DOLAR 33,9941 0.16%
EURO 37,8162 -0.02%
ALTIN 2.752,750,24
Ankara
22°

AÇIK

Üniversite öğrencilerine göre kampüsler özgür değil: “Okul önlerinde gözaltı aracı bekliyor”
  • 9.Köy
  • Eğitim
  • Üniversite öğrencilerine göre kampüsler özgür değil: “Okul önlerinde gözaltı aracı bekliyor”

Üniversite öğrencilerine göre kampüsler özgür değil: “Okul önlerinde gözaltı aracı bekliyor”

Kampüslerde yaşanan gerilim üniversitelerin atmosferini değiştirdi. Öğrenciler, idari baskılardan dolayı ifade özgürlüklerinin kısıtlandığı görüşünde. Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde faaliyet gösteren kulüplere bağlı öğrenciler, ifade özgürlüğü açısından yaşadıkları zorlukları 9. Köy’e anlattı. Sivil Alan Araştırmaları Derneği’nden Mert Güneş de neler yapılabileceği ile ilgili düşüncelerini paylaştı.

ABONE OL
26 Ağustos 2024 11:05
Üniversite öğrencilerine göre kampüsler özgür değil: “Okul önlerinde gözaltı aracı bekliyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilge Sarıhan / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos

Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde yaşanan büyük gerilimler özgür üniversite kavramını tartışmalı hale getirdi. Öğrenciler artık okullarını özgür ve güvenli görmüyor.

Kampüslerde yaşanan olaylar üniversitelerin atmosferini değiştirdi. Öğrenciler idari baskılardan dolayı ifade özgürlüklerinin kısıtlandığı görüşünde. Boğaziçi, ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi’ndeki öğrenci toplulukları ve kulüpler, yaşadıkları zorlukları 9. Köy’e anlattı.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Tarih bölümü öğrencisi olan, BUTİK (Boğaziçi Üniversitesi Tarih İncelemeleri Kulübü) altında düzenlenen etkinliklerde görev alan E. K. okulda ifade özgürlüğü konusunda bir geri gidiş olduğunu söyledi. Öğrenci, özellikle geçen sene yapılan yönetmelik değişikliği ile sosyal medyada okul aleyhine paylaşım yapmanın bile bir öğrencinin yurttan atılmasını gerektirecek durumlara örnek olarak gösterilebildiğini ifade etti. “En ufak bir ses çıkarmaya çalıştığımızda onlarca çevik kuvveti okula yığıyorlar” diyen öğrenci E.K. okuldaki durumu şöyle özetledi:

Geçen sene oryantasyonda çoğu kulübün çadırının üstünde ‘Naci İnci bu kulübün rektörü değildir’ ifadesi vardı ve güvenlikler kamerayla dolaşarak görüntü alıyorlardı. Etkinliklere izin alabilmek için ise politik dozun azaltılması gerekiyor. Hiçbir şey olmasa bile okula girerken güney kapının önünde silahla bekleyen polisi ve gözaltı aracını görüyoruz.

ODTÜ Medya Topluluğu’nda görev almış olan Serkut Gene de okulda ifade özgürlüğünün farklı çevrelerde bulunduğunu belirtti. Öğrenci; eyleme katılan akademisyenler, asistanlar, yüksek lisans ve doktora öğrencileri için eylemlere katıldıkları anda soruşturmadan çok daha sert işlemlerin başlatılması, burslarının kesilmesi, projelerine bütçe verilmemesi gibi sonuçların doğduğunu  ifade etti. Gene, etkinlik afişleri konusunda yaşadıkları sorunları ise “Onaysız afişler için durum şöyle; akşamları İç Hizmetler veya Nöbetçi Amirliği afişleri gördüğünde yırtıp atıyor. Bu noktada topluluklar Kültür İşleri’nin, yani dolaylı olarak Rektörlüğün izni dahilinde afiş asabiliyor” sözleriyle aktardı.

İstanbul Üniversitesi Kadın Hakları Kulübü Kadın Çalışmaları Komisyonu’nda faaliyet yürüten Lisan Alayoğlu, kadın kulüplerinin yaşadığı zorlukları anlattı. Afiş asamadıklarını, bazı akademisyenlerin ve öğrenci çevrelerinin saldırıları olabildiğini belirten öğrenci  “Üniversite yönetiminin özel çabasıyla, bazı topluluklar haricinde üniversitede kendisini istediği gibi ifade edebilen topluluk sayısı çok az” dedi.

Alayoğlu, güvenlik görevlerinin fiziki olarak sayılarının ve baskılarının da giderek arttığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

Bizler politik olarak kendimizi ifade ettiğimiz alanlarda kısıtlanmış durumdayız, alternatif alanlar yaratmaya çalışıyoruz. Üniversitenin başta güvenli bir kampüs olması talebi bizim kulübümüzün asıl şiarı. Öğrencileri koruması için sayısının artırıldığı söylenen güvenlik görevlileri öğrencilerin ifade özgürlüğünü kısıtlamamalı. Sadece iktidara yakın olan kulüpler değil tüm kulüpler özgürce etkinliklerini yapabilmeli. Üniversiteden beklentimiz budur ve her zaman bunun için uğraşacağız.”

“Öğrencilerin siyasi özneler olması istenmiyor”

9. Köy Haber Merkezi, Türkiye’deki öğrenci hareketleri ve hak temelli arayışlar üzerine çalışan Sivil Alan Araştırmaları Derneği’nin de görüşünü aldı.

Sivil Alan Araştırmaları Derneği’nden Mert Güneş, amaçlarının öğrencilerin seslerinin daha çok duyulmasına yardımcı olmaya çalışmak ve haksız muameleye uğradıklarında destek olmak olduğunu açıkladı.

Öğrenci kulüplerinin başlıca amacının öğrencilerin müfredat dışında da katılım gösterebilecekleri, öğrenebilecekleri, sosyalleşebilecekleri ve özgürce kendilerini geliştirecekleri alanlar yaratmak olduğunu vurgulayan Mert Güneş; üniversite idareleri, Yükseköğretim Kurulu ve siyasi iktidarın gittikçe kimi öğrencilerin kimi ilgi alanlarından ve kimi metotlarından rahatsız olmaya, onlara ket vurmaya başladığını belirtti.

Temel hoşnutsuzluğun öğrencilerin özellikle muhalif çizgide siyasetle ilgilenmesine yönelik olduğunu ifade eden Güneş, “Bu tutumdan en çok etkilenen kulüpler de fikir toplulukları (sol, sosyalist, yeşil), ayrımcılık karşıtı topluluklar (mesela feminist/kadın toplamları, LGBTİ+ toplamları, etnik ayrımcılık karşıtı toplamlar), hak temelli çalışan topluluklar (insan hakları, hayvan hakları) olarak sayılabilir” dedi.

Mert Güneş şunları söyledi: “Tüm sorunların kaynağı ise idari makamların, öğrencilerin siyasi özneler olmasını istememesi, siyasi özneler olduklarında da engellemeye çalışması. Öğrencilerin tüm mücadele başlıkları da aslında buna yönelik. İstekleri ise eşit ve özgür bir yaşam.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.