DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
Ankara
24°

AÇIK

Öğrenciler üniversite eğitiminden memnun değil
  • 9.Köy
  • Eğitim
  • Öğrenciler üniversite eğitiminden memnun değil

Öğrenciler üniversite eğitiminden memnun değil

Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları açıklandı. Rapora göre, üniversitede eğitim gören öğrencilerin büyük çoğunluğu üniversite eğitiminden memnun değil. Öğrenciler, hocaların yetersizliğinden ve sınıf mevcudunun kalabalıklığından şikayet ederken, öğretim üyeleri ise üniversite eğitiminde öncelikli sorumluluğun öğrencide olduğunu ve öğrencilerin gerekli sorumluluklarını yerine getirmediğini belirtiyor.

ABONE OL
16 Şubat 2024 13:14
Öğrenciler üniversite eğitiminden memnun değil
0

BEĞENDİM

ABONE OL
İsmail Kılıç
Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması’nın 2023 raporu yayınlandı. 126’sı devlet ve 74’ü vakıf olmak üzere 200 farklı üniversiteden 47 bin 761 farklı öğrencinin katıldığı araştırmanın sonucuna göre, öğrencilerin büyük bir çoğunluğu üniversite eğitiminden memnun değil.

Vakıf üniversitelerinin beğenisi yüksek 

Rapora göre öğrencilerin yüzde 60’tan fazlası öğrenme imkanlarını ve tatminkarlığını “yetersiz” olarak görüyor. Raporda araştırmaya dahil edilen 200 üniversitenin 94’ü “tamamen yetersiz” olarak sınıflandırılırken, yalnızca 7 üniversite “mükemmel” derecede sınıflandırıldı. Bu üniversiteler sırasıyla; İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, MEF Üniversitesi, Ege Üniversitesi. Bu üniversitelerin neredeyse yarısının vakıf üniversitesi olması da ayrıca dikkati çekti. 9. Köy’ün ulaştığı öğrenciler de genel olarak öğretim üyelerinin yetersizliğinden ve sınıf mevcutlarından şikayet ederken, öğretim üyeleri ise üniversite eğitiminde öncelikli sorumluluğun öğrencide olduğunu ve öğrencilerin gerekli sorumluluklarını yerine getirmediğini belirtiyor.

“Sınıf mevcudu çok kalabalık”

Sınıf mevcudunun kalabalıklığından şikayet eden öğrenci Buse Tekin, “Öğretim üyelerimizi yeterlilik olarak iyi görsem de maalesef laboratuvar gibi imkanları asla yeterli bulmuyorum. Devlet üniversitesinde teoride iyi bir şekilde öğrendiğimiz bir dersi, pratiğe dökecek imkanları bulamıyoruz. Şu anda sınıf mevcudumuz ise 100 kişi. Bu sınıf mevcudu ile ulaşabileceğimiz imkanlara dahi ulaşamıyoruz. 100 kişilik bir sınıfta uygulamalı olarak bir dersi öğrenmek neredeyse imkansız” dedi. Devlet üniversitelerinin kütüphane hizmetlerini de yetersiz bulduğunu belirten Tekin, “Kütüphanemizde bulunan kitapların birçoğu eski. Yeni baskı kitaplar kütüphaneye gelmiyor. Kendi alanımızdaki yaşanan bir gelişmeyi takip etmek adına 500- 600 TL gibi ücretleri bir kitaba vermek durumunda kalıyoruz. Bu bir üniversite öğrencisi için ne kadar sürdürülebilir?” ifadesini kullandı.

“Öğretim üyeleri yetersiz”

Devlet üniversitelerinin öğrencilere sunduğu kültürel etkinliklerin giderek azaldığından şikayetçi olan öğrenci Gökhan Kaynak ise “Üniversitelerimizde önceki yıllarda olduğu gibi konser ve tiyatro gibi kültürel faaliyetler şu an olmuyor. Öğrenci toplulukları olarak biz kendi imkanlarımızla düzenlemek istediğimizde ise buna izin verilmiyor. Üniversite eğitiminde kültürel faaliyetlere katılmayacaksak, ne zaman katılacağız?” diye konuştuDevlet üniversitelerindeki öğretim üyelerini yetersiz bulduğundan da bahseden Kaynak, “Zaten kültürel olarak gelişmemize önayak olan ortam bulunmuyor. Bir de bunun üzerine teorik olarak da gelişmemize izin verilmiyor. Maalesef derslerimize giren öğretim üyeleri oldukça yetersiz. Öğretim üyelerinin çoğu öğrenci ile iletişim neredeyse kurmuyor. Dersler ise ya slayt ya da PDF üzerinden işleniyor” dedi.

“Öncelikli sorumluluk öğrencide”

Üniversitede eğitim deneyimi açısından öncelikli sorumluluğun öğrenciye ait olduğunu belirten Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Yeğen ise şunları söyledi: “Üniversitede eğitim deneyimi açısından öğretim üyelerine birçok sorumluluk düşüyor. Ancak öncelikli sorumluluk ise öğrencide. Bazen üniversiteye gelen öğrenciler, lise eğitiminde edindikleri deneyimleri geride bırakamıyorlar. Lisede belirli bir müfredat, belirli bir yöntemlerle öğrenciye aktarılıyor. Öğrenci çoğunlukla pasif alıcı oluyor. Ancak üniversite eğitiminde öğrenci aktif alıcı olmak zorunda. Bir kitaptan öğrendiği bilgiyi farklı kitaptan yeniden öğrenmeli. Öğretim üyeleri ile iletişim halinde kalmalı, öğrenci sürekli bir kişisel gelişim gayesinde olmalı.”

Üniversitelerde öğrencilerin kültürel gelişimini destekleyecek etkinliklerin artırılması gerektiği fikrine katılan Yeğen, ancak öğrencilerin kendileri için düzenlenen bu faaliyetlere katılım sağlama durumlarının zaman zaman yeterli olmadığını vurgulayan Yeğen, “Katılımın az olması nedeniyle bu tarz etkinliklerin ertelenmesi hatta iptali de söz konusu olabiliyor” diye konuştu.
 
Öğrencilerin üniversite hayatlarının didaktik ve bütün bir süreç olarak değerlendirilmesi gerektiğini de ifade eden Yeğen, öğrencilerin kültür-sanat faaliyetlerinin içinde olması gerektiğini ve bu sayede kişisel gelişimlerini tamamlayarak sosyalleştiklerini aktararak, “Burada tek sorumluluk öğrencide değil, kurumların da bir rehber olması önemli” dedi.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.