Urfa’da tarım arazilerinin betonlaşması korkutuyor
Urfa’da tarım arazilerinin betonlaşması korkutuyor
Şanlıurfa'da doğal afetler nedeniyle evsiz kalanlar için oluşturulan konteyner kentlerin birinci sınıf tarım arazilerine inşa edilmesi tepki çekti. Harran Ovası'ndaki betonlaşma oranı 2007'de 20 bin dekarken, 2017'de bu oran 60 bin dekara ulaştı. Uzmanlar, verimli tarım arazilerinin konteyner kent kurmak ya da şehirleşmek için seçilmesine tepki gösterdi.
Şanlıurfa, verimli tarım arazilerini betonlaşmaya kurban veriyor. Gerek deprem ve sel felaketlerinin ardından evsiz kalan vatandaşlar için inşa edilen konteyner kentlerin tarım arazileri üzerine kurulması, gerekse 1. sınıf tarım arazileri üzerinde artan betonlaşmaya kentteki uzmanlar tepki gösteriyor. Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa eski Şube Başkanı Mustafa Yılmaz, doğal afetlerden etkilenen vatandaşların halihazırda boş bulunan çadır kentler yerine, tarıma elverişli arazi üzerine kurulan konteyner kentlere gönderilmesinin yanlışlığına dikkat çekerken, Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen ise, 2007 yılında Harran Ovası’nda 20 bin dekarlık betonlaşma tespit edilmişken, 2017’de bu alanın 60 bin dekara çıktığına vurgu yaptı.
Mustafa Yılmaz
9. Köy’ün sorularını yanıtlayan Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa eski Başkanı Mustafa Yılmaz, Suruç, Birecik ve Ceylanpınar gibi bölgelerde atıl durumda olan çadır kentlerin kullanılmasının bulunmasına rağmen, bunların kullanılmadığını ve bunun yerine birinci sınıf tarım arazilerinin betonlaştırıldığını ifade etti.
Tarım arazilerinin imara açılmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, iklim krizinin, yanlış sulama uygulamalarının, kuraklığın ve betonlaşmanın tarım sektörü üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Yılmaz, bu konuları sürekli gündeme taşımak ve unutulmaması için çaba göstermek gerektiğini de belirtti.
Harran Ovası betonlaşıyor
Ali Rıza Öztürkmen
Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen ise, Harran Ovası’ndaki hızlı betonlaşmaya vurgu yaparak “2007 yılında Harran Ovası’nda 20 bin dekarlık betonlaşma tespit edilmişken, 2017’de bu alanın 60 bin dekara çıktığını gördük. 2024 itibarıyla ise deprem etkisi ve
kentten köye göçün artmasıyla betonlaşmanın 100 bin dekara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu alanlar tarım için geri getirilemez hale geldi” diye konuştu.
Öztürkmen, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun gereği olan yaptırımların uygulanmamasının, tarım arazilerinin plansız kullanımını teşvik ettiğini de belirterek, “Plansız yapılaşma, tarımsal su kaynaklarını ve toprakları kirletiyor, sulama randımanını azaltıyor” dedi.
Şehirleşmenin ve tarımın sürdürülebilirliği için tarımsal sınırların netleştirilmesi ve plansız yapılaşmanın önlenmesi gerektiğini ifade eden Öztürkmen, “Üniversitede ve ilde tarım kuruluşlarının yaptığı çalışmalar olumlu ancak uygulamada sorunlar var” dedi.
Şanlıurfa’da tarım arazilerinin betonlaşmasının çevresel etkileri konusunda da Öztürkmen, yapılan araştırmaların ısı artışıyla iklimsel olayları tetiklediğini ortaya koyduğunu söyleyerek,”Bu nedenle, tarımın sürdürülebilirliği için toprağı ve suyu koruyucu düzenlemelerin önemli olduğunu vurguluyorum” ifadesini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.