Haber: Elif Solmaz
Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi ve deprem sonrası alınan kararlar, sadece afet bölgesini değil, tüm yurtta yüksek öğrenimi etkiledi. Deprem bölgesinde ailesi olup başka şehirde okuyanlar, deprem bölgesinde olmadığı halde okulları kapatılan ve yurtlarından çıkarılanlar, neredeyse bütün öğrenciler için eğitim pandemi günlerine döndü. Prof. Dr. Selçuk Şirin, bu durumun öğrencilere psikolojik olarak olumsuz etki edeceğini açıklarken, TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu, uzaktan eğitimin eğitim hayatına herhangi bir olumlu aktarımının olmadığını belirtti.
Pandemi döneminde geçilen uzaktan eğitim sisteminin verimliliği hala tartışma konusu. Özellikle uygulama gerektiren branşlarda hiç fayda sağlamadığı görüldü. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Kurulu Üyesi olan Türkiye Eğitim Derneği Başkanı Pehlivanoğlu, uzaktan eğitim hakkında, “Pandeminin bize öğrettiği şey uzaktan öğretim olur. Eğitim başka bir şeydir. Türkiye’de uzaktan öğretimde başarı diye bir şey söz konusu değildir” şeklinde konuştu.
Depremle ilgisi olmadığı halde uzaktan eğitime geçen üniversite öğrencilerinin okulla kopan ilişkisi tartışma yarattı. Afet bölgesinde ailesi olup başka yerde okuyanların okullar kapandıktan sonra dönebilecekleri, dönseler bile uzaktan eğitime erişim sağlayabilecekleri herhangi bir ortam yok. Onların okullarında kalmasının daha yararlı olacağını vaugulayan eğitimciler, asıl deprem bölgesindeki öğrencilerin güvenli bölgelere misafir öğrenci olarak aktarılabileceğini söylediler.
Türk Eğitim Derneği Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, misafir öğrenci sistemine geçilmesinin ve dayanışmanın bir çözüm olacağını ileri sürdü. Özellikle büyük şehirlerde ailelerin gönüllü olarak öğrenci konuk edebileceğini hatırlatan Pehlivanoğlu, “Deprem bölgesindeki öğrencileri büyük illere nakletmemiz lazım. O bölgede ailesi olan çocukları risksiz bölgede yurtlarda tutmamız lazım. Diğerleri arkadaş yanına aile yanına gitmeli. Eğer gelemiyorsa örneğin, Erzurum’da yaşayıp Ankara’da okuyan öğrenci gelemiyorsa, Erzurum Üniversitesi’ne misafir öğrenci olarak gitsin yarım dönem” dedi.
Depremden etkilenen 10 ilden öğrencilerin yurtlarından ayrılarak nasıl geri dönecekleri ve bölgedeki öğrencilerin bu durumda uzaktan eğitime nasıl katılacakları tartışılan bir başka konu. Pehlivanoğlu, “Deprem bölgesinde bir ilçede hiç deprem olmamış olabilir. O zaman orada eğitime devam edeceğiz. Yurtlara ihtiyaç var, yurtlar kullanılsın. Ama öncelik depremzede öğrencilerin o yurtlara alınması. Artı burada okuyan ama o bölgede yaşayan çocuklarımıza açalım kapasitemizi. Aileden önce bu çocuklarımızı yerleştirmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Uzaktan eğitim kararına tepki gösteren yetkililer, üniversite ortamının öğrenciler için iyileştirici olduğunu belirtti. Öğrencilerin deprem travmasından uzaklaşıp yeniden normal hayatlarına dönmesinin tek yolunun eğitim olduğunu belirten yazar ve araştırmacı Prof. Dr. Selçuk Şirin de görüşlerini sosyal medyadan açıkladı, okulları açın” çağrısı yaptı:
“Okulları açın! Hepsi travma yaşıyor. Okul sadece öğrenme yeri değil aynı zamanda sosyal ve duygusal ihtiyaçları giderme yeridir. Öğrencilerin arkadaşa, öğretmene, danışmana ihtiyacı var. Çocukların aile ve ekran dışında zamana ihtiyacı var. Depremden etkilenen yerlerde dışarıdan geçici görevlendirme dahil farklı çözümler geliştirilebilir. Türkiye’de yüzbinlerce atanmayı bekleyen öğretmen var. Çocukların zaten travma yaşamış ailelerle sürekli aynı ortamda kalması doğru değil. Sosyal bir ortama ihtiyaçları var.”
Uzaktan eğitim açıklamasından sonra ilk harekete geçen üniversitelerden biri olan Boğaziçi Üniversitesi’nin akademisyen, öğrenci ve personeline gönderilen bilgi notunda “Deprem felaketi nedeniyle Türkiye genelinde yükseköğretime yönelik alınan kararlara bağlı olarak bahar dönemi boyunca tüm yurtların, yemekhanelerin, kütüphanenin ve tüm çalışma alanlarının hizmet vermeye devam edeceği” belirtilirken, öğrenciler dersleri çevrimiçi olarak takip edebilecek. İsteyen öğrenciler ise derse sınıfta katılabilecek.
Bilkent Üniversitesi ise ilk gönderdiği mail ile laboratuvarlar ve uygulamalı dersler hariç tüm derslerin online olacağını, isteyenlerin ise okulda yüz yüze derse girebileceğini ve aynı zamanda yoklama alınmayacağını duyurdu. İlerleyen günlerde ise Bilkent rektörlüğü ikinci duyurusunda, tüm derslerin 4 Mart’ a kadar online olacağını, Zoom üzerinden yapılacağını ve yoklama alınacağını belirtti.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi ise sadece bahar döneminde sınırlı olacak şekilde uzaktan öğretim yoluna geçilmesinin uygun olacağına karar verdi.
Deprem bölgesindeki ilk ve orta dereceli okulların durumuyla ilgili açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlam raporu verilen okullarda eğitimin başlatılacağını belirtti. Özer, “Sağlam raporu almadan kesinlikle öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi okullara sokmayacağız. Eğitimin başlayacağı illerde de eğer sağlam raporu henüz alınmamışsa o okullarda eğitime başlamayacağız” dedi.
Bakan Özer, okulların açılma tarihi ile ilgili şunları söyledi: “Birinci kategoride Adana, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa yer alıyor. Bu illerimizde merkez ve tüm ilçelerde 1 Mart tarihi itibariyle eğitim-öğretime başlıyoruz. İkinci kategoride Gaziantep ve Osmaniye yer alıyor. Bu illerimizde eğitim-öğretime 1 Mart tarihine kadar verilen arayı 13 Mart’a kadar uzatıyoruz. Üçüncü kategoride ise Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay yer alıyor. Bu illerimizde de 1 Mart tarihine kadar verdiğimiz eğitim-öğretime ertelemeyi 27 Mart tarihine kadar uzatıyoruz.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.