İsmail Kılıç / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos – Cumhur Yetmez
Türkiye’deki emekli maaşları Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça düşük. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) açısından da Türkiye’de emekli maaşları sürekli bir düşüş trendi izliyor. Bu durum Türkiye’de emeklilerin yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor ve ek iş yapmalarını zorunlu kılıyor. Emeklilerin yaşam koşulları her gün zorlaşırken, bu sistemin sürdürülebilirliği de büyük bir soru işareti.
Temel gerekçe çalışan başına düşen emekli sayısı değil
Türkiye’de emeklilik sisteminin kötü gidişatına sebep olarak, genellikle çalışan kişi başına düşen emekli kişi sayısı gösteriliyor. Ancak bu durum Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça yanıltıcı. Birçok Avrupa ülkesinde aktif ve de pasif sigortalı oranı, Türkiye’den daha düşük seviyelerde. Bazı ülkelerdeki aktif ve pasif sigortalı kişi oranları karşılaştırıldığında bu durum açık bir şekilde görülüyor.
Ülke Adı | Aktif ve Pasif Sigortalı Oranı |
Fransa | 1,3 |
Polonya | 1,4 |
İtalya | 1,5 |
Finlandiya | 1,6 |
Avrupa Ortalaması | 1,6 |
Yunanistan | 1,8 |
Türkiye | 1,9 |
Danimarka | 2,0 |
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi’ne (DİSKAR) göre tüm dünyada nüfus dağılımı giderek yaşlanıyor. Nüfus dağılımdaki bu değişim ile birlikte yalnızca prime dayalı bir sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği ise mümkün değil. DİSKAR’a göre bu noktada emeklilik sisteminin devamı adına devletin, maddi katkılarda bulunması gerekiyor.
Sosyal Güvenlik Danışmanı Enver Arıcan da Avrupa’da ve Türkiye’de nüfusun giderek yaşlandığını ve devlet destekleri olmadan emeklilik sisteminin sürdürülebilir olamayacağına değinerek, “Emeklilik için finansal sürdürülebilirliğin sağlanması gerekiyor. Bu nedenle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bazı kapsamlı reformların yapılması şart. Seneler içerisinde aktif ve de pasif sigortalı oranı giderek düşecek. Bu nedenle sistemin devamı için devlet desteği olmazsa olmaz” dedi.
Türkiye’deki emekli maaşları, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyelerde kalıyor. Avrupa’daki emekli maaşları ortalama bin Euro civarındayken, Türkiye’deki emekliler ise Euro bazında genel olarak 330 Euro emekli maaşı alıyor. Birçok emekli aldıkları maaş ile geçim sıkıntısı yaşadıklarını ve ek iş yapmadan hayatta kalamayacaklarını belirtiyor. Avrupa ülkelerindeki ve de Türkiye’deki emekli maaşları Euro bazında şu şekilde:
Ülke Adı | Emekli Maaşı (Euro Bazında) |
Bulgaristan | 224 |
Türkiye | 330 |
Polonya | 498 |
Yunanistan | 1026 |
Fransa | 1485 |
Almanya | 1552 |
Belçika | 1717 |
Hollanda | 2003 |
Lüksemburg | 2734 |
Emekli maaşlarının Avrupa’daki ve Türkiye’deki durumunu gözler önüne seren bu karşılaştırma, sosyal güvenlik sistemlerinde yapılması gereken reformların önemini vurguluyor. Görüştüğümüz emekliler de maaşlardan oldukça şikayetçi.
Yaklaşık olarak bir yıl önce emekli olduğunu ve geçinmek için halen çalışmak zorunda kaldığını belirten Cengiz Kınay, emekli maaşının insani bir yaşam adına yeterli olmadığına değinerek, “Küçük çocuklarım var. Gelirler, bir şeyler isterler de alamam, diye markete onlardan saklanarak gidiyorum. Aldığım emekli maaşı yeni 12 bin 500 TL oldu. 12 bin 500 TL ile evi nasıl geçindireyim, çocuklarımın ihtiyaçlarını nasıl karşılayayım? Bu durumda ek iş yapmak zorunda kalıyorum” diye konuştu.
Kendisinin de çocuklarının da herhangi bir sosyal hayatı kalmadığından bahseden Kınay, sosyal hayata ayıracak bir bütçelerinin olmadığına vurgu yaparak, şu şekilde konuştu:
“Kendi adıma önemsediğim bir durum değil. Ancak çocuklarımın sosyalleşmesi, sinemaya gitmesi veya kitap okuması gerekiyor. Emekli maaşım zaten yetersiz ama üzerine asgari ücretli bir işte de çalışmama rağmen bu ihtiyaçları karşılayamıyorum”
Türkiye’deki emekli maaşları yıllara göre mevcut asgari ücret ile karşılaştırıldığında da iç açıcı bir tablo ortaya çıkmıyor. Veriler incelendiğinde emekli maaşının asgari ücrete oranla her yıl eridiği açık şekilde görülürken, görüştüğümüz emekliler de alım güçlerinin her yıl azaldığına değiniyor.
Yıl | Asgari Ücret | Ortalama Emekli Maaşı (B/A) |
2022 | 174 TL | 212 TL |
2004 | 356 TL | 311 TL |
2007 | 411 TL | 527 TL |
2009 | 537 TL | 623 TL |
2011 | 644 TL | 762 TL |
2014 | 869 TL | 1025 TL |
2018 | 1603 TL | 1619 TL |
2019 | 2021 TL | 1917 TL |
2022 | 4877 TL | 4000 TL |
2023 | 9955 TL | 7323 TL |
2024 | 17002 TL | 12500 TL |
Verilere bakıldığında 2019 yılından itibaren asgari ücretin ortalama emekli maaşlarını geçtiği görülüyor. Asgari ücret en düşük 4a emekli maaşını ise 2016 yılında geçmişti. Bu yıllardan itibaren emekliler büyük bir geçim sıkıntısı ile karşı karşıya kaldı.
Türkiye’de emekli maaşlarının artışında sadece Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranları dikkate alınıyor. Bu durum emekli maaşlarının zamanla değer kaybetmesine neden oluyor. DİSKAR’a göre emeklilerin milli gelirden aldıkları payın korunması adına maaş artışlarında Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) da dikkate alınması gerekiyor. Türkiye’deki emekli maaşlarının yıllara göre Kişi Başına Düşen Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı incelendiğinde oranın giderek azaldığı görülüyor.
Yıl | Ortalama Emekli Aylığının KB GSYH’ye Oranı (Yüzde) |
2003 | 51,9 |
2008 | 47,9 |
2013 | 47,0 |
2018 | 42,1 |
2021 | 34,5 |
2022 | 27,2 |
2024 | 27,7 |
İlk olarak 2000 yılında emekli olduğundan bahseden Ali Kürk, emekli olduğu ilk yıllarda sadece emekli maaşı ile geçinebildiğinden bahsederek, şu şekilde konuştu:
“Emekli olduğum ilk yıllarda aldığım emekli maaşı zorda olsa yetiyordu. Ancak şu anda sadece emekli maaşım ile geçinmem mümkün değil. Evim kira, kiramı ödediğimde maaşımdan geriye bir şey kalmıyor. Hayatta kalmak için çocuklarımdan maddi destek almak zorundayım. Senelerce prim ve vergi ödediğim bu devlet, 85 yaşında beni çocuklarıma muhtaç ediyor”
Emekli maaşı yetmediği için 80 yaşında meyve sebze halinde çalışmak zorunda kalan Ayşe, çalışmaktan başka çaresi olmadığını aktararak, “Çocuklarım büyüdü, kendi hayatlarını da kurdular ve kendi işlerinin peşindeler. Onlardan yardım etmelerini hiç istemedim ama bazen bir destek beklediğimi itiraf etmeliyim. Gün boyunca yaşlılığın getirdiği ağrılarla boğuşuyor, akşam olunca yorgun argın eve dönüyorum. Bu durumdayım çünkü çalışmazsam sadece bir emekli maaşı ile geçinemem. Gün gelir bir gün, belki daha iyi bir yaşam mümkün olur diye umut ediyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi’ne göre Türkiye’deki emekli maaşlarının giderek düşüşü, 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu’ndan kaynaklanıyor. Bu yasa emekli maaşlarının düşmesine neden olan değişiklikleri yürürlüğe koydu.
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı yasa ile emeklilik sistemindeki dört ana faktörün değiştirildiğini belirten Sosyal Güvenlik Danışmanı Enver Arıcan, yasa ile birlikte emekli maaşlarının düzenli şekilde azaldığına değinerek, şu şekilde konuştu:
“Bu yasa ile değiştirilen ilk faktör, güncelleme katsayısının azaltılması. Bu yasa ile, emekli maaşlarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısının hesaplama yöntemi değiştirildi. Eskiden, geçmişte ödenen primlerin güncel değerine ulaşmak için hem Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hem de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyüme oranlarının dikkate alınması gerekiyordu. Yeni düzenlemeyle yalnızca TÜFE ve büyümenin yüzde 30’u dikkate alınmaktadır”
Yasa ile değiştirilen ikinci faktörün aylık bağlama oranlarının düşürülmesi olduğundan bahseden Arıcan, “Aylık bağlama oranı, emekli maaşının ne kadarını alacağınızı belirleyen bir katsayıdır. 1999 öncesinde, uzun süre prim ödeyenler için aylık bağlama oranı oldukça yüksekti. Ancak yasa ile bu oranlar önemli ölçüde azaltılmıştır. Örneğin, 25 yıl ve 9000 gün prim ödeyen bir çalışanın aylık bağlama oranı yüzde 50’ye düşürülmüştür. Bu durum, uzun süre çalışıp prim ödemiş emeklilerin maaşlarının düşmesine yol açmıştır” diye konuştu.
Diğer iki faktörün de aylıkların alt sınırının düşürülmesi ve aylıkların artırılmasında büyüme oranlarının dikkate alınmaması olduğundan bahseden Arıcan, şu şekilde devam etti:
“Emekli maaşlarının sınırı önemli değişikliğe uğramıştır. 1999 öncesi alt sınır yüzde 70 civarındayken, 5510 sayılı yasa ile bu oran yüzde 35 ila 40 aralığına çekilmiştir. Bu değişiklik de özellikle düşük gelirli emekliler için maaşların ciddi şekilde azalmasına neden olmuştur. Bunun yanında da bu yasa ile emekli maaşlarının artırılmasında sadece TÜFE oranlarını dikkate alınmakta ve de ekonomik büyüme oranları göz ardı edilmektedir. Emekli maaşının gerçek değerinin korunabilmesi için ekonomik büyüme oranları da dikkate alınmalıdır.”
Bu haber, Avrupa Birliği finansal desteği ile üretilmiştir. Haberin içeriği tamamıyla İsmail Kılıç’ın sorumluluğu altındadır ve hiçbir durumda Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.