Türkiye ve Yunanistan’da yaklaşan seçimler öncesinde, iki ülke ilişkileri alarm veriyor. Yunan basınında çıkan, Girit Adası’nın güneyinde ve batısında kara sularının 12 mile çıkarılacağı iddiası, Ankara’yı alarma geçirdi.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, her iki ülkenin seçime çok yaklaştığı dönemlerde bu tip gerginliklerin de artma eğiliminde olduğuna dikkat çekerek, seçim sonrasında her iki ülkede oluşacak hükümetlerin girişimiyle, bu gerginliğin yerini uzlaşıya bırakma ihtimalinin büyük olduğunu kaydettiler.
Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, 9. Köy’e yaptığı açıklamada, Girit’in güney ve batısındaki kara sularının 12 mile çıkarılması iddalarını “kontrollü gerginlik yaratma çabası” olarak nitelendirdi.
Uluçevik, Ege’de 12 mil iddialarının başlıca sebeplerini “Yunanistan’da yaklaşan seçimler” ve “Türkiye’nin kararlığı” olduğunu kaydetti. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazandığı günden bugüne yavaşça genişlediğini, topraklarını 3 katına çıkardığını hatırlatan Emekli Büyükelçi, seçimlere kadar ilişkilerde bu sorunların öne çıkabileceğini belirtti.
Seçimlerden sonra ise, ilişkilerinin liderlerin girişimleriyle olumlu yöne dönebileceğini söyleyen Uluçevik, şöyle konuştu;
“Tarihî sebeplerle Yunanistan sürekli olarak Türklere ve Türkiye’ye karşı husumet içinde olmuştur. Eski Osmanlı toprakları üzerinde kurulan öteki ulusal devletlerin hiçbirinde Yunanistan’ınki kadar fanatik ve sürekli bir yayılma emeli görülmemiştir. Bir komşu ülkeye karşı izlenen husumet politikası hiçbir ülkede Yunanistan’da olduğu kadar politikacıya iç siyasette puan kazandırmamıştır. Bu yüzden de Türk-Yunan ilişkilerinde rekabet, gerginlik ve çatışma hakim karakter ve nitelik olmuştur. “Dostluk, iyi komşuluk ve işbirliği” istisna olarak kendini göstermiştir. Bu da devamlı olmamıştır. Yunanistan, Türkiye ile olan dostluk dönemlerini de ülkemiz aleyhine istismar etmiştir. Bundan sonra da Türk-Yunan ilişkilerinin bu tarihî niteliği ve seyri içinde cereyan edeceği beklenmelidir. Türk-Yunan askerî çatışmasını önlenebilmesi Türkiye’nin her açıdan güçlü olması ile mümkün olabilir. Yunanistan’ın Türkiye’yi zayıf gördüğü bir anda maceraya girişmesi güçlü ihtimaldir.”
Aydın Sezer: Girit’in Ege mi, Akdeniz mi olduğu belli değil
Yazar Aydın Sezer ise, bugün yeniden gündeme gelen 12 mil meselesinin “tarihsel arka planına” bakmak gerektiğine dikkat çekti. 2019’da Libya ve Türkiye arasında imzalanan denizcilik anlaşmasının bir dönüm noktası olduğunu aktaran Sezer, bu anlaşmanın Atina’yı sert ve radikal adımlar atmaya ittiğini söyledi. Yunanistan’ın 2019 anlaşması sonrasında, Mısır ve İtalya ile masaya oturarak, deniz sorunlarını çözdüğünü da kaydeden Sezer, Türkiye’nin Libya anlaşmasıyla Girit ve Rodos gibi önemli adaların “Ege’de mi Akdeniz’de mi olduğu” ile ilgili bir belirsizlik oluştuğuna dikkat çekti.
Sezer ayrıca, sorunun çözümünü 1970’lerden beri siyasi alanda arayan Türkiye’nin, Libya ile bir anlaşma yaparak meseleyi hukuki boyuta taşımasının sakıncalarına da vurgu yapatı. Sezer, Libya ile Türkiye arasında yapılmış deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmasının Girit’in 6 mil yanından geçmesi sebebiyle “bu bölgedeki kıta sahanlığı sorunu aynı zamanda bir karasuları sorununa dönüştüğünü” söyledi.
TBMM’nin 1995’te aldığı, Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma kararının “savaş nedeni -casus belli- sayılacağına ilişkin kararın, “Ege için geçerli olduğunu” söyleyen Sezer, ancak Akdeniz’in nerede bitip, Ege’nin nerede başladığı konusunda belirsizlik olduğuna dikkat çekti.
Aydın Sezer, iki ülke arasında seçim dönemlerinde çatışmacı tutumların artabileceğini de belirterek, “siyasetçiler bu gündemleri seçim dönemi köpürtür ve iş görür, seçimden sonra ise yakınlaşma başlar” dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı: Yunanistan 12 mile çıkaramaz
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise, Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkaramayacağı tahminini iletti. 9. Köy’e konuşan Prof Bağcı, bu tip söylemlerin “iç politikaya yönelik” olduğunu vurgulayarak, Yunanistan’ın deniz alanlarını tek taraflı kararla arttırmaya kalkmasının Türkiye için “savaş nedeni olduğunu” hatırlattı.
Yunan basının iddiası Ankara’yı alarma geçirmişti
Yunan basınında Aralık ayında çıkan haberlerde Girit Adası’nın güneyinde ve batısında kara sularını 12 mile çıkarma kararı almaya hazırlandığı ileri sürülmüş, bu durum Türkiye’nin büyük tepkisiyle karşılanmıştı.
PASOK Partisi’ne yakın Ta Nea gazetesinin haberinde, Yunan hükümetinin 2020’den beri Girit’in güneyinde ve batısında karasularını 12 mile çıkarma amacının olduğu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın bu kararın ulusal çıkarlara hizmet edeceği bir zamanda alınacağını söyledikleri ifade edilmişti. Dendias da 30 Aralık günü yaptığı açıklamada, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamında karasularını genişletmenin tek taraflı ve müzakere edilemez bir hak olduğunu iddia etmişti. Bakan, TBMM’nin Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma olasılığına karşılık, 8 Haziran 1995’te aldığı Casus Belli (savaş sebebi) kararını kastederek “ Tehditler bizi caydıramayacak. Savaş tehdidine karşı, uluslararası hukuka dayanan argümanlarımızı belgeli bir şekilde sunarak karşılık vereceğiz” diye konuşmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, yine Aralık ayında yaptığı açıklamada, “Değil 12, Ege’de bir mil dahi karasuyu genişlemesine izin veremeyiz” demişti.
30 Aralık günü NTV canlı yayında konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sadece 12 mil değil, Yunanistan’ın karasularını 6 milden yukarı çıkarmasını kabul etmediklerini belirtmişti. 1995’te Meclis’in yaptığı çalışmanın herkes tarafından içselleştirilmesi gerektiğini belirten Akar, “yanlış bir adımın” ciddi sıkıntılar doğurabileceğini söylemişti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, 4 Ocak 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, “6 milin üzerinde yapılacak her tasarruf doğrudan Türkiye’nin itirazıyla, muhalefetiyle ve şiddetli direnciyle karşılaşır” demişti.
HABER : Haber: Ahmetcan Uzlaşık
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.