Haber: Ahmetcan Uzlaşık
Hükümet üyeleri, yetkililer, afet sonrası yardım organizasyonunu yönetenler Türkiye’yi sarsan depremlerin ardından birçok açıklama yaptı. Bu söylemler arasından “kader”, “asrın felaketi”, “yüzyılın felaketi”, “kader planı” gibi kalıplar öne çıktı. Depreme müdahale konusunda yetersizlik ve denetim eksikliği kadar kullanılan bu dil ve iletişim stratejisi de tartışmaya açıldı. Siyasal iletişimci Şeyda Taluk bu konuda 9. Köy’ün sorularını yanıtladı.
Şeyda Taluk, bu iletişim stratejisinin planlı olduğunu, bilgi paylaşımı değil propaganda amacı taşıdığını söyledi. Taluk “Propaganda, belirli bir siyasi veya ideolojik amaç için kullanılan manipülatif bir iletişim türüdür. İletişim ise geniş bir bilgi paylaşımı ve fikir alışverişi amacıyla kullanılan daha geniş bir kavramdır. Bu yapılana iletişim denemez” şeklinde konuştu.
Taluk, müdahaleden ve yardımlardan önce “asrın felaketi” algısının oluşturulmasını eleştirirken, “birileri enkaz altındayken bunun hazırlanması distopik” dedi ve şöyle konuştu:
“Türkiye’de belirli bir kesim çok uzun zamandır gerçekle ilişkisini yitirdi. Ülkemizin 11 ilini etkileyen ve on binlerce insanımızı kaybettiğimiz bu felaket sonrasında, kamuoyunun güven duygusunu pekiştirmek, endişe ve korkularını gidermek yerine kamuoyunu endişeye sevk etmek ve hükümetin olağanüstü önlemler almaya ihtiyaç duyduğunu vurgulamayı tercih etmiştir siyasi erk. Siyasi bir manipülasyon için kullanılan bu propaganda taktiklerinin, kamuoyu desteği oluşturmak ve muhalefeti zayıflatmak amacıyla yapıldığına kuşkum yok.”
Şeyda Taluk depremlerin ardından sıkça kullanılan kader vurgusunu da değerlendirdi. Bunun güçsüzlüğü kabullendirmek için seçildiğini söyleyen Taluk şöyle dedi:
“Felaketlerin ardından ‘kader’ vurgusu, genellikle insanların güçsüzlüğünü ve kontrol edemeyecekleri durumları kabullenmelerini sağlamak için kullanılır. Bu tür bir vurgu, hükümetlerin sorumluluğunu azaltabilir. Bu tür bir vurgu, aynı zamanda insanları felaketlerin nedenlerini araştırmaktan uzaklaştırabilir ve felaketlerin önlenmesi için gerekli olan tedbirleri almaktan alıkoyabilir. Bu nedenle, kader vurgusu, sorunlara çözüm bulmak yerine onları kabullenme eğilimini teşvik eder. Türkiye’de büyük bir çoğunluk için kader vurgusu, inanç ve maneviyat açısından önemli bir yere sahiptir ve insanlar bu tür bir vurguyu, felaketlerin anlamını ve amacını anlamak için kullanabilir.”
Depremin ilk gününden beri muhalefetin sert iletişim yöntemi tartışıldı. Şeyda Taluk deprem gibi doğa olaylarının esas itibariyle siyaset üstü olduğunu fakat Türkiye için aynı şeyin geçerli olmadığını ifade etti. Taluk, “Burada doğal bir faciaya hazırlıklı olmayan kamu kuruluşları ve süreci bir propaganda savaşına dönüştüren siyasi erk var” dedi.
Taluk ayrıca, “Partili cumhurbaşkanından emir bekleyen kamu kuruluşlarının enkazlara geç müdahalesi gibi vahim bir durum var” ifadelerini kullandı.
Muhalefetin şu an olduğundan farklı davranma şansı olmadığını söyleyen iletişimci, bu bağlamda hesap sorulmasını isabetli bulduğunu da belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Liyakatin uygulanmadığı, konuyla alakası, uzmanlığı olmayan kişilerin, insanlarını yaşamlarını etkileyen konumlara, kadrolara getirilmesi doğru mu? Bütün bunlar politik değil de nedir? Birleştirici bir üslup bekleniyorsa bunu yapması gereken bizzat hükümetin kendisi. Onun da olmadığına ilk günden bu yana tanığız. Tersine hesap soran veya yardım gelmediğini haykıran herkes tehdit ediliyor, bir kenara not ediliyor.”
Şeyda Taluk, iktidarın yakın zamanda bir söylem değişikliğine gittiğini, öfke dilinin kendisini anlatmaya yetmediğini vurguladı, yine de yaraları saracak tek adres olarak kendisini göstermesini eleştirdi:
“‘Yaralarımızı birlikte sarıyoruz’ ve ’Türkiye’yi yeniden büyük bir Türkiye yapacağız’ gibi bir söyleme dönüş yaptı. Dönüş yaptı derken, organizasyonluğu eleştirenleri bir kenara not edip bizdenseniz sizi kucaklarım, yaralarınızı ancak ben sararım diyerek kendini tek adres olarak göstermeye devam etti.”
1
Azerbaycan akraba evliliklerini yasakladı
6177 kez okundu
2
Azerbaycan’da taksi sorunu: Taksi çok, fiyatı ucuz, trafiğe yük!
5939 kez okundu
3
Halfeti’nin çiçeği ‘Karagül’ü dünya tanıyor
5918 kez okundu
4
Kadın motokuryeler sorunlarla karşı karşıya
4796 kez okundu
5
Türkiye’de mülteciler ve geri göndermeler
4439 kez okundu
6
Diyarbakır Cezaevi’ne iş makinaları girdi: İşkencenin izleri mi siliniyor?
4376 kez okundu
7
Kadının soyadı düzenlemesi ve online satılan dini nikah cüzdanı
4357 kez okundu
1
Engelli maaşında “hane geliri” engeli
16361 kez okundu
2
Engelli bireyler nasıl oy kullanacak?
12562 kez okundu
3
Kuşadası’nda deprem fay hattı imara açıldı!
8242 kez okundu
4
Dünyanın ışıklandırılan ilk caddesi şimdi kapkaranlık
6170 kez okundu
5
Türkiye antidepresan kullanımında dünya 22’ncisi
5682 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.