ANKARA – Gıdada ucuzluk arayışı ve sağlıklı gıdadan fedakârlık toplumun geleceğini tehdit ediyor, halk sağlığını bozuyor. Alım gücü düşen yurttaş bir yandan yoksullukla mücadele ederken diğer yandan taklit ve tağşiş gıda ile sağlığından oluyor. Halk sağlığı uzmanı Dr. Recep Akdur, bu durumun yaratacağı halk sağlığı sorunlarının yanı sıra toplumda bodurluk ve kavrukluk oranlarının artacağını söyledi.
Gübre, mazot, yem, tohum, ilaç gibi temel tarımsal girdilerde maliyetin döviz kuruyla birlikte artması doğrudan market raflarına yansıdı. Üretici tarlada, tüketici markette kaybetti. Uzmanlara göre, tarımdaki krizin kazananı ise taklit ve tağşiş gıda piyasası oldu. 9. Köy’ün sorularını yanıtlayan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, denetim yetersizliğinin piyasada düşük kalite, sahte, taklit ve tağşiş gıdanın artmasına neden olduğu görüşünü paylaştı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş gıda ürünlerini piyasaya süren markaları duyurduğu ifşa listesinin bir yılı aşkın süredir yayınlanmadığını hatırlatan Üzümcü, bu nedenle hangi gıdanın taklit ve tağşiş olduğunu çıplak gözle tespit etmesi mümkün olmayan tüketicinin, sofrasına sağlıksız gıda koymaya başladığını ifade etti. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, denetim yetersizliğinin piyasada düşük kalite, sahte, taklit ve tağşiş gıdanın artmasına neden olduğunu söyledi
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Üzümcü’ye göre Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumda güvenilir gıdaya ulaşmak giderek imkânsız hale geliyor. Gıda Mühendisleri Odası olarak tüketiciden gıda güvenliğine ilişkin şikayetler de aldıklarını söyleyen Üzümcü, “Kurdaki anormal artışlar ve enflasyonun anormal artması etkili oldu. Dolayısıyla gıda fiyatlarında korkunç yükselişler oldu. Bunun sonucunda birçok kişi buna ulaşmakta zorlanıyor” dedi. Tüm tüketicilerin krizden etkilendiğini, özellikle dar gelirli kesimin açlıkla yüz yüze kaldığını ifade eden Üzümcü, asgari ücrete yapılan artışın bu kriz durumunu önlenmeye yeterli olmayacağı görüşünü dile getirdi.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı, bitkisel ve hayvansal üretimin ilk aşamasında yer alan gübre, mazot, yem gibi girdilerde maliyet artışının doğrudan tüketiciye yansıdığını belirterek “Sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmaktaki sorun daha da yakıcı hale geldi” dedi. Artan fiyatlar karşısında tüketicinin gıdanın kalitesinden ve güvenilirliğinden fedakârlık etmek zorunda kaldığını belirten Üzümcü, şunları söyledi: “Gıdada taklit ve tağşiş önemli bir sorun. Bunlar tüketicinin, halkımızın yanıltılmasına ve sağlığıyla oynanmasına neden olan önemli sorunlardan birisi. Bunların tespiti teknolojik yöntemler kullanılarak analizler sonucu çözülebilir. Dolayısıyla bunların denetlenmesi ve takibi şu an Tarım ve Orman Bakanlığının yetkisindedir ve bakanlık taklit ve tağşiş yapan firmaların listesini zaman zaman yayınlardı. Ancak uzun zamandır yayınlanmadı. En son ifşa listesi yayınlandığından beri bir yıldan fazla süre geçti. Bakanlığın denetimleri belli bir düzen içinde tabii ki yapılıyor ama bu denetimler yeterli mi dersek maalesef yeterli değil. Hem denetimlerin sayısı hem nitelikleri artırılmalı.” Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve tağşiş yapan firmaların listesini uzun süredir yayınlamıyor.
Üzümcü’nün sözünü ettiği ifşa listesi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bir yıl içinde birkaç kez ilan ediliyordu. Bakanlık verilerine göre 2012-2020 yılları arasında 26 kez yapılan kamuoyu açıklamalarıyla taklit ve tağşiş gıda ürünlerini piyasaya süren firmalar ifşa edildi. Ancak bu liste 2021 yılı boyunca ve 2022 yılında içinde bulunduğumuz Şubat ayına kadar yayınlanmadı. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı, “Taklit tağşiş dediğimiz halk sağlığını birebir ilgilendiren ve halkımızın, tüketicilerimizin kandırılmasına neden olan bu gıdaları engellemek de bakanlığın birincil görevi. Denetim sayıları ve etkinliği artırılmalı. Dolayısıyla halkımızın kandırılması ve sağlığıyla oynanması engellenmeli” dedi.
