Mardinli daha fazla yeşil alan istiyor

 

Mardin’de çarpık kentleşmeye karşı çıkan halk, daha fazla yeşil alan ve estetik kaygılarla planlanan bir kent istiyor. Mardin’de bütüncül tarım yapan Nusret Çakar 9. Köy’e yaptığı açıklamada, yeşil alan sorununun sadece Mardin’in değil, bütün Güneydoğu’nun, hatta Türkiye’nin sorunu olduğunu söyledi. Çakar, “Yeşil alan sorunu Çukurova’da, Trakya’da, Akdeniz’de, İç Anadolu’da da böyle. Sadece ekonomik ve sosyal olarak da düşünmemek gerekiyor bunların içerisinde bir sürü politik neden de var” diye konuştu.

 

Sanayi Devrimi’nden sonraki süreçlerde emperyalist güçlerin daha fazla yer kapma mücadelesinin bu durumu yarattığını söyleyen Çakar, “Bir örnek vermek gerekirse eğer Haydarpaşa-Bağdat yolunun yapılması sırasında bizim Mardin’e 30 km uzaklıktaki bir mesafeden özel olarak bir yol hattının Mazıdağı’na kadar götürülüp, orada belki bin yıldır yaşayan, 5-6 insanın kucaklayamadığı palamut ve meşe ağaçların kesilmesi örneği gösterilebilir. İster karadan, taşla, asfaltla, demirle, isterseniz denizden ya da havadan götürün; bütün yollar politiktir ve bütün yolların amacı gidilen yerden zenginlik kaynakları elde etmektir. Bu yüzden yeşil alan sorunundan bahsedeceksek işin görünmeyen yüzünü de anlatmak gerekir çünkü yeşil alanların azalması sıcaklığın artması ya da küresel iklim krizi sonucudur” dedi.

Metrekaresine günlük 10-15 litre su harcanan çim yerine susuz yetişen bitkiler veya ağaç fidanları dikilmesini de öneren Çakar, “Şehrin orta refüjlerinde kuraklığına dayanaklı ağaçlandırma yapılabilir. Ağaçlarlar klima görevi görmektedirler. Bana göre bir ağaç bir klimadan daha serinlik verir. Yeşil alanlarımızı arttırabilirsek, hem kuraklıktan hem de iklim krizinden daha az etkilenebiliriz” diye konuştu.

 

Yeşil alan eksikliğinin önemli nedenlerinden birinin de her tarafa inşaat ruhsatı verilmesi olduğunu söyleyen Çakar, “İnşaatları 20-30 kat yapıyorlar ama ne bir çevre düzenlemesi var ne de etrafına yeşil alan var. Şehirleşme, çağdaşlaşma adı altında boyutu 25 kat, 30 kat olan binalar dikiyorlar. İnsanlar şunu bilmeliler ki 20. katta oturmak birçok gider kalemini beraberinde getiriyor. Bunlar; bir kapalı hücreye yerleştirme, suyun ve ısının çıkarılma, çöpün toplanma ve temizlenme parası. Bu gibi giderlerle insanları bağımlı hale getiriyorlar” dedi.

Mardin’de yaşayan Özlem Ü. de göç alan ve giderek nüfusu artan bir şehir olarak Mardin’de yeşil alanların azlığından yakındı:

 

“Mardin kentleşme anlamında da büyümekte ve özellikle Yenişehir’de, açık hava inşaat alanı gibi sürekli bir yapılaşma yaşanmakta. Kentleşme ve betonlaşma arttıkça buna karşı yeşil alan da daralmakta. Yeşil alanın az olması hem sosyal hem de ekolojik anlamda şehre iyi gelecek bir durum değildir.“

 

Yeşil alanın arttırılabilmesi için dengeli, sürdürülebilir plan ve projelerin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özlem Ü. şöyle konuştu:

 

“Bu çalışmalar belediyenin sorumluluğunda. Şehirde belediyeler çevre kurumları ile ortak projelerde buluşabilir. Bu projeler yapılırken şehrin dokusu, toprak ve iklim özellikleri göz önünde bulundurularak yapılmalı. Sonuçta Mardin’in kendine has bir dokusu, toprak yapısı var. Var olan alanları da göz önünde bulundurarak çevresel projeler hayata geçirilmeli. Yeşil alanlar erişilebilir ve sürdürülebilir olmalı. Ayrıca var olan yeşil alanların da korunması unutulmamalı.”