Berfin Şahin / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos
SGK Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yapılan değişiklikle muayene katılım payları, devlet hastanelerinde yüzde 233, şehir hastanelerinde ise yüzde 542 oranında zamlandı. Ancak muayene ücretlerinin eczaneler üzerinden tahsil edilmesi, vatandaşlarla eczacıları karşı karşıya getiriyor. İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Murat Tülü, katılım payı tahsilatının eczacıların omzuna yıkıldığını belirterek, “Sürekli hastalarla karşı karşıya gelip tartışmak durumunda kalıyoruz” dedi.
Güncellenen SUT’a göre, ikinci basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında muayene katılım payı 20 TL olarak belirlenirken, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler ile devlet ve vakıf üniversite hastanelerinde bu ücret 45 TL olacak. Daha önce devlet hastanelerine başvuruda 6 TL, tıp fakültelerine başvuruda ise 8 TL katılım payı alınıyordu. Düzenleme geriye dönük olarak 15 Ocak’tan itibaren geçerli olacak. Ayrıca, aile hekimleri tarafından hastanelere yönlendirilen hastalardan alınacak muayene katılım payının yüzde 50 indirimli olacağını belirtti.
Ancak muayene ücretlerinin eczaneler üzerinden tahsil edilmesi, vatandaşlarla eczacıları karşı karşıya getiriyor. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Murat Tülü, yıllardır bu durumun çözülmediğine dikkat çekti.
Yapılan zammın fahiş olduğuna dikkat çeken Tülü, “2004 Yılında 63 kuruşla başlayan muayene ücreti katkı payları şimdi 45 TL’ye kadar yükseldi. Ülkenin içinde bulunduğu enflasyon tablosuna bakarsak ne kadar uçuk bir fiyata evrildiğini görebiliriz. Ne yazık ki SGK, Bağkur ve katkı payı ödeyen çalışanların kesintilerini sayarsak neden muayene ücreti alındığı meselesi de ayrı tartışma konusu” dedi. Tülü, yıllardır muayene katılım payı ücretlerinin eczaneler üzerinden tahsil edilmesinin, yapılan zamların eczacılar tarafından yapıldığı yönünde yanlış anlaşılmalara neden olduğunu belirtti.
Bu durumun, eczacıları vatandaşlara açıklama yapmaya zorladığını ve sık sık vatandaşlarla karşı karşıya gelmelerine yol açtığını vurgulayan Tülü, “Yıllardır biz eczacılar bu katkı paylarını ve muayene ücretlerini tahsil etme görevimizi ne yazık ki sürdürüyoruz. Bu tahsil edilmesi gereken bedeller yıllardır eczacıların omuzlarına yüklenmiş durumda ve biz eczacılar sürekli hastalarla karşı karşıya gelip tartışmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu. Sosyal bir devlette neden muayene katılım payı ödendiğinin yeniden tartışılması gerektiğine dikkat çeken Tülü şu ifadeleri kullandı:
“İlaca zam geliyor, katkı paylarına zam geliyor, SGK ödemelerinde farklar artıyor her zaman bunun derdini vatandaş çekiyor. Sosyal güvencesi olan ve muayene hakkını sosyal devletten almayı bekleyen bir sigortalı vatandaşın neden muayene ücreti ödediğini ve bunun tahsilatının neden sağlık sisteminin önemli bir parçası olan biz eczacılar üzerinden toplanmaya çalışıldığını soruyoruz. Bunlar çok büyük soru işaretleri.”
Eczanede ilaç almak için bekleyen emekli bir vatandaş, sağlık problemleri nedeniyle ayda 3-4 kez hastaneye gitmek zorunda kaldığını ve her seferinde farklı tutarlarda ücret ödediğini belirtti. Eşinin de kronik hastalıkları sebebiyle sürekli doktora gitmesi gerektiğini söyleyen vatandaş, “Her ilaç almaya geldiğimde eşime ayrı kendime ayrı ücret ödemek zorunda kalıyorum, nedenini sorduğumda da eczacılar ‘Bu ilaç parası değil muayene olmuşsun onun parası’ diyorlar.”
Bir başka hasta yakını ise çocuğu için aradığı hiperaktivite bozukluğu tedavisinde kullanılan ilacı bulamadığını ama sistemde katılım payı borcunun göründüğünü söyledi. Gezdiği üçüncü eczaneden de olumsuz yanıt alan vatandaş, “Oğlumun düzenli olarak kullanması gereken reçeteli ilacı bulamıyorum ama eczacı sisteme bakıyor ve muayene borcu görünüyor diyor. Yani muayene oluyorum sen bunun parasını alıyorsun ama tedavide kullanılan ilaç yok. Bu nasıl iş anlamıyorum” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.