Melek Çelik
“Yüzde 100 pamuk, teri emer, serin tutar, vücut ısısını korur…” Tezgahta dokuduğu Kastamonu fanilasını böyle tarif etti ustası.
Kastamonu’nun mirası tezgah dokuması fanila artık tek bir atölyede sadece bir usta tarafından üretiliyor. Tezgahını annesinden devralan Ahmet Çolakhüseyinoğlu, hem geçmişin izlerini günümüze taşıyor hem de fabrikasyon tekstile meydan okuyor. Tezgahta dokunanın farkını bilenlere büyük konfor yaşattığını söyleyen Çolakhüseyinoğlu, üretiminin ayrıntılarını 9.Köy’e anlattı ve “Yüzde 100 pamuk, kışın sıcak yazın serin, fanila değil doğal klima” dedi.
Fanilanın yüzde 100 pamuktan imal edildiğini ifade eden Çolakhüseyinoğlu “Fanilanın yazın teri emmesi ve serin tutmasıyla kışın ise vücut ısısını koruyarak sıcak tutması, bir ‘doğal klima’ görevi görüyor. Ayrıca, rehabilitasyon doktorlarının tavsiyeleri de bu yönde. Romatizma, siyatik, astım, bronşit, zatürre gibi hastalıklara iyi geldiği belirtiyorlar.” dedi.
Kastamonu’da el sanatları merkezinde 9 yıldır annesinin mesleğini devam ettiren Ahmet Çolakhüseyinoğlu, emekli olduktan sonra annesinin vefat etmesiyle birlikte onun mesleği olan ve Kastamonu yöresine ait fanila üretimine başladı. Çolakhüseyinoğlu, bu mesleği aslında para kazanmak için değil, annesinin anısını yaşatmak ve sevdiği işi sürdürmek amacıyla devam ettirdiğini belirtti. Ancak kiraların ve maliyetlerin artması nedeniyle her an işi bırakabileceğini de ekledi.
Ahmet Çolakhüseyinoğlu, bu mesleği annesinden öğrenmiş ve geleceğe taşımaya çalışıyor. Kendisinin, “Kastamonu mirası” olarak nitelendirdiği fanila işinde tek başına ilerleyen Çolakhüseyinoğlu, günün erken saatlerinde dükkana gelip örme makinasının başına geçiyor. İstanbul’dan yıllar önce aldığı makinasını, annesinin hatırası olarak gördüğü için satmayı düşünmüyor.
Dükkanını Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden ihale yoluyla kiraladığını söyleyen fanilacı Ahmet Çolakhüseyinoğlu, İsmail Bey Külliyesi El Sanatları Merkezi’nde sergilenen fanilalarını genellikle turistlere satıyor.
Kendisinden başka imalatçı olmadığını belirten 62 yaşındaki Ahmet Çolakhüseyinoğlu, “Mesleğimi devam ettirmeye çalışıyorum ancak çocuğum bu işi yapmayacak ve ondan sonra da bu mesleği sürdüren olmaz. Unutulmaya yüz tutmuş bir meslek” dedi.
Ahmet Çolakhüseyinoğlu, uzun yıllar pastanecilik yapmasının ardından 2010 yılında sunta fabrikasından emekli oldu. Şu anda ise Kastamonu fanilasını örmeye devam ediyor. Emekli maaşının yetersiz olduğunu belirten Çolakhüseyinoğlu, “Ömür tamamlamaya çalışıyoruz, emekli maaşı yetmiyor. Vakit de geçirmiş oluyoruz. Annemin mesleğini devam ettirmek gurur verici” şeklinde konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.