ANKARA- Kadına yönelik şiddetin giderek arttığı Türkiye’de sadece Kasım ayının ilk 25 gününde erkekler 30 kadını öldürdü. Yılın ilk 10 ayında 256 kadın öldürüldü. Erkek şiddeti son 10 yılda en az 2 bin 534 kadını hayattan kopardı. Üstelik bu sadece basında yer alan cinayetlerin sayısı. Kadın örgütleri, şiddetin önlenmesi için mevcut yasaların uygulanmasını ve şiddete karşı hep birlikte mücadele verilmesini istedi.
9. Köy, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde meydanları dolduran kadınların “birleşik mücadele” çağrısını ve şiddetin önlenmesi için önerilerini Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve DİSK Genel-İş Sendikası’na sordu.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’ye göre kadına yönelik şiddet artışının nedeni yasaların uygulanmaması. Güllü, “Kanunların ve yasal mevzuatın uygulanmamasından kaynaklanıyor bu durum. Sürecin içinde gördük ki İstanbul Sözleşmesi son 10 yıldır uygulanmadı. Bundan kaynaklanıyor” dedi.
Kadın cinayetlerine yönelik veri tabanı çalışması yürüten ve medyaya yansıyan şiddet haberlerini inceleyen kadincinayetleri.org sitesine göre, 182 kadın cinayeti ile 10 yılın en düşük kaydı İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı 2012 yılına ait. 10 yılda en az 2 bin 534 kadın erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Canan Güllü, mevcut yasaların uygulanmasının yanı sıra yeni yasal düzenleme ihtiyacına da dikkat çekti. Devletin bu konuda etkili olacak adımları atmadığını ifade eden Güllü, “Kanun çıkarılmalı. Bununla beraber bir kadın politikası olmalı. Yani bir ulusal eylem planı içinde bu politika uygulanmalı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ikinci plana itilmiş durumda. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu konuda istikrarlı bir çalışması yok. Bu anlamda ulusal eylem planı hayata geçirilmeli. 2014’ten yılından beri yapılmıyor” diye konuştu.
Son 10 yıldaki gelişmeleri özetlerken “Kadınlar bilinçlendi. Bilinçlenen kadınların boyun eğmediklerini görüyoruz” diyen Güllü, “Kadınların yaşam haklarının yok olmasına karşı iktidarı son kez yerinde adım atmaya, yaşam haklarımızı korumaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eylemi – Ankara
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Ayşen Ece Kavas, sorunun göründüğünden çok daha büyük olduğunu ve taleplerinin taleplerinin yerine getirilmeyeceğinin farkında olduklarını söyledi. 9. Köy’ün sorularını yanıtlayan Kavas, “Tek başına değil ama en acil olan, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması. Kadına yönelik şiddete karşı önleyici politikaların geliştirilmesi ve eşitlik yönünde politikaların izlenmesi gerekiyor. Şiddete maruz kalan ve tehlikede olan kadınlar için koruma kanunun olması, 6284 sayılı kanunun uygulanması gerekir” dedi. Bunların kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri önlemek için yeterli olmayacağını da ifade eden Kavas, toplumdaki herhangi bir eşitsizliğin doğrudan kadınları ilgilendirdiğini belirterek ekonomi örneği verdi. “Ekonomik kriz hem şiddetin artmasına hem de kadının ekonomik olarak güçsüzleşmesine sebep oluyor” diyen Kavas,“Hep birlikte mücadele ederek, bu zamana kadar bu adımları nasıl attırdıysak, bundan sonra da daha ileriye taşımak gerekiyor” görüşünü dile getirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Sendikası İstanbul Konut İşçileri Şubesi Başkanı Nebile Irmak Çetin ise kadın mücadelesinin emek mücadelesiyle birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi. Çetin, “Kