DOLAR 35,4507 -0.04%
EURO 36,5373 -0.07%
ALTIN 3.083,940,32
Ankara

PARÇALI BULUTLU

Türkiye’de amatör sporun sorunları
  • 9.Köy
  • Spor
  • Türkiye’de amatör sporun sorunları

Türkiye’de amatör sporun sorunları

Türkiye, neden uluslararası başarılara imza atan çok fazla sporcu yetiştiremiyor? Sportif başarı için neler yapılmalı? Devletin ve yerel yönetimlerin spor politikası nasıl olmalı? Bu soruların yanıtları bizi amatör spor kulüplerine götürüyor. 70’li yıllarda amatör sporun örgütlenmesine öncülük eden Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’nun kurucusu gazeteci- yazar Rıza Sümer ve Ankara’nın köklü semt kulüplerinden Mamakspor Başkanı gazeteci Erhan Karadağ ile konuştuk.

ABONE OL
3 Aralık 2024 20:49
Türkiye’de amatör sporun sorunları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

A. Cevat Uğraş

Milyonlarca insanın spor yapmasını sağlayan amatör spor kulüpleri hem maddi imkânsızlıklarla hem de farklı sorunlarla boğuşuyor. Bütün bu sorunları ve yapılması gerekenleri, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’nun kurucusu
ve 1980-1995 yılları arasında konfederasyonun başkanlığını yapan gazeteci-yazar Rıza Sümer’e ve Ankara’nın köklü semt kulüplerinden Mamakspor Başkanı gazeteci Erhan Karadağ’a sorduk.

“Sporun kazanımları muhteşem”

Türkiye’de 70’li yıllarda Ankara’dan başlayarak birçok ilde amatör sporun örgütlenmesine öncülük eden TASKK Kurucu Başkanı Rıza Sümer, sporun önemini şu sözlerle ifade etti:

Bedensel sağlığın kişisel sağlığa katkısı var. Onun için herhangi bir sporcuyu – özellikle Türkiye tarihine baktığınız zaman- çok kötü olayların içerisinde göremezsiniz. Sporun kazanımları inanılmaz derecede muhteşem. Spor yarışmalarının hedefi, yarıştırarak başarıları ödüllendirmek ama bir yönü daha var ki en önemlisi budur, spor kulüplerinin kurulması! Bu bir başarıdır. Sporcuların, spor gazetecilerinin ve spor yayıncılığının olması, üniversitelerde Spor Bilimleri Fakültelerinin olması; kadın- erkek sporcu sayısının giderek artması büyük bir başarıdır. Spor dalı federasyonlarının olması, devletin spor örgütlenmesini sağlaması -tartışılacak konuları olmasına rağmen- bir başarıdır. Dolayısıyla spor yapma ortamının sağlanması ile spora başlanması başarının adıdır. Sonra madalya, puan, kupa üst başarının işaretleridir.

“Spor tesisleri yetersiz”

Rıza Sürmen özellikle amatör sporda sorunları şöyle özetledi:

Profesyonel dallarda da var ama amatör sporda sıkıntı çok daha fazla. Bunların başında ulaşım geliyor. Örneğin 19 Mayıs Stadyumu yıkıldı. Bu, Ankara sporuna büyük bir darbe oldu. Semt sahaları yok ya da yetersiz. Ankara merkezdeki bir takımın Polatlı’ya, Beypazarı’na, Gölbaşı’na gitmesi, oralardaki takımların da Ankara merkeze gelmesi sporun sosyal etkinliğini, gücünü artırır. Ancak sporcuların devamlı deplasmanda olması, olmaz! Sporcularımız mutsuz. Müsabakalara, maçlara zorlukla, son dakika yetişiyorlar. Spor bir sanattır, hem yapana hem de izleyene mutluluk vermelidir. Bir diğer sorun, şiddetin artması. Kulüp yöneticileri arasındaki medyada olan savaşıma bir bakın! Bütün bunlara rağmen spor dünyası son derece başarılı. Kötü insan yetiştirmiyor. Onun için ben arkadaşlarıma hep kahraman diyorum. Yöneticiler de kahraman, spor gazetecileri de kahraman!

