Haber: Olcay Aytürk / Kapak Fotoğrafı: Depophotos
Okullarda, Covid-19 salgınıyla başlatılan online eğitim sisteminin 6 Şubat depremlerinin ardından yeniden uygulanmaya konulmasına öğrenciler isyan etti.
“Zorunlu online eğitim hayatımızdan çok şey götürdü”
Online eğitimin başarısını olumsuz etkilediğini söyleyen Sosyoloji Bölümü öğrenci Ahmet Güney, “online eğitim sistemi, eğitime yardımcı olarak değil de, eğitimde olmazsa olmaz ilke haline getirildi. Bu da normal eğitimde öğrencinin kazanması gereken yetkinlik ve donanımları almamasına neden oldu. Bu yüzden online eğitimden ben de dahil birçok öğrenci olumsuz etkilendik. Birçok kazanımdan yoksun bir şekilde eğitime devam etmeye çalışıyoruz” dedi.
Online eğitimde, üniversitenin sağladığı kütüphane gibi öğrenim materyallerine yeterli düzeyde erişemediğini söyleyen Güney, “online eğitimde öğretmenden alacağım verim, yüz yüze eğitimden alacağım verimden daha az ve zayıf. Bu da benim başarı düzeyimi olumsuz etkiliyor. Bunun sonuçları mesleki hayatımda kendini gösterecektir” diye konuştu. Online eğitim sisteminin sosyal hayatını da “olumsuz etkilediğini” ifade eden Güney, şöyle dedi;
“Uzaktan eğitim sosyal hayatımı önemli ölçüde değiştirdi. Akranlarımla yeteri kadar görüşmemek ve bir aracı olmadan bir araya gelememek, sosyalleşme ve bütünleşme anlamında daha da geriye gitmemize yol açtı” dedi.
Uzaktan eğitimin olağanüstü durumdan dolayı ortaya çıkmış olmasına rağmen, Türkiye’de olağan hale getirildiğini düşündüğünü söyleyen Tıbbi Sekreterlik Bölümü öğrencisi Yeşim Özdemir ise online eğitim sistemine eleştirilerini şöyle ifade etti;
“Online eğitim, sosyal hayatıma hiçbir fayda sağlamadığı gibi ,yüzyüze eğitimin çok önemli olduğunu hissettirdi. Derslerdeki başarım, herkesle aynı imkanlara erişemediğim için olumsuz etkilendi. Bunu anlamayan hocaların olması işin tuzu biberi olmakla beraber eğitim şevki ve başarısı ortadan kalkmış oldu. Üniversitenin kültür olduğunu düşündüğüm için online eğitimin bireyselliği biz öğrencileri yormuş durumda ve bize bir şey katmadı. Üniversite ortamında doğudan batıdan kişilerin gelip kaynaşması, farklı kültürün tanınmasını sağlayarak hayata ilk adımlarımızı atmamızı da sağlıyor. Online eğitimle bu adımı atamadığımızı düşünüyorum. Olağanüstü durumlarda vazgeçilen ilk şeyin eğitim olması ülkemiz için en az olaylar kadar üzücü.”
“Dersler, katılım, tartışma ve karşılıklı etkileşime dayalı bir işleyişe sahip olmalı”
Uzaktan eğitime devam edebilmek için bilgisayar, sessiz çalışma ortamı gibi imkanlara sahip olunması gerektiğini söyleyen Sosyoloji Bölümü öğrencisi Semih Erdem Çankaya ise, şöyle konuştu;
“Günümüzde bir öğrencinin bilgisayar edinmesi, ekonomik koşulları düşündüğümüzde pek kolay bir şey değil. Eğer öğrencinin kendine ait bir odası veya rahat bir çalışma ortamı yoksa, uzaktan eğitim çok verimsiz hale gelebilir. Bunun dışında internet, uzaktan eğitim için kullanılan sitelerin kalitesizliği de eğitimin niteliğini iyice düşürüyor. Üniversitelerde bilgi akışının tek taraflı olmasını da sorun olarak görüyorum. Derslerin, katılım, tartışma ve karşılıklı etkileşime dayalı bir işleyişe sahip olması gerekir. Ama uzaktan eğitimde bunu uygulamak çok zor ve derslerin işleyişi bir ekranı birkaç saat izlemekten ibaret oluyor.”
Pandemi döneminde, bilgisayar eksikliği ve çalışma ortamının olmaması nedeniyle notlarının oldukça düştüğünü ve okuldan, derslerden koptuğunu belirten Çankaya, “Bazı derslerin ve sınavların bilgisayarsız yapılması mümkün değil. Süre kısıtlamasıyla başlatılan uygulamalar var. Bir uygulamayı kullanmam gerekiyor ama telefondan o uygulamayı kullanmam mümkün değil. Belirli bir sayfa kısıtı olan bir ödev verildiğinde normalde bilgisayarda yazması, düzenlemesi çok kolayken, telefonda yapması mümkün olmuyor” dedi.
