ZEYNEP AKAT
İstanbul’un Şişli ilçesindeki Merkez Mahallesi bir süredir ‘rezerv alan’ tartışmalarıyla gündemde. Yakın zamana kadar otopark olarak kullanılan boş arazi, ilk kez 2021 yılında ‘hasarlı yapı’ olduğu gerekçesiyle rezerv alan ilan edilmişti. Şişli Belediyesi, üzerinde hasarlı olabilecek bir yapı bulunmayan alan için açtığı kararın iptali davasını kazandı. Ancak aynı alan 2022 yılında 2. kez, bu defa “kentsel dönüşüm yasasına” dayandırılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeniden rezerv alan ilan edildi. Söz konusu alan için öngörülen 72 katlı rezidans yapma projesi ise tartışmaları daha da alevlendirdi.
Şişli Belediyesi, Şişli Kent Konseyi,Türk Mühendisler ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odası ve sivil toplum kuruluşları söz konusu projeye; mülkiyet hakkının çiğnendiği, Şişli’nin nüfusunu ve trafiğini artıracağı, altyapı sorunlarının yaşanacağı ve ilçenin mimarisine uygun olmadığı gerekçeleriyle karşı çıktı.
Şişli Kent Konseyi Başkanı Av. Şükran Eroğlu, 9. Köy’e yaptığı açıklamada, “Bakanlık rezerv alanının tanımını değiştirdi, riskli yapı ifadesini çıkardı ve yeni yasayla burayı rezerv yapı ilan etti ” ifadesini kullandı. Avukat Eroğlu, “O alan otopark olarak kullanılıyordu, ansızın bir gün, sabaha karşı, kolluk kuvvetleriyle bin 500 aracı tahliye ettiler.İnsanlar araçlarını nereye koyacaklarını bilemedi ” dedi.
Eroğlu, projenin gerçekleşmesi halinde; Şişli’nin zaten yoğun olan nüfusunun artacağına, havanın kirleneceğine, ekolojik dengenin bozulacağına ve ilçenin alt yapısının bunu kaldırmayacağına da dikkati çekti. Şişlililer olarak orada bir proje yapılmasına karşı olmadıklarını, 72 katlı, ilçeyle uyumsuz bir projeye karşı çıktıklarını belirten Eroğlu şöyle konuştu:
“Orası yapılaşmaya açılacaksa Şişli halkının ihtiyaçlarına uygun bir yapılaşma olmalı. Şişli’de zaten bir otopark sorunu var, biz diyoruz ki oraya bir otopark yapılsın, üstü yeşil alan olsun. Kafeler olsun, oturulacak yerler olsun. Şişli halkı da bundan faydalansın.”
Yaşanan durumu ‘özel mülkiyete saldırı’ olarak niteleyen Eroğlu şu ifadeleri kullandı:
“Yarın bütün Şişli rezerv alan ilan edilebilir ve burada yaşayanlara, mülk sahibi olanlara ‘burayı 90 gün içinde boşaltın’ denilebilir. Kanuna göre bu hakları var çünkü. Mülkiyet hakkı, yasalar, anayasa… Hepsi çiğneniyor. Ben meslekte 40 yılını bitirmiş bir avukat olarak şaşkınlıkla karşılıyorum tüm bu olanları.”
TMMOB Şehir Plancıları Odası üyesi Ebru Ülgen Şendil ise söz konusu projenin Şişli’de 3 bölgeyi birleştirecek bir proje olarak planlandığını söyledi. Projenin, sadece üzerinde tartışma yaşanan rezerv alanını kapsamadığını belirten Şendil, Şişli Belediyesi’nin arkasında halihazırda inşaat yapılan alan ile Şişli Belediyesi’nin olduğu alanın bu bölgeyle birleştirilmesinin planlandığını vurguladı.
Şendil, TMMOB Şehir Plancıları Odası olarak süreci 2015’ten beri takip ettiklerini söyledi:
“Riskli alan ve rezerv alan ilanları sadece bakanlık tarafından yapılıyor ve bakanlık istediği alanı rezerv alan ilan edebiliyor. İstediği diyorum çünkü arka planda bilimsel bir bulgu bulamıyoruz. Bir parsel riskli ilan ediliyor ama hemen yanındaki parselde hiçbir risk olmayabiliyor mesela. Bakanlık, bir alan için böyle bir ilan yaptığında da, plan yapma yetkisi kendisinde oluyor doğal olarak. Ancak bu planlar yapılırken alanın etrafında olan planlarla uyumunu gözetmiyor ve çok yüksek katlı yapılara izin veriyor. Son 15 – 20 yıldır gördüğümüz gökdelenlerin, rezidansların büyük kısmı bakanlık eliyle yapıldı.”
Şendil, imar mevzuatındaki en önemli hususlardan birinin ‘aleniyet’ olduğunu söyleyerek, Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı planları kamuya duyurmadığına da dikkati çekerek, “Bakanlık kendi eliyle plan yapıyor ama bunu halka duyurmuyor. İnternet sayfasından duyurması lazım, askıya çıkarması lazım. Bu planlara itiraz etme hakkı var, bunun sağlanması lazım” dedi.
Şendil, Şişli’de tartışma yaratan rezerv alanının hukuki sürecinin 2015’te başladığını, rezerv alan ilanına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın dava açtığını belirtti:
“Bu dava süreci hala devam ediyor ama belli aşamalarda plana dair bazı kısımlar iptal edildi. İnşaat şirketi 2 hafta kadar önce alana girme izni almış, bu izinle birlikte inşaata başlamak istiyorlar ama Şişli Belediyesi’nin verdiği bir izin belgesi, inşaat ruhsatı yok. Belediyeye hiçbir şey ibraz etmediler çünkü her şeyi bakanlıkla çözebiliyorlar. Bizim anlamadığımız nokta şu; bakanlık hangi plana göre bu izni verdi? Eğer 2015’te yapılan plana göre izni verdiyse o planın mahkeme süreci hala devam ediyor. Eğer bu 8 yıl içinde yeni bir plan yapıldıysa bu plan duyurulmadı, biz planı göremedik. Yani bu inşaatın ruhsatının hangi plana göre verildiği belli değil.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.