Üzümcü, halk ekmek fabrikalarının üretim kapasitesini zorlayarak ekmek ürettiğini buna karşın ekmek ihtiyacını karşılayamadığını örnek vererek “Halkımız ister istemez ucuz ürüne koşuyor” dedi. Tüketici için en önemli, vazgeçilmez ve ertelenemez alışverişin gıda alışverişi olduğunu vurgulayan Üzümcü şunları söyledi: “Çoğu emekli insanları görüyorum. Onlar market market geziyor. Hangi markette indirimli ürün varsa onu alıyor sadece. Diğer markete gidiyor diğer ucuz gıdayı alıyor veya diğer tüketim maddesini. Belki karnını doyurabilir. Karnı doyuyor ama gerçek anlamda beslenemiyor. Burada sağlıklı beslenmeden söz edemiyoruz. Bu bağışıklık sisteminin, sağlığımızın geriye düşmesine neden oluyor. Kaliteli bir gıdaya yüksek miktarda para ödeyemeyen tüketici öbür tarafta hileli gıdalara görece ucuz ödeme yaptığı için bir yerde kandırılmış oluyor.”
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Recep Akdur ekonomik sorunlar nedeniyle yetersiz beslenme ve gıda güvenliği sorununun halk sağlığına etkileri üzerine 9. Köy’ün sorularını yanıtlarken “Toplumda beslenmenin bozulması çocukların büyüme ve gelişmesini olumsuz etkileyerek toplumdaki bodurluk ve kavrukluk sayılarını arttırır” dedi.
Ekonomik sorunların özellikle çocukların yetersiz beslenmesine neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akdur, aile harcamaları araştırmalarına göre ekonomik krizlerde ailelerin en fazla kıstığı harcama kaleminin mutfak harcamaları olduğunu söyledi. Akdur, bu nedenle ekonomik buhran dönemlerinde orta ve az gelirli ailelerin zaten yetersiz olan beslenmesinin daha da kötüye gittiğini kaydetti ve şunları vurguladı: “Yurttaşlar mutfak tasarrufunu birinci olarak et, süt, yumurta, taze sebze ve meyve gibi besleyiciliği yüksek ama pahalı olan gıdaların tüketiminden vazgeçerek onların yerine ekmek ve diğer tahıl ürünlerini tüketerek yaparlar. İkinci olarak güvenli ve denetimli gıdalara göre daha ucuz olan taklit ve tağşiş gıdalara yönelerek yaparlar.” Her iki durumda da yurttaşın sağlıklı beslenme düzeyinin düştüğünü ve dolayısıyla toplum sağlığını bozulduğunu vurgulayan Halk sağlığı uzmanı Akdur, “Bu bozulmadan da en çok bebekler, 18 yaş altı çocuklar ve yaşlılar etkilenir” dedi.
Prof. Dr. Recep Akdur, toplumda yeterli ve dengeli beslenme düzeyinin düşmesinin tıpta bilinen tüm hastalıkları tetiklediğini ve toplumun sağlık düzeyini açık bir şekilde gerilettiğini vurguladı. Ekonomik buhran dönemlerinde bebekler arasında bisküvi, nişasta ve çayla beslenme oranlarının arttığını belirten Akdur, böylesi dönemlerde yaşlıların da çoğunlukla ekmekle beslenir hale geldiği bilgisini verdi. “Bu durum halk sağlığı için büyük bir tehlikedir” diyen Prof. Dr. Akdur, şunları söyledi: “Pahalılık nedeniyle, orta ve dar gelirli yurttaşlar güvenli ve markalı gıdalara göre daha ucuz olan taklit ve tağşiş gıdalara yönelir. Bu durum bir yandan bu tür gıdaların kaliteli besin ögelerinden fakir olması nedeniyle yeterli dengeli beslenmeyi olumsuz etkilerken öte yandan da gıda ile bulaşan ve ishalle seyreden hastalıkların artmasına neden olur. Sonuçta kısır bir döngü ortaya çıkar.”
Halk sağlığı uzmanı Akdur, böylesi kriz dönemlerinde yurttaşların protein kaynaklarını kesmemesi gerektiğini vurguladı ve denetimden uzak gıda ürünlerinden kaçınılmasını önerdi.
HABER : Haber: Deniz Dalgıç
GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GENEL
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023GÜNDEM
23 Eylül 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.