“Spor bilimleri fakültelerinin kulüplerle ve toplumla ilişkileri zayıf”

Sümer, sportif başarısızlığa ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

Sportif başarısızlık, spor bilimleri fakültelerinin spor kulüpleriyle ve toplumla olan ilişkilerinin zayıflığından da kaynaklanıyor. Devlet, üniversiteler, belediyeler, kamu kurumları spor kulübü kuruyor. Kamu yöneticileri, devlet ve yerel yönetimler spor kulübü kurmaz, spor destek verir. Hatta özel sektör bile spor kulübü kurmaz. Gençlik ve Spor Bakanlığı nasıl kulüp kurar, yarışır! Bütün kulüpleri kucaklamalı, desteklemeli. Bunlar olmadığı için olimpiyatlarda başarılı olamadık.

“Semt kulüpleri antrenman yapacak saha bulamıyor”

Başkentin köklü semt kulüplerinden Mamakspor Kulüp Başkanı Erhan Karadağ tüm imkânsızlıklara rağmen Mamaklı gençlere, çocuklara spor yaptırmaya, Türk sporuna, yetenekli sporcular yetiştirmeye çalıştıklarına dikkat çekti. Karadağ şöyle konuştu:

Ankara’da özellikle semt kulüplerinin büyük sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Köklü semt kulüpleri, belediye ve müessese takımları arasında zor şartlar altında mücadelesini sürdürüyor. Birkaç amatör spor gönüllüsü sayesinde ayakta kalan semt ve mahalle takımları, şampiyonluktan ziyade nasıl ayakta kalırız mücadelesi içerisinde yaşamaya çalışıyor. Semt kulüpleri özellikle antrenman yapacak saha bulmakta zorlanıyor. 19 Mayıs dış sahalarının yıkılması, semt takımlarının deplasman trafiğini arttırdı. Servis ücretleri aldı başını gidiyor. En az bir maç için 2 bin lira servis ücreti ödeniyor. Saha yetersizliği ve servis ücretleri büyük sorun. Lig öncesi Futbol Federasyonu’nun aldığı katılım ücretleri de her yıl zamlanıyor. Gençlere spor yaptıran semt kulüplerine ücret ödeyeceklerine katılım paraları alıyorlar.”

“Yenimahalle Belediyesi semt kulüplerine destek oluyor”

“Belediyelerin takımı olmaz!” diyen Karadağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Belediye takımları ile semt kulüpleri arasında büyük uçurum var. Belediye takımlarının saha ve servis problemi yokken, o ilçenin semt takımı belediyenin imkânlarından faydalanamıyor. Belediyelerin takımı olmaz! Hangi belediye olursa olsun ilçesindeki tüm takımlara sahip çıkmalıdır. Ankara’da, Yenimahalle Belediyesi bunu en iyi yapan belediye. Semt kulüplerine, yaptığı halı sahaları verip onların ayakta kalmasını sağlamıştır. Ankara’da en rahat semt kulüpleri Yenimahalle ilçesinde.”

“Yanlış politikalar nedeniyle genç yetenekler kayboluyor”

Karadağ, yetenekli oyuncuların yanlış spor politikaları ile sahalardan uzaklaştığına de şu sözlerle dikkat çekti:

90’lı yıllarda semt kulüplerinin yanında müessese spor kulüpleri vardı. Bu kulüpler şampiyonluğa oynarken, semt kulüplerine destek amaçlı oyuncular alırlardı. Bu geçişler amatörde heyecanı arttırırdı. Daha sonrasında 2000’li yıllara geldiğimizde müessese kulüpleri bir bir kapandı. Okullardan beden eğitimi öğretmenleri kulüp almaya başladı. Böyle olunca Ankara’da futbol geriledi, çöktü. Kendi okulundan öğrencisini/sporcusunu semt kulüplerine göndermeyen hocalar, yaşı dolana kadar bu sporcuları kulüplerinde oynattı. Yaşı dolduktan sonra da genç yetenekler bir bir kaybolmaya başladı. Bu da futboldaki genel başarıyı olumsuz etkiledi. Ardından üç büyük kulüp tarafından ticari amaçlı, futbol okulu adı altında halı sahalarda futbol eğitimi verilmeye başlandı. Kısacası amatör futbol artık eskisi gibi değil. Parası olan kulüpler ön plana çıktı.

Bütün bu sorunların ardından merhum gazeteci, spor yazarı Ali Öcal’ın o sorusu ile bitirelim, “Amatör spor kulüpleri kendilerine sahip çıkarsa bu ülkede spor adına yaşanan her sorun aşılır. Yeter ki kendinize sahip çıkın! Çıkıyor musunuz?

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.