Dilek ATLI
Tip 1 diyabet sensör teknolojilerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Uygulama Tebliği kapsamına alınması ile ilgili en az 7 yıldır mücadele edildiğini ve bir ilerleme kaydedilmemesinin hayal kırıklığı yarattığını söyleyen Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, “Bu konuda en somut ilerleme Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Haziran 2022 günü ‘Tip 1 diyabet hastası 0- 14 yaş arası evlatlarımızla ilgili müjdemiz var. Bu teşhisle insülin tedavisi gören evlatlardan 11 bin 500 kişiye sürekli glukoz ölçüm cihazı veya ikamesini temin edeceğiz’ sözleri ile yaptığı açıklamadır. Bu açıklamadan yaklaşık bir yıl sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, deprem bölgesindeki bütün Tip 1 diyabetli çocuklara, diğer bölgelerde ise ‘muhtaçlık kriterini’ karşılayan ailelerin çocuklarına 2 yıl süre ile sensör desteği sağladı. Bu geçici bir çözümdü ve destek alamayan binlerce ailenin üzüntüsünü arttırdı ” diye konuştu.
Tip 1 diyabet, insülin hormonunun dışardan iğne veya insülin pompası ile alınması gereken, hayat boyu süren bir sağlık sorunu olarak bugün, Türkiye’de 18 yaş altında yaklaşık 30 bin çocuk ve ailesini yakından ilgilendiriyor. Tip 1 diyabetli hastalar, insülin hormonu dozunu hassas bir şekilde ayarlayabilmek, kan şekeri yükseklik ya da düşüklüklerini saptayabilmek için kandaki glukoz düzeyini bilmeye ihtiyaç duyuyor. Uzun yıllardır kan şekeri ölçümü “glukometre” ismi ile bilinen aletlerle parmaktan bir damla kan alınarak ölçülürken, günümüz teknolojileri sayesinde kullanılabilen sensörler, şeker düzeyini özellikle çocuklar için daha zahmetsiz bir şekilde ölçebiliyor. Bu özelliğiyle sensör teknolojilerinin, Tip 1 diyabet hastası çocuklar için hayat değiştirici bir ilerleme olduğunu belirten Prof. Dr. Şükrü Hatun, bunun çocuklar için eşit koşullarda erişilmesi gereken bir sağlık hakkı olduğunun altını çizdi. Prof. Dr.Hatun konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı, “Sensörler, Tip 1 diyabetli çocuklar için çok önemli. Çünkü onların önünde diyabetle geçecek çok uzun bir süre var ve 40’lı yaşlardan sonra olası komplikasyonların önlenmesinde sensörlerin paha biçilmez bir rolü bulunuyor. Bunların dışında, sensörler Tip 1 diyabetli çocukların ailelerinin gece kan şekeri düşüklüğü korkusu olmadan uyumasını, diyabeti korku ile değil bilgi ile yönetmesini de sağlıyor. Diğer taraftan, araştırmalar sensörlerin ailelerin diyabetin dilini anlamasını ve kabullenmesini sağladığını ve tanıdan hemen sonra sensörlere eşit erişimin tüm çocuklar için kandaki yüksek orandaki şekeri iyileştirmek için ilk adım olabileceğini gösteriyor.”
Sensörlere erişimin önündeki en önemli engelin maliyetler olduğunu ve bu teknolojilerin fiyatının yüksek olmasının SGK’yı son adımı atmaktan caydırdığını vurgulayan Prof. Dr. Hatun, “En düşük sensör fiyatı şu anda ayda 4 bin TL, yılda 48 bin TL civarında. Bütün çocuklar kullansa yılda 1 milyar 720 milyon TL, yarısı kullansa 864 milyon TL civarında bir maliyet ortaya çıkar. Doğru olan, SGK’nın en ucuz sensörün fiyatının tamamını ödemesidir. SGK, sensörleri SUT kapsamına aldığında ilgili firmaların fiyatlarını düşüreceğini de hesaba katmak gerekir. Dünyada başta Almanya’daki olmak üzere birçok sosyal güvenlik kurumu, uzun dönemde komplikasyonlardan kaynaklanan devasa maliyetlerin yanında sensör maliyetinin ‘bir hiç’ olduğunu dikkate alarak, tüm Tip 1 diyabetlilerin sensörlere eşit erişimi için her türlü çabayı gösteriyor” dedi.
Bu konuda son gelişmenin geçen yılın sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın başlattığı bir çalışma olduğunu, bu çerçevede önce Sağlık Bakanlığı’ndan olumlu görüş alınması ve daha sonra SGK’da toplanan bilimsel komisyonun karar alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hatun, sözlerine şunları ekledi:
“Bakan Vedat Işıkhan’ın 2 Kasım 2023’te yapılan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, Bursa milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın bir sorusu üzerine ‘Sensörlü şeker ölçüm cihazlarının geri ödeme kapsamına alınması noktasında Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunda değerlendirileceğini ve olumlu şekilde sonuçlandırılacağını belirtmek isterim’ demesidir. Elde edilen bilgilere göre, SGK’nın olumlu yöndeki teklifi Maliye Bakanı/Bakanlığı tarafından kabul edilmemiş ve bir kez daha hayal kırıklığı yaşanmıştı. Bizler açısından ise konu tam olarak bir yılan hikayesine döndü. Ülkemiz sensörler konusunda adım atmakta geç kaldı ve bunu hem Tip 1 diyabetli çocuk yakınlarına hem de diyabet uzmanlarına izah etmek mümkün değil. Bu konuda başta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere yetkililerin gerekeni yapmasını ve sensörlerin SUT kapsamına alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.