Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra pek çok Rusya ve Ukrayna vatandaşı, farklı yollar izleyerek Türkiye’ye sığındı. Ancak daha önce savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeliler gibi, Ruslar ve Ukraynalılar da Türkiye’deki hayatlarını kurmakta zorlanıyorlar. Hem ülkeye, hem de kültüre yabancı insanlar olarak “kuzeyden gelen sığınmacıların” en büyük endişeleri “aldatılmak”.
En büyük endişe “aldatılmak”
5 aydır Türkiye’de yaşayan Rusya vatandaşı Vladislav Ivanets (29), 9. Köy Haber merkezi’ne yaptığı açıklamada, savaşın başlamasıyla birlekte bir çok Rus vatandaşının kendileri için yeni yaşam alanları seçmek durumunda kaldığını belirtti. Ivanets, kendisinin Rusya’dan çıkış sürecini şöyle anlattı;
“Durumu kabullenmek çok zor oldu ama yapacak bir şeyimiz yoktu. Ben İtalya ve Almanya’da olan konferanslarım nedeniyle Rusya’dan ayrıldım. Bu süreçte de Rusya’dan Avrupa’ya uçuş olmadığı için Türkiye’yi merkez olarak kullandım. Almanya’dan geldikten sonra Rusya’daki durumun yakın zamanda düzelmeyeceğini anladım. Ülkeme dönmemeye karar verdim ve Türkiye’de kalma sürecimi başlattım”
“Ev kiralayabilirsiniz ama su ve gazı açtıramazsınız”
Türkiye’de kalmaya karar verdikten sonra, en temel yaşam gereksinimleri konusunda bile büyük zorluklar yaşadığını vurgulayan Ivantes, yabancı bir ülkede yaşamak zorunda kalan bir kişi olarak, en büyük endişesinin “aldatılmak” olduğunu söyledi. İvanets, ev kiralama sürecinde bile bu endişeyle hareket ettiğini belirterek, şöyle konuştu;
“Ev kiralamak istediğimde çok zorlandım çünkü ev sahibini hiç görmedim ve her şeyi emlakçı ile halletmem gerekti. Düşünün; yabancısınız ve ev sahibini görmeden bir şey yapıyorsunuz. Aldatılabilirsiniz ve işlerin doğru gittiğinden asla emin olamazsınız. Şehri ve sokakları bilmemek de benim için bir başka problem oldu, çünkü bu aşamada sadece sezgilerime ve diğer göçmenlerin yorumuna güvenmek zorundaydım. Ayrıca evi bulup kiralasanız bile, su ve doğalgaz şirketleri yerel kimliğiniz olmadan herhangi bir açılış yapmıyorlar. Evi noter huzurunda kiralayabilirsiniz ama oturma izninizi alana kadar su ve gazı kullanamazsınız.”
Vladislav Ivanets
“Eylül ayında Türkiye MİR sistemini engelledi”
Türkiye’de yaşayan Rusların karşılaştıkları en büyük problemin maddi sıkıntılar olduğunu da belirten Ivanets, savaşın başlamasıyla Rus hükümetinin yurtdışına 10 bin dolardan fazla para çıkarmayı yasakladığını söyledi. Ivanets, “Savaş başladığı gibi yurtdışına para çıkarma konusunda limit getirildi. Bunun üzerine Avrupa ve Amerika’nın Ruslara karşı uyguladığı yaptırımlarla VISA ve Mastercard yurtdışında çalışmaz oldu. Kartlarımız hiçbir ülkede çalışmıyordu. Türkiye’de olanlar şanslıydı çünkü Rus sistemi olan MİR, Türkiye’de çalışıyordu. Ancak eylül ayında o da yasaklandı. Şu anda tek alternatifimiz uluslararası para transferi ve kripto para çekme hizmetleri” dedi. Ivanets, bu sistemlerin de MİR sistemi gibi çalışmayı durdurabileceğini ya da yasaklanabilir olduğunu ekledi.
“Ezan sesine çok şaşırdım”
Türkiye’ye gelen insanların ilk gecelerde sabah ezanından korktuklarını söyleyen Ivanets, taksi şoförleri ve trafik kurallarının işlemeyişine alışmanın zor olduğunu belirtti. Ivanets, “Bunlar dışında kimsenin hayır diyemediğini fark ettim. Yerel bir bankada hesap açtırmak istediğimde aynı bankanın farklı şubeleri beni doğrudan reddetmedi ancak benden kurtulmak için bahaneler buldu. Günün sonunda aynı bankanın farklı şubesinden hesabı açtım ve oldukça kolay oldu. Yaşadığım bu olayla Türkiye’de her şeyin bireysel yöneticilerin isteğine bağlı olduğunu anladım. Göçmen toplumunda bunun bir ismi bile var: “Büyük Türk Rastlantısı!” Yapmak istediğiniz bir şeyde ilk seferde başarılı olamazsanız buna katlanmak ve tekrar denemek zorundasınız” dedi.
