Rojan Mamo / Kapak Fotoğrafı: DepoPhotos
Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlerinin ardından 6 büyükşehir ve 23 il merkezinde belediye başkanlığı bir partiden diğerine geçti. Mazbatalarını alarak göreve başlayan belediye başkanlarının ilk işi kendilerinden önceki yönetimin borcunu açıklamak oldu.
Borçlanabilecekleri miktarın yasal mevzuat ile düzenlendiği belediyelerde, bu miktarın yüzde 10’unu aşan kısmı için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayını almak gerekiyor. Dış borçlanmalar ise Cumhurbaşkanlığı’nın iznine tabi tutuluyor.
Belediyelerin nasıl borçlandığına ilişkin araştırma yapan 9.Köy Haber Merkezi; yasaları, uygulamaları inceledi, belediye bütçelerini yöneten bürokratlarla konuştu. İsminin açıklanmasını tercih etmeyen bir belediye bürokratı, yaşadığı pratiklerle ve yasal mevzuatla borçlanma sürecini şöyle anlattı:
“Diyelim ki 2023 yılında belediyenin 10 milyar geliri var. Bunun yeniden değerleme katsayısı 2023 yılı için %58,46’dır. Büyükşehirlerde bu değerleme oranı ile arttırılan miktarın bir buçuk katı kadar borçlanılabilir. Yani yaklaşık 16 milyara kadar borçlanabilir o belediye. Yeniden değerleme katsayısı, maliye bakanlığı tarafından her yıl yeniden açıklanır. Belediye gelirleri arttıkça borçlanma olanağı da artar. Bu size yine de bu kat sayı kadar borçlanma olanağı vermez. Çünkü belediyelerde yüzde 10’u geçmeyen iç borçlanmalar için belediye meclisi kararı gerekir. Verdiğimiz örnek üzerinden 1 milyar 600 milyonu aşan iç borçlanmalar için de hem belediye meclisi salt çoğunluğu hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayı gerekir. Dış borçlanmalarsa sadece Cumhurbaşkanı onay verirse olabilir.“
İç borçlanma yüzde 10’u bulduğunda, kalan borçlanma ihtiyacı için bakanlık izninin zorunlu olduğunu belirten belediye bürokratı, “Bu da ancak belediye meclisi karar alırsa bakanlığa iletilebilir” dedi:
“Belediye meclisinden geçen kararı Çevre Şehircilik Bakanlığı’na onaylatmanız gerekir. Borçlanmanın yapıldığı kurumlardan biri olan İller Bankası da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlıdır. İller Bankası bilançolarınıza ve son 3 yıllık gelir-gider tablolarınızı inceleyerek ödemeleri zamanında yapabileceğinize dair kanaat getirirse borçlanmanızı sağlar. Yüzde 10’u geçmenizin ardından bilançonuz ne kadar iyi de olsa borçlanmak için tekrar bakanlık onayı aranır. Belediyeler bakanlık onayını almaz ise genellikle iş karşılığı şirketlere özel borçlanarak, firmalara borçlarını peyder pey ödeyerek faaliyetlerini yürütmeye çalışır. Ya da tasarruf önlemleri alarak kendi bütçesinden kaynak yaratır.“
31 Mart yerel seçimlerinde kayyım yönetiminden devir alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılında 6 milyar 858 milyon kesinleşmiş geliri bulunuyordu.
Yeni yönetimin açıkladığı verilere göre, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde kayyım yönetiminde sadece Vakıfbank’tan, değişken faizle 1 milyar 805 milyon liradan fazla kredi kullandırıldı. Belediyenin gelirleri üzerinden hesaplama yapıldığında bu rakam bile tek başına yüzde 10’luk kısmı aşıyor.
Yine belediyeye bağlı DİSKİ Genel Müdürlüğü’nün İller Bankası, Hazine kredileri ve Ziraat Bankası’na 616 milyonu aşan borcu bulunuyor.
3 milyar 345 milyon toplam borcun açıklandığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin bu verilere göre herhangi bir borçlanma yapabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayını alması gerekiyor.
9.Köy Haber Merkezi, belediye borçlanma süreçlerini eski büyükşehir belediye başkanına da sordu. 1999’da Diyarbakır belediye başkanı seçilen Feridun Çelik, başkanlık yaptığı dönemde belediyenin borçlanma sistemini ve çözüm önerilerini 9.Köy’e anlattı. Çelik, “Bizim başkanlık yaptığımız dönemde mevzuat biraz daha farklıydı ilçeler tam olarak büyükşehirlere bağlı değildi ama belli ölçülerde borçlanabilmek özellikle altyapı ile ilgili dış borçlanmalarda muhakkak Hazine ve Maliye Bakanlığı onayı gerekiyordu çünkü hazine garantisi veriliyordu. Büyük borçlanmalarda merkezi hükümetin onayını almak gerekiyordu veya Devlet Planlama Teşkilatı’nın yatırım programına alınarak yapılabiliyordu” dedi.
Başkanlık yaptığı dönemde dış borçlanmaların neredeyse yüzde 90’ını Avrupa Birliği hibeleri ile yaptığını ifade eden Feridun Çelik, “Şunu söyleyebilirim ki, kent uzlaşısı ve halkın desteği ile çözemeyeceğiniz sorun yoktur” dedi. Diyarbakır’da o dönem altyapının AB hibeleriyle yapıldığını hatırlatan Çelik şunları söyledi:
“Bizim dönemimizde de önceki yönetim tarafından inanılmaz bir borç bırakılmıştı. İller Bankası’na olan borçlar da vardı. Yatırım yapılmış gibi gösterilmişti ama yapılmamıştı . Biz bu borçları neredeyse sıfırladık. AB hibeleri için öncellikle bu alanda deneyimli ve birikimli iyi bir ekip oluşturmuştuk, onların da yardımları ile AB’nin Türkiye’ye ayrılan hibelerinden ciddi bir kaynak oluşturduk. Tabi bu projeler için de merkezi hükümet onayı yine gerekiyordu. Bizim dönemimizde müfettişler en ufak bir hatada küçük bir eksiklikte gelip bizi borçlandırırdı. Borçlar başkanlık makamının şahsına yazılırdı. Belediyelerin ekonomik kazanç sağlayacağı alanlara hükümet tarafından el konulmuş durumda. Merkezi hükümet birçok alanda yerel belediyelere imkan verirse belediyeler kendi sorunlarını kolaylıkla çözebilir ama mevzuata uygun olmadan borçlanan, usulsüzlükler yapan belediye başkanları denetlenmeli ve haklarında soruşturma açılması için başvuru yapılmalı.“
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.