Haber: Dilek Atlı – Bursa
“Habercilerin omuzlarında yükselen meslek” diye tanımlanan gazetecilikte, kadın olmanın zorluğu, çoğu zaman muhabirlikte de kendini gösteriyor. Ulusal basında spor ve magazin dalında çalışan kadın muhabirler, çoğunluktaki erkek basın emekçileri ile rekabet ediyorlar, yerelde de kadın muhabirler azınlıkta…
Kadın muhabirlerle ilgili durumu 9. Köy için Bursa ölçeğinde araştırdık. Uludağ’da özellikle 80’li yıllardan bu yana kayak sezonunda canlanan, sanatsa-kültürel etkinlikler nedeniyle de yıllardır yoğun haber akışı sağlayan Bursa’da spor muhabirliği yükselişte.
Bursaspor’un 1963 yılında kurulup 1967 yılında 1. Lig’e çıkmasıyla ivme kazanan spor muhabirliği, 80 ve 90’lı yıllarda basketbol, kayak başta olmak üzere diğer branşlardaki ulusal faaliyet ve etkinlikler nedeniyle yerel spor gazeteciliğinde sıçrama yarattı. Merkezi Bursa’da olan Anadolu Spor Gazeteciler Derneği (ASGD) de o yıllarda kuruldu.
Bir döneme damgasını vuran Bursa’daki yerel basın şimdilerde ise spor ve magazin alanlarında kadın gazeteci sayısının azlığı dikkat çekiyor.
Basın emekçisi olarak 11 yıldır çalışan ve bunun 5 yılını Bursa AS Medya’da magazin muhabiri olarak geçiren Özge Tezcan, Bursa’nın tek kadın magazin muhabiri olarak dikkati çekiyor. Kariyerinde haber muhabirliği de bulunan Tezcan, “Ürün aynı olsa da magazin muhabirliği 7/24 yapılan farklı bir tempoya sahip, üstelik eğer magazin muhabiriyseniz diğer tüm alanlardan, siyasetten spora, cemiyetten bilime, hemen hemen tüm önemli ya da göz önünde insanlarla iletişim halinde olmak durumunda kalıyorsunuz. Bu, bir haberci için elbette çok avantajlı. Ben, 5 yıl boyunca yalnızca magazin muhabiri olarak görev aldım ve tüm insan ve tecrübe birikimimi bu dönemde zirveye taşıdım diyebilirim” sözleriyle anlatıyor.
Magazinde kadın muhabirliği yaparken iyi bir foto muhabiri olma gerekliliğine değinen Özge Tezcan, erkek muhabirlerle birlikte çalışıyorsunuz, en iyi kareyi yakalamak hem fiziksel çaba da istiyor, eğilip kalktığınız için rahat giyinmeyi de. Kıyafetinizi ve bedeninizi düşünmemelisiniz o an. Ben, alttan çıtçıtlı penyeler giyiyordum içime, rahat eğilip kalkmak için. Ya da bisiklet yakalı üst giyim tercih ediyordum. Bugün halen böyle giyiniyorum. Giyim tarzımdaki kıstaslarım meslekten kaldı diyebilirim” diye ekliyor.
“Yanlış anlaşılmalara, dedikoduya açık bir meslek magazin muhabirliği, bir kadın gazeteci olarak duruşunuz, iletişimdeki sınırınız önemli. Ben, bu tutuma sahip olduğum için bir sorun yaşamadım. Meslektaşlarım da bana çok saygılıydı. Onlarla da sorun yaşamadım. Ancak başka sorunlar yaşadım. Doğrusu fiziksel güçle hareket edilmesine ve sürprizlere açık olmak gerekiyor” diyen Özge Tezcan, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Magazini ilgilendiren düğün, konser gibi etkinlikler hareketli bir ortama sahip. Kargaşada fotoğraf almak için korumalarla ya da başka insanlarla itiş kakış içinde oluyorsunuz. Örneğin, İstanbul’da gerçekleşen Neslihan Alkoçlar’ın düğününe Bursa’dan magazin muhabiri olarak ben de gittim. Ulusaldan da meslektaşlar vardı. 50 kadar muhabirin içinde tek kadın muhabir bendim. Bir fotoğraf almak üzereyken 2 güvenlik mensubu beni kollarımdan tuttu ve havaya kaldırdı. Neredeyse denize atacaklar sandım. Ayaklarım yerden kesildi. Diğer arkadaşlara da beni hedef göstererek, ‘Bu arkadaşınız yüzünden kimse lavaboya giremeyecek’ dediler. Diğer taraftan, çok kovulduğum da oldu kapılardan, konser diye gittiğim yerin pavyon çıkmışlığı da. Ama ben hep haberimi yaptım. Kimseye bulaşmadım. Magazin muhabirliğinde tek vücut olma hali Bursa’da tamdır. Birbirimizi kolladık. Beni de kolladılar. Bursa’da magazin muhabirliğine başladığım için şanslı hissediyorum. Elbette yıpratıcı da. Özel hayatınıza zaman ayıramıyorsunuz. Ya da bir ilişkiniz olsa, evlenmek isteseniz zorlanıyorsunuz. Sanırım medyada kadın olma durumunu en iyi magazin muhabiri olarak hissedebilirsiniz. Ben magazin muhabirliği yaptığım için çok memnunum. Genç kadın meslektaşlarıma da öneririm. Haber muhabirliğine geçince çok rahat ediyorsunuz doğrusu.”