“Üç taraftan gelen baskılarla karşı karşıyayız”
Rus vatandaşlarının üç taraftan gelen duygusal baskıyla karşılaştığını aktaran Ivanets, durumu şu sözlerle ifade etti:
“Rusya’da kalanlar yurtdışına çıkanlar için “hain” diyor. Ukraynalılar ise bizleri “işgalci” olarak adlandırıyor. Türkler ise ülkedeki gıda ve gayrimenkul fiyatlarındaki artıştan bizleri sorumlu tutuyor.”
“Ülkeye girmek kolay olmadı”
2 ay önce ilan edilen seferberlikle Rusya’dan çıkan Aleksei Kulakov ise, Türkiye’ye Kazakistan ve Gürcistan üzerinden ulaştığını söyledi. Türkiye’ye girerken kullandıkları arabanın üçüncü bir şahsa ait olduğu için sıkıntı yaşadığını belirten Kulakov, “Türkiye’ye, Gürcistan üzerinden kolaylıkla giriş yaptık ama araba benim olmadığı için sıkıntı yaşadım. Yurtdışında araç kullanmak için evrağım vardı ama onu çevirecek vaktim olmadı. Sınırdaki polis ile çeviri kullanarak belgeyi gösterdim ve ülkeye giriş sağladım” dedi.
“AIRBNB Ruslarla çalışmayı durdurdu”
Türkiye’ye gelmeden önce burası hakkında fikirleri olduğunu söyleyen Kulakov, ülkeye girdikten sonra en büyük sıkıntıyı konaklama alanında yaşadığını belirtti. Kulakov, “AIRBNB ile bir ev buldum ama Rus olduğumuz için AIRBNB bizlerle çalışmayı durdurmuştu. Yaşanan bu tatsız olaydan sonra burada daha önce kalmış bir arkadaşımın yardımıyla konaklayacak bir yer bulabildim” dedi.
“Eşim Rusya’da”
Türkiye’de yaşamanın kendisi için konaklama ve kültürel bazlı zorlukları olduğunu belirten Kulakov, kendisi için en büyük problemin eşinin Rusya’da kalması olduğunu söyledi. Kulakov, “Dil konusunda çok büyük bir sıkıntı yaşamıyorum çünkü insanlar dil bilgisine bakılmaksızın iletişim kurabilirler. Günlük birkaç kelime öğrendim ve sıkıntılarımı aşabiliyorum. Kültürü de zamanla öğreneceğimi ve benimseyebileceğimi düşünüyorum. Bunlar benim için büyük problemler değil ama benim asıl problemim eşimin Rusya’da kalması” dedi.
Ukraynalılar da zorlanıyor
Ukrayna’nın Rusya kontrolündeki bölgesinde yaşayan ve savaş başladıktan sonra Rusya tarafından Türkiye’ye gelen ve burada uluslararası koruma altında bulunan Ukraynalı sığınmacılar Elzera ve Eldar için de, ülkelerinden çıkıp, Türkiye’ye gelmek ve burada yaşamaya alışmak kolay olmamış.
“Ulaşmak zor oldu”
Savaş başladıktan sonra Rus yetkililerin Vladikavkaz’ın girişini kapattığını, insanların Gürcistan’ın Verhniy Lars sınır kapısından çıkmaları için uzun kuyruklar oluştuğunu belirten Elzera, Türkiye’ye ulaşmakta büyük zorluk yaşadıklarını söyledi. Güvenlik nedeniyle soyadını açıklamak istemeyen Elzera, “Gürcistan’a geldikten sonra her şey yoluna girdi. Türkiye bana diğer seçeneklere göre daha olumlu geldi ve buraya geldim. Geldiğimde yaşadığım sıkıntılarla buradaki arkadaşlarım ilgilendi, yardımcı oldu” dedi. Kırımlı olduğu için yerel halk tarafından şaşkınlıkla karşılanmadığını belirten Elzera, Türkiye hakkında karşılaştığı en büyük zorluğun bankacılık sistemi olduğunu belirtti. Elzera’nın Türkiye’de en çok şaşırdığı konu ise, Türk insanlarının sokaklara çöp atması olmuş.
“Her şey çok pahalı”
Rusya’da ilan edilen seferberlikten sonra çocuklarını korumak için Türkiye’ye geldiklerini belirten Eldar da, daha önce hiç Türkiye’de bulunmadıklarını söyledi. Yine güvenlik gerekçesiyle soyadını vermek istemeyen Eldar, “Akrabalarım burada olduğu için Türkiye’yi tercih ettim ama buraya gelmek çok zor oldu. Uçak biletleri çok pahalıydı ve buraya geldikten sonra da acil olarak halletmemiz gereken SIM kartı gibi sorunlarımız oluştu. SIM kartları çok pahalı olduğu için sadece bir aile üyesine alabildik” dedi.
Türk insanlarının kendilerine her zaman yardım etmeye çalıştığını söyleyen Eldar, savaş bittikten sonra ülkelerine dönmek istediklerini söyledi.
HABER : Haber: Burak Altınok
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.