DOLAR 34,7555 0.05%
EURO 36,5297 -0.04%
ALTIN 2.955,100,16
Ankara

KAPALI

Mülteci merkezine dönüşen Van’da yürek burkan hikâyeler

Mülteci merkezine dönüşen Van’da yürek burkan hikâyeler

Yüzde 94’ü pasaportsuz ve kimliksiz, kaçak yoldan gelip Van’da yaşama tutunmaya çalışan mültecilerin çoğunluğu, 20-40 yaş aralığında, yüzde 40’ı kadın ve orta düzeyde gelire sahip. Savaştan kaçanların büyük bir bölümü sefalete maruz kalıyor… Afganistan savaşında iki kardeşini yitiren, Taliban baskısından kaçıp Van’a gelen, 75 yaşındaki Afganlı Nurullah Karlok, hiçbir yerde savaş istemiyor. Eşini savaşta kaybeden 60 yaşındaki Şiringöı Karlok ise, savaştan en çok kadınların etkilendiğini dile getiriyor.

ABONE OL
24 Haziran 2021 00:00
Mülteci merkezine dönüşen Van’da yürek burkan hikâyeler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mültecilerin ölümleriyle son yıllarda gündemde olan Van, adeta mülteci kenti konumuna gelmiş durumda. Yapılan araştırmalarda, Van kent merkezdeki mültecilerin yüzde 94’ü pasaportsuz ve kimliksiz olarak kaçak yoldan Türkiye’ye giriş yaparken, sadece yüzde 6’sı resmi yollardan gelmiş. Mültecilerin yüzde 50’si siyasi, yüzde 16’sı dinsel, yüzde 11’i savaş, yüzde 8’i ekonomik, yüzde 15’i ise diğer nedenlerle ülkelerini terk etmek zorunda kalmış. Kentteki mültecilerin çoğunluğu, 20-40 yaş aralığında. Mültecilerin yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor ve orta düzeyde gelire sahip. Genellikle gecekondularda oturan mülteciler, dini inanç bakımından Müslüman, Hıristiyan ve ateistlerden oluşuyor.

 

Savaştan kaçıp sefalete maruz kalanlar…

 

Bengladeş, İran, Irak, Suriye, Afganistan başta olmak üzere birçok Ortadoğu ülkesinden kaçarak Van’a gelmeye çalışan mültecilerin bir bölümünün umut yolculuğu, trajedi ve ölümle sonuçlanıyor. Bütün riskleri aşıp Van merkezine ulaşabilen ailelerin birçoğu yıllarca Avrupa ülkesine gitmek için zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.

 

Afganistan’da yaşanan savaşta büyük acılar yaşayan Karlok ailesi de ölüm yolculuğundan sağ kurtularak kente gelen ailelerden biri. Kent merkezinde ailesiyle birlikte yaşam mücadelesi veren 75 yaşındaki Nurullah Karlok Afganistan savaşında iki kardeşini yitirmiş.

Taliban baskısından kaçarak Van’a gelen Afganlı Karlok ailesi, savaşın onlarda bıraktığı tahribatı halen aynı günkü gibi yaşıyor. Afganistan’ın büyük kentinden biri olan Kunduz şehrinde doğup büyüyen Nurullah Karlok, canını kurtarmak için evini, işini bırakıp savaştan kaçmış. Karlok, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

 

“Biz 6 kardeşiz. Bir kız kardeşim Eskişehir’de yaşıyor. İki kız kardeşim de İran’da. İki tane erkek kardeşim ailesiyle beraber savaşta öldürüldü. Hiç okula gitmedim. 18 yaşında askerlik yaptım. Afganistan’da askerlik iki seneydi. Savaş vardı, ben bir yıl askerlik yaptım. Üç kez evlendim. İlk evliliğimi yaparken 20 yaşındaydım. İkinci evliliğimi 35 yaşında yaptım. İlk evliliğimden hiç çocuğum yok. İkinci evliliğimden yedi çocuğum var. Son evliliğimi 45 yaşındayken yaptım. Yedi çocuğum da son eşimden oldu. Tüccarlıktan önce kalıcı bir işim yoktu. Daha sonra Kunduz’da bir kumaş mağazası açtık. İran’dan kumaş getirip satıyorduk. Durumumuz iyiydi. Hayvanlarımız vardı. Evimiz vardı. Sonra yıllardır Afganistan’da süren savaş nedeniyle yerimizi terk etmek zorunda kaldık. Bence savaşı isteyenler en büyük düşmanlardır. Onlar kâfirdir. Milletleri birbirlerine düşürürler. Biz hiçbir yerde savaş olsun istemiyoruz.”

 

İnsan cesetleri içinden geçerek geldik

 

Taliban örgütünün evlerine baskın yaptığını, iş yerlerini bombalarla yok ettiğini belirten Karlok, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Askerler, kadınlara tecavüz, taciz ediyorlardı. Mecbur kaldık. Evimizi, işimizi, doğduğumuz yeri bırakıp Kunduz’dan kaçtık. Ben küçük oğlum Yusuf’la İran’a geçtim. Oradan da kaçak yolla Türkiye’ye geldik. Eşim Afganistan’daydı o zaman. Ben onlardan 40 gün önce geldim Van’a. Eşim ve çocuklar, benden sonra kaçak yolla Van’a gelebildiler. Akrabalarımın çoğunu savaşta kaybettim. Bir bomba atıldığında 100 kişi ölüyordu. Etraftaki insan cesetleri, kanlar içinde kalanları görüyorduk. Biz, insan cesetleri içinden geçerek geldik. Buraya geldiğimiz için ve etrafımızdaki insanlardan memnunuz. Allah hepsinden razı olsun. Bize çok yardımcı oluyorlar. Savaş kötüdür, savaşı isteyen insan, savaştan da kötüdür. Savaş, bizi ülkemizden etti. Kanlar içinde kalan cesetlerin hesabını kim verecek? Biz barış istiyoruz. Hiçbir yerde savaş olsun istemiyoruz.”

 

Savaşın olduğu yerde kadınlar erken evlendirilir

 

Nurullah Karlok’la 18 yaşındayken evlenen Naghmeh, Afganistan’a kadınların tecavüze, tacize uğradıklarına değinip çok küçücük yaşta evlendirildiklerini söylüyor. Bayan Karlok ise yaşadıklarını şöyle aktarıyor:

 

“Ben de Kunduzluyum. 4 kardeşiz. Üçü de Afganistan’da yaşıyor. 18 yaşında evlendim. Evlendiğimde annem vefat etmişti, babamın isteğiyle evlenmek zorunda kaldım. Babamı da 4 ay oldu kaybedeli.  7 çocuğum var. Biri şu an evli. Konya’da yaşıyor. Hiç çocuğu yok. Savaşın olduğu yerde kadınlar çabuk evlendirilir. Çünkü ev baskınlarında kızlara tecavüz ediliyor. Kızım da 18 yaşında evlendi. Savaş kötüdür. Bizi yurdumuzdan etti. Her şeyi bırakıp buraya geldik. Taliban askerleri evlerimizi bastı. Bize kötü muameleler yaptılar. Her yerde cesetler vardı. Komşularımız, akrabalarımız gözümüzün önünde öldü. 3 yıldır buradayız.

 

Eşini savaşta kaybetti

Aynı aileden Şirin Karlok ise, savaştan en çok kadınların etkilendiğini dile getirip sözlerine şöyle devam etti:

 

“60 yaşındayım. 5 yıl önce eşimi savaşta kaybettim. İki oğlum, bir kızım var. Bir erkek kardeşim bulunuyor. O da, Afganistan’da. 13 yaşında, görücü usulü ile evlendim. Benden yedi yaş büyük olan eşim tüccardı. Kumaş satıyordu. Savaşta yakıldı mağazamız. Taliban askerleri, evimizi bastılar. Kocamın gözünü bağlayıp götürdüler. Öldürdüler. Benden onlara yemek yapıp hizmet etmemi istediler. Ben de yapmadım. Hastayım zaten. Şeker hastasıyım. Bir ay boyunca benim peşime düşüp beni öldüreceklerini söylediler. Tehdit ettiler. Evimizi de yaktılar. Ben de komşuma gittim. Komşumla beraber Van’a kaçak yolla geldik. Çocuklarımdan biri benimle geldi. Biri bir yıl sonra geldi. Afganistan’daki kızım, 16-17 yaşlarında evlendi. Aç susuz, kaçak yoldan Van’a geldik. Bir hafta boyunca tek başıma bir yerde kaldım. Daha sonra buradaki tanıdıkların vesilesiyle yardım toplandı bana… 3 yıldır buradayım. Afganistan’da yıllardır savaş var. Bir daha gidemeyiz. Çok baskı gördük orada. Özellikle de kadınlar çok baskı görüyordu. Kadınlar tecavüze uğruyordu. Öldürülüyordu. Savaş, en çok da kadınları etkiliyor. Biz savaş istemiyoruz. Savaş bizi çok perişan etti.”

HABER : SIDDIK GÜLER / VAN

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.