2017’den bugüne çeşitli yerel medya kurumlarında spor muhabiri olarak görev yapan Melisa Öztürer, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İletişim Fakültesi mezunu olarak Bursa’da çalışıyor. Spor Spikeri olarak başladığı meslek yaşantısına muhabir olarak devam eden Öztürer, bir kadın olarak spor muhabirliğindeki ilk yıllarını ve sonrasını şu sözlerle anlatıyor:
“1 yıl maçları ve antrenmanları takip ettim. Haberler yaptım. Güçlü bir grup olan Olay Medya’da görev alıyordum. Çalıştığım iş ortamında tek kadın bendim. Zordu ama gurur vericiydi. Hiçbir sıkıntı yaşamadım çalıştığım ortamda. Bunu kişinin kendisine ve kurduğu ilişkilerdeki düzeyine bağlıyorum. Ancak stadyumlarda bazı sıkıntılar yaşadım. Erkekler arasında sıkış tepiş kalıp zorluk yaşadığım da oldu, laf atmalar da oldu maalesef. Spor, yerelde bile olsa, futbol üzerinden gittiği için ‘kadınlar anlamaz’ algısıyla savaş verdim. Ancak bunu kendi çevremde yıktığımı düşünüyorum. Çünkü istikrarlıydım. Spor alanında devam ettim. Zamanla aynı alanda farklı kurumlardan bana iş teklifleri gelince bu algıyı yıktığımı ve yerelde spor muhabirliği denince ilk akla gelen biri olduğumu anladım. Zira futbolun yanı sıra tüm branşlarda muhabirlik, TV programcılığı yaptım. Yerelde spor servisinde bu bir gerekti çünkü.”
Kadın spor muhabiri olmanın sıkıntılarına da değinen Melisa Öztürer, meslek hayatında en büyük zorluğu ve engellemeyi erkek egemen bir alan olan spordaki erkek çalışanlardan değil, kadın gazetecilerden gördüğünün altını çizerek sözlerine şunları ekliyor:
“Ne yazık ki basında çalıştığım kadın gazeteciler, beni engellemek ve işimi zorlaştırmak için çaba sarf ettiler, destek vermek yerine köstek oldular. Bu konuda beni uyaranlar da erkek basın çalışanları oldu. Bu, son derece üzücü. Diğer taraftan deplasman maçları saat sıkıntısı nedeniyle gece çalışmayı gerektiriyor. Ve tabii yine maç programları çoğunlukla hafta sonları oluyor. Bekârken sorun yok elbette. Ama Eylül ayında evleneceğim. –Zor olur mu?- sorusuyla karşılaşıyorum. Hayır, olmaz. Çünkü spor muhabirliğini seviyorum ve müstakbel eşimin anlayışıyla işime devam edeceğim.”
EA Medya (enbursa.com)’da spor editörü olarak mesleğine devam eden Öztürer, kıyafet konusunda da ister istemez dikkatli davrandığını ve iş yerinde her habere uygun giysilerin olduğu bir kıyafet dolabım olduğunu belirtiyor. Bursa’da tek kadın spor muhabiri olarak 2017’den beri çalışan Melisa Öztürer, çatlak sesler olsa da bu konumunun kendisini güçlendirdiğini belirterek, “Yeni mezun kadın gazeteci arkadaşlarıma spor muhabirliği yapmalarını öneririm. Ancak maddi sıkıntı yaşamamaları için spor muhabirliğini ulusal medyada yapmalarını daha çok öneririm” diyor.
Mesleğe 1997 yılında Olay Gazetesi’nde spor muhabiri olarak başlayan ve 8 yıl boyunca salon sporları ağırlıklı olarak spor muhabirliği yapan gazeteci Özge Yetişmişoğlu, bugün kendi spor sitesi www.sporbursa.net’in Genel Yayın Yönetmenliğini sürdürüyor.
