ANKARA- Sosyal medyada “stalking” (gizli takip) göründüğünden çok daha tehlikeli sonuçlar doğuruyor. Geçen ay İstanbul’da işlenen Yasin Semih Demirok cinayeti bunun son kanıtı oldu. Uzmanlara göre sosyal medyada gizli takip hiç de masum olmayan, gündelik yaşamda da devam edebilen bir şiddet yöntemi ve hedefinde kadınlar var.
Kız arkadaşının sosyal medyadaki arama geçmişini takip eden Demirok, arananlar listesinde gördüğü Nabi M. ile 17 Aralık’ta yüzleşmeye gitti. Kavga sonucunda Demirok, Nabi M.’nin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. 9. Köy, yol açtığı sonuçlarla daha da tehlikeli hâle gelen “stalking”i uzmanlara sordu.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden Prof. Dr. Ruhdan Uzun, çevrimiçi ortamda gerçekleşen gözetimin yaygınlaştıkça, teknoloji kaynaklı istismarın giderek arttığına değindi. Özel hayatın ihlali ile sonuçlandığı için cezai yaptırımları olan bir bilişim suçu olarak karşımıza çıkan gizli takip suçu hakkında Uzun, “Taciz edici biçimde stalklama, belli bir kurbanı hedef alıyor. Örtük ya da açık tehdit edici davranışlar içeriyor. Haftalar, aylar hatta yıllar boyunca sürebiliyor” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Uzun, dijital gizli takibin hiçbir zaman masum bir eylem olmadığını ve bunun gerçek yaşamda da gerçekleştiğini ifade etti. “Günümüzde iletişim teknolojilerinin gelişmesi, yaygınlaşması ve sosyal medyanın kullanımının artmasıyla birlikte stalklama yeni bir evreye girmiş gibi görünmektedir” diyen Uzun, Demirok cinayetini şu sözlerle değerlendirdi: “Sosyal medyadaki şiddet, gerçek yaşamdaki şiddetten bağımsız değil. Gerçek yaşamda şiddet içeren davranışlar arttıkça bu, sosyal medyaya da yansıyor. Stalk aracılığıyla işlenen suçlara kadınlar daha çok maruz kalıyor. Çünkü kadına ilişkin toplumsal ve siyasal söylem sorunlu, toplumsal yapı sorunlu. Verdiğiniz örnekteki cinayetin kurbanı erkek olsa da olayın özünde kadına bakış açısının yansıması var. Şiddete özellikle de kadına yönelik şiddete yaptırım uygulanmadığı sürece sosyal medya platformlarındaki şiddet içeren davranışların son bulmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır.”
İnternet ve sosyal medyanın olanaklarıyla gizli ve sürekli takibin daha da arttığını belirten ODTÜ Sosyoloji bölümünden Doç. Dr. Çağatay Topal da gizli takipte temel motivasyonun bilgiye ulaşma ve sahip olma olduğu görüşünü dile getirdi. Topal, “Gizli elde edilen bilginin basit bir iktidar hazzı veya sert bir tepkisellik gibi karşılıkları olabilir. Bu, bilgisinin peşinden koştuğunuz kişi ile ne tür bir ilişki içinde olduğunuza bağlı” dedi.
Sosyal medyanın toplumsal yapıdan bağımsız olmadığını vurgulayan Topal, Yasin Semih Demirok cinayetini de bu çerçevede değerlendirdi, “Suç olarak karşımıza çıkan olgu aslında yaygınlaşmış bir toplumsal ilişki biçimine tekabül ediyor” vurgusunu yaptı.
Gizli takip davranışının Türkiye’de bir suç olarak kabul edilmediğini belirten Çukurova Üniversitesi Bağımlılık Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimi alan psikolog Şevval Kınay da bu davranışın sosyal medyada iletişim kurma gibi görece masum şekilde ilerlediği görüşünü aktardı. Buna karşın Kınay, “Şiddet ve cinayetle sonuçlanması olası bir durum. Şiddet ilerlemeden önlem almanın önemli olduğunu düşünüyorum” diye ekledi. Kınay, Demirok cinayeti için de “Ne yazık ki bu cinayet ile ilişkili olarak stalkingin sosyal medya dışında da sürdüğünü söylemek mümkün” dedi.
Kınay, şunları söyledi: “Bir kişinin nerede çalıştığı, o sabah ne yediği ya da romantik ilişkisinin niye bittiğini bile öğrenebiliyoruz bazen. Burada insanların bu bilgileri edinme motivasyonları çeşitli olabilir. Bu bilgiler kişiye kendini başkalarıyla ve başkalarının hayatıyla karşılaştırma olanağı sunuyor ya da bu bilgilere sahip olmak kişiyi rahatlatıyor ve bir kontrol hissi yaratıyor olabilir.”
Pınar İlkiz ile birlikte UN Women için Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele Kampanyası 2020 kapsamında “Ateş Böcekleri” kılavuzunu hazırlayan dijital şiddet ve toplumsal cinsiyet uzmanı Nurcihan Temur “Dijital şiddet fiziksel şiddete dönüşebiliyor” dedi. Temur, “Siber takip; e-posta, çevrimiçi mesajlar veya internet yoluyla izlenmedir. Buradaki ‘stalklama’ masum bir eylem değil; fail şiddete maruz bırakılan kişiyi hedef alır ve topladığı bilgileri ona karşı, güvenliğinden endişe edecek şekilde kullanır” diye konuştu.
Demirok cinayetinin toplumsal cinsiyete dayalı dijital şiddet örneği olduğunu söyleyen Nurcihan Temur, bu tür şiddete maruz kalan kadınların izleyebileceği yollar hakkında bilgi verdi. Temur şunları vurguladı: “Ulusal ve uluslararası mevzuatta toplumsal cinsiyete dayalı dijital şiddet ile mücadelede kullanabileceğimiz mekanizmalar yer almakta ancak bire bir tanımı henüz mevcut değil. Haklarımızın ne olduğu konusunda bilgi sahibi olmamız gerek. Yasal süreçleri öğrenmek için konu ile ilgili çalışan avukatlar ile Baroların Kadın Danışma Merkezleri-Komisyonları ile görüşebiliriz. Polis-Jandarma birimlerine veya Savcılığa suç duyurusunda bulunabiliriz. Öncesinde ilgili tüm kanıtları toplamayı unutmamalıyız. Kendimizi korumak için öncelikle dijital alanda güvenliğimizi artırmalıyız. Konu ile hazırlanmış rehberler bize yol gösterici olabilir.”
Temur’un İlkiz ile birlikte UN Women için hazırladığı rehbere https://2020.atesbocekleri.info/ adresinden ulaşılabilir.
HABER : Haber: Melis Yıldırım
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.