor. Şehirlerine göre en az günlük 20 bin tıklanma istiyor. Türkiye genelinde bu şartı taşıyacak yerel site var mı?” diye konuştu.
Yerel gazetenin tarihten günümüze ulaşan yazılı belgeler olduğunu söyleyen Uğur, şöyle dedi;
“Yerel medyayı kapatmaya zorlamak tarihi bağı koparmak, o şehri sağır dilsiz ve kör bırakmaktır. Yerel medya o şehrin sesi nefesidir.Yerel gazetelerde dezenformasyon varsa bundan sonrakiler için ağır şartlar getirilebilirdi. Mevcut korunurdu. Mevcudu bitirmek yerine destek verilerek daha iyi hale gelmesi sağlanabilirdi.Karar neresinden bakarsan bak yanlış.”
Danıştay’ın “verilmiş müktesep haklar geri alınamaz” kararına da atıfta bulunan Uğur, “kazandığımız hakkı tekrardan kullanabilmemiz için bize 2 sigortalı ve büro şartı getiriyorlar. Yani ilaveten yıllık artı 300 bin masraf. Bunu kimse kaldıramaz” dedi. Kanuna göre belediyelerin Basın İlan Kurumu’na üye olmayan gazetelere ilan veremediğini vurgulayan Uğur, “Şimdilerde ise bu belediyelerden yıllık bazında aldığımız ilanlar için bizden pay alan ama bize bir şey vermeyen Basın İlan Kurumu, çıkardığı yeni yönetmelikle bizim belediyelerden ilan almaya devam etmemizi iki sigortalı çalışan şartına bağladı. Bir gecede alınan kararla, bizlerin 8-10 yıldır devam eden Basın İlan Kurumu üyeliği 2 sigortalı şartı sağlanamadığı için sona erdirildi. Çoğu günlük gazetenin muhabiri yok çünkü haber ajansları var. Ulusalların da haber ajansları var. Aylık ödeme yaptıkları haberler bu ajanslar aracılığıyla alınıyor. Bu da kısıtlı kaynaklardan birçok gazetenin aynı haberi okuyucuya ulaştırmasına neden oluyor” dedi.
[…] 9. Köy’den Olcay Aytürk‘ün sorularını yanıtlayan Aykurt, yaptığı açıklamada “Basın İlan Kurumu’nun bir dönüşüm modeli olarak ortaya koyduğu, yerel medyanın nitelik ve etkinliğinin artması için yaptığı proje nedeniyle birçok bölgede yerel gazeteler birleşti. Ancak bu durum gazetelerin azalıp tekelleşmesinin önünü açan çok ciddi bir soruna neden oldu. Çok sayıda gazeteci işsiz kaldı ve freelance (serbest) gazeteci statüsüne geçmiş oldu” dedi. […]