Bursa Haber Gazetesi’nde, henüz 25 yaşındayken, spor müdürü olarak görev yaparak ‘Bursa medyasının ilk kadın spor müdürü’ olan Yetişmişoğlu, 2013 yılında Bursaspor Kulübü yöneticilerinin teklifiyle, yeşil beyazlı kulüp ailesine katılarak Bursaspor Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmenliğini 6 yıl üstlendi. Yetişmişoğlu, “Mesleğinize tutkuyla bağlıysanız hiçbir zorluk ya da etken sizi başarılı olmaktan alıkoyamaz” diyor ve deneyimlerini şöyle sıralıyor:
“Çektiğim fotoğraflarla, yaptığım haberlerle, yazdığım makaleler ile ödül almak da bu enfes yemeğin ardındaki tatlı gibiydi. Mesai kavramının ve hafta sonu tatilinin olmadığı bir meslekte hayatın bazı anlarını kaçırıyorsunuz. Çok fazla anı var, bunlardan biri Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen gençler basketbol şampiyonasında yaşandı. Bursalı bir basketbolcu, ribaunt mücadelesi esnasında aldığı darbe sonrası yere çok sert bir şekilde düştü ve dili boğazına kaçtı. Ecel terleri döktüğü ve nefessiz kaldığı o saniyelerde yüzünün aldığı şekil hala dün gibi aklımda. Yaşanan can pazarı, hayatta kalma mücadelesi, sağlık ekiplerinin ona müdahalesi ve bizim ayakaltında olmadan o anları görüntüleme çabamız hayatın ne tuhaf cilvesiydi. Komik şeyler de oldu tabii. O dönem süper ligde yer alan Emniyetspor erkek voleybol takımının Bursa’daki bir maçında, muhabir arkadaşımla birlikte farklı açılardan fotoğraflar yakalamak için salonun en tepesinde bulunan skorboardun üzerine çıkmıştık. Ancak ne var ki, maçı şeref tribününden izleyen Bursa Emniyet Müdürü, bizi orada görmüş. Birkaç polis memuru ve bütün salonun gülüşmeleri eşliğinde çatıdan saha içine inmek zorunda kaldık. Bir de koskoca emniyet müdüründen sitem dolu fırça yedik. Kadın spor muhabirleri ve adayları, -kadınım, yapamam, beni kabul etmezler, zorlanırım- gibi düşünceleri, girdikleri ortamda bıraktıkları o sağlam ayak izleriyle bertaraf edebilirler. Ben öyle yaptım… Çünkü gazeteciliğin kadın ya da erkek diye ayırabileceğimiz bir cinsiyeti yoktur… Çünkü dürüst ve başarılı gazetecilik, sadece insan olmayı gerektirir.”
Magazin gazeteciliği serüvenine 2000 yılında muhabir olarak başlayan ve 2009 yılında sırasıyla önce magazin editörü ardından da magazin müdürü olarak görevini sürdüren Olay Medya Magazin Müdürü Ünal Özbay, kadın muhabirlerin magazin alanında çalışmasıyla ilgili şunlara dikkati çekiyor:
“Hâlihazırda Olay Gazetesi magazin servisinde olmasa da diğer alanlarda kadın muhabir arkadaşlarımla aynı çatı altında olmaktan büyük keyif alıyorum. Kadın muhabirlerin ses getiren haberlere imza atması, yaptıkları haberlerin ödül alması, beni de gururlandırıyor. Şu sıralar gerek medyanın içinde bulunduğu olumsuz durum, gerekse ekonomik şartlar nedeniyle Bursa’da kadın magazin muhabirleriyle çalışamasak da geçmişte kadın magazin gazetecileri yerini aldı. Kadın magazin muhabirlerinin bence en temel farkı; habere farklı bakış açısı ve yorum getirmeleri. Çünkü kadınların olaylara yaklaşımı her zaman daha ince ve estetik. Bu iki özelik magazin gazeteciliği açısından son derece önemli. Ayrıca magazinin ilgi alanı olan geceler, özel davetler ve cemiyet hayatının içinde erkeklerden çok kadın muhabirlerin olması, çalıştıkları basın kurumu açısından da son derece prestijli bir durum. Evet, bu alanın özünde zaman mefhumu, çalışma saati gibi kavramlar yok. Gece, gündüz, hafta sonu, tatil, bayram gibi zaman dilimleri en yoğun mesai harcadığımız dönemler. Özel hayatınızdan büyük feragat isteyen bir iş. Magazin gazeteciliğinde kariyeri yapmak isteyen kadınlar, önce bunun ön kabulünü yapmalı. Devamında elbette başarı, işini sevmekten geçiyor.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.