Üniversitelerin her çeşit düşünce ve kültürden insanla karşılaşılabilecek bir yer olduğunu söyleyen Çankaya, “Üniversite ortamı, kişileri içinden geldiği çevrenin dışına çıkartan ve ufkunu açan bir etken. Bu ortam gençlere içinden geldiği çevrenin ve ailenin baskısından uzaklaşıp kendi gibi davranma şansı veriyor. Üniversiteyi sadece derslerden ibaret görmek büyük bir hata olur. Uzaktan eğitimde ise bu imkan ortadan kalkmış oluyor ve bilgisayar başında birkaç saat video izlemekten ibaret oluyor üniversite hayatı” diye konuştu.
Uzaktan eğitimin ders başarısını ve sosyal hayatını olumsuz etkilediğini söyleyen Endüstri Mühendisliği bölümü öğrencisi Hatice Sena Büyük ise, “Yüz yüze eğitime göre daha çabuk dikkatim dağılıyor. Bu nedenle derslere odaklanmam zorlaşıyor. Online eğitim sosyal hayatımı kötü etkiliyor” diye konuştu. Yüz yüze eğitimde arkadaşlarla vakit geçirme imkanı da bulduğunu söyleyen Büyük, “Ders materyallerine ulaşmak herkes için eşit koşullarda değil. Çünkü herkesin yeterli interneti veya bazı programları kaldıracak bilgisayarları olmayabiliyor. Uzaktan eğitim maddi ve manevi olarak bizi etkiliyor.Herkese aynı imkanı sağlamıyor. Sosyalleşirken fikirlerimizi, duygularımızı paylaşma imkanımız oluyor. Sosyalleşmemizi engelliyor. Bu nedenden ötürü yeni fikirler edinemeyebiliyoruz” dedi.
“Her acil durumda öncelikle eğitimin kurban edilmesini doğru bulmuyorum”
İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Ece Tetik de, her acil durumda öncelikle eğitimin kurban edilmesini doğru bulmadığını söyleyerek, “Direkt olarak online eğitim görmüş biri olarak, bu durum başarımı kötü anlamda etkiledi. Çünkü ev ortamında ders dinlemek çok daha zor, konsantrasyon gerektiriyor aynı zamanda hocalarla ders içersinde interaktif olarak etkileşime geçemiyorsunuz” dedi.
Uzaktan eğitimin sosyal hayatını kötü etkilediğini belirten Tetik, “eskiden daha sık arkadaşlarımla iç içeydim. Fakat şimdi ev ortamında olduğum için sosyal hayatım zedelendi çok fazla sosyal hayata katılamadım. Sosyal anlamda çok fazla kısıtlandım, akademik olarak da kısıtlandım diyebilirim kaynaklara ve hocalara uzaktım” diye konuştu.
Uzaktan eğitimden memnun olanlar da var
Öğrenciler arasında uzaktan eğitimden memnun olanlar da var. Diş Protez Teknolojisi Bölümü öğrencisi Zeynep Betül Pehlivan uzaktan eğitimin kendisini geliştirmek açısından iyi bir katkısı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu;
“Yüz yüze eğitimden bir farkının olduğunu düşünmüyorum, çünkü kendisini geliştirmek isteyen kişi her türlü geliştiriyor. Bana kötü bir etkisi olmadı. Online bir şekilde başlasa ve o şekilde ilerlese başarımı etkiliyeceğini düşünmüyorum ama yüz yüze başlayıp online devam ettiği için beni sürece alışmak açısından zorladı.Sosyal hayatımda etkilenen bir taraf olmadı. Üniversite hayatını sevmediğim için uzak kaldığımda kısıtlanmış hissetmiyorum. Uzaktan eğitimde video tekrarları sayesinde daha rahat ve anlaşılabilir bir şekilde derslere adapte olabiliyorum bunun için online eğitimin güzel bir etkisi var.” Diş Protez Teknolojisi Bölümü Öğrencisi Büşra Yüksel ise “Uzaktan eğitim artıları ve eksileri olan bir eğitim sistemi. Bölümüm uygulamalı bir eğitim olduğu için açıkçası beni kötü etkiledi. Uzaktan eğitim bende sosyal hayat diye bir şey bırakmadı. Uzaktan eğitim sosyalleşmemi kısıtladı. Farklı insanlar tanımak kendi açımdan kendime katacağım farklı bilgiler demek. Eğitim hayatımda mağdur edilmek istemiyorum” diye görüş belirtti.
Online eğitimden verim aldığını ve online eğitimin olmasının çok iyi olduğunu belirten Diş Protez Teknolojisi Bölümü Öğrencisi Pelin Su Çoşkun ise şöyle konuştu;
“Okula başka şehirden geliyorum. Yüz yüze dersler ekonomik açıdan çok zorluyor. Eğitimin online olması kolaylık sağlıyor. Ders kaydı alındığı için aynı dersi tekrar tekrar izleyebiliyorum. Uzaktan eğitim olduğu için okul yoluna giden zamanım bana kalıyor ve kolaylık
sağlıyor. Herkese eşitlik sağlandığını düşünüyorum hem ekonomik açıdan hem de ders dinlemenin kolaylığı açısından. Ders materyallerine ulaşmada eşit koşullara sahip olduğumu düşünüyorum. Çünkü gereken her şey öğrenci memnuniyeti açısından sağlanıyor.”