Hatice Ersan
Bir zamanlar her sokak başında rastladığımız, çeyizleri süsleyen el emeği göz nuru yorganların dikildiği dükkanlara artık rastlanmıyor. Unutulmaya yüz tutmuş bir zanaat olan yorgancılığın son temsilcilerinden biri de 57 yıldır bu işi yapan Süleyman Bahçekapılı. Tecrübeli yorgancı, kaybolmaya yüz tutan mesleğini Yalova’daki dükkanında 9. Köy’e anlattı.
“Bu mesleğe küçük yaşta, dedemin yanında çalışarak başladım. Bize dedelerimizden kalma, 200 senelik bir meslek. Kültürümüzün bir parçası ama artık çırak bile bulamıyoruz” diyen Bahçekapılı, “Bizden sonra bu mesleği icra edecek yetişen elemanımız yok. Hatta Türkiye’nin hiçbir yerinde yorgancı çırağı yok” diye konuştu.
Süleyman Bahçekapılı şunları ifade etti: “Gençlerin bu tür mesleklere ilgisi yok. Oysa ben gençlerimize bu mesleği öğrenmelerini öneririm. Fabrikalarda asgari ücret ile çalışacaklarına bu mesleği öğrenip icra etsinler; hem daha fazla para kazanırlar hem de bir zanaat edinmiş olurlar.”
Fabrikalaşmanın yorgancılık meslekleğini olumsuz etkilediğini belirten Süleyman Bahçekapılı, en çok da elyaf ve diğer ürünlerin zararlarına vurgu yaptı. Elyafın kimyasal içerdiğini, sağlığa zararlı olduğunu belirten Süleyman Bahçekapılı şunları söyledi: “20 sene önce fabrikalaşma ve elyaf kullanımı mesleğimize zarar verdi. Biz de maddi olarak sıkıntılar çektik ama insanlar kimyasalın ne olduğunu, hazır yorgaların neden yapıldığını öğrendikten sonra yün yorgana hızlı bir dönüş de oldu.”
Sağlık açısından uzmanların da yün ve pamuk yorgan önerdiğine değinen Süleyman Bahçekapılı, hazır yorganlarda kullanılan ürünlerin doğal olmadığını ve sağlığa zarar verdiğini de sözlerine ekledi. Yorgan ustası, “Yün yorganlar doğal ve romatizmal hastalık gibi birçok hastalığa da iyi geliyor” dedi.
Mesleğinin belki de son temsilcilerinden biri olduğu için üzüntüsünü dile getiren Bahçekapılı, “Temizliği zor olsa da kullanımı ömürlük yün yorganları güzel kullanıldığında eskitmeye insanın ömrü yetmez. Hazır yorganları 2-3 sene kullanıp atarsın ancak yün yorgan öyle değil. Kumaşı eskise bile yünü ömürlük kullanabilirsin. Mesela şimdi diktiğim yorganın müşterisi dört yorganın yününü yıkamış getirmiş. Kim bilir ne zamanın yünü ama hiçbir sıkıntısı yok, yeni kırpılmış yün gibi” dedi.
Mesleği devam ettirmekte kararlı olan Süleyman Bahçekapılı, eskisi gibi müşteri gelmediğini bilse de ilk günkü heyecanla dükkanını açıp siparişlerini almaya devam ettiğini söyledi. Bahçekapılı, “Bu meslek dedelerimizden kaldı, geçmişimizin izlerini taşıyor. Kültürümüzün bir parçası. Gençlerin de bunu görmesini isterim ve ben sağ olduğum sürece mesleğimi sürdüreceğim” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.