İsmail Kılıç
Taksi şoförlerine yönelik saldırılar her gün artmaya devam ediyor. İzmir’de bir taksi şoförü 2 Şubat günü akşam saatlerinde arabasına aldığı maskeli saldırgan tarafından vurularak hayatını kaybetmişti. Son olarak Konya’da bir taksi şoförü de 6 Şubat’ta sabah saatlerinde arabasına aldığı bir saldırganın bıçaklı ve yumruklu saldırısına uğradı.
Taksi şoförleri, evlerine ekmek götürebilmek adına canlarını ortaya koyduklarını ve sorunların her geçen gün katlanarak arttığını kaydederken, Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Veysel Sarı, bu olayları Türkiye’nin kötü ekonomik koşullarına bağlayarak “Ekonominin kötü olduğu ülkelerde birçok suç ve suçlu gün yüzüne çıkabilir. Devletin hem hukuki hem de ekonomik düzeyde radikal kararlar alması gerekiyor” dedi.
“Kamuoyu bize güvenmiyor”
Taksi şoförü Mert Canlı, 9. Köy’e yaptığı açıklamada kamuoyunda her zaman “kötü çocuk” olarak görüldüklerini belirterek, müşterilerin taksi şoförlerine yarattığı sorunları şöyle sıraladı:
“Müşteriler taksicilere birçok farklı sorun çıkarabiliyor. Bazı müşteri yolculuk ücretini ödemeden kaçmayı deniyor, bazısı yolculuk ücretleri nedeniyle bizlere hakaret edip, saldırmaya çalışıyor. Bunları konuştuğumuzda ise kamuoyu bizlere güvenmiyor, bize inanmıyor. Mesleğini düzgün yapmayarak halkı bize karşı dolduran meslektaşlarımız tabii ki var. Ancak buradan seslenmek istiyorum, artık bizleri kötü çocuk olarak görmeyin ve bizlerin sorunlarına kulak kapatmayın.”
Özellikle geceleri birçok farklı sorunla karşılaştığını belirten taksi şoförü İlker Kılıç ise sadece evine ekmek götürebilmek adına canını ortaya koyduğunu söyledi:
“Aracımıza binen şahısların sürekli olarak hakaretlerine maruz kalıyoruz. Artık bazı müşteriler yolculuk ücretini ödemeden kaçıyor. Polise şikayetçi olduğumuzda bir sonuca ulaşamıyoruz. Müşteri ile polemiğe girdiğimizde ise müşterilerin manipüle ettiği video görüntüleri ile suçlu biz oluyoruz. Can güvenliğimiz ise bulunmuyor. Gece güvenmeyerek arabamıza almadığımız müşteri olduğunda dahi müşteri seçtiğimiz gerekçesiyle ceza alıyoruz. Ne yapalım, canımızı korumak adına müşteri seçmeyelim mi?”
“Çözüm hem ekonomik hem de hukuki”
Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Veysel Sarı da, taksicilere yönelik yaşanan saldırıları şiddetle kınadığını ifade etti. Saldırıların sık sık yaşandığını ve alınan kişisel önlemlerle bunun önüne geçilemediğini söyleyen Sarı, “Şu an Türkiye’de yaşadığımız ekonomik sıkıntılar dolayısıyla insanlar bunalımda. Ekonomik sıkıntı ve bunalım insanlara her şeyi yaptırabiliyor. Bu olaylar da genelde 2 kuruş para için yaşanıyor. Saldırgan vahşi duygular beslemiyorsa, deneyimlerim doğrultusunda genel olarak ekonomik nedenlerle gasp işini yapıyor. En kolay da taksiciler görülüyor” diye konuştu.
Gasp suçunu işleyen insanların genellikle yakalanmadığından veya yakalansa da çok caydırıcı cezalar almadığından yakınan Sarı, “Taksicilerin can güvenliği yok. Örneğin Mersin’de odamıza üye 24 farklı taksici arkadaşımız öldürüldü. Birçok arkadaşımız da saldırıya uğruyor. Bu olayların çoğunda suç ortada kalıyor. Suçlu yakalanmıyor, yakalanamıyor. Yakalanan ise yalnızca birkaç yıl hatta ay cezaevinde kalıp çıkıyor. Öncelikle cezaların ağırlaştırılması gerekiyor. Daha sonra soruna genel açıdan bakıp insanları bu suçlara yönlendiren ekonomik koşullar düzeltilmeli. Yani çözüm hem ekonomik hem hukuki” dedi.
“Tedbirler yeterli olmuyor”
Taksicilerin kişisel çabaları ile alınan önlemlerin yeterli olmadığını aktaran Sarı, taksicilerin devlet eli ile korunması gerektiğine vurgu yaptı:
“Son zamanlarda taksici arkadaşlarımız kendi imkanları ile araç takip sistemlerini ve imdat düğmelerini araçlarına ekliyor. Ancak saldırılar taksicilerin kişisel çabaları ile engellenecek bir şey değil. Akaryakıtta fiyat aldı başını gitti. Çoğu arkadaşımız zaten evini zor geçindiriyor. Bu sistemlere de ayıracak bütçeyi bulamıyor. Zaten kişisel çabalarla alınan bu önemler de yeterli gelmiyor. Çoğu arkadaşımız imdat tuşuna dahi basamadan bıçaklanıyor.”
Türkiye’de kabinli taksi kültürünün oluşturulması gerektiğini belirten Sarı, “Avrupa ve Amerika’da bir kabin sistemi var. Müşteri ve şoförü birbirinden ayırıyor. Biz yıllardır kabin önerisini gerekli yetkililere sunuyoruz. Ama bu talebe yönelik bir adım atılmadı. Kendimizde alamıyoruz, Türkiye’de kabinli taksi de üretilmiyor” ifadelerini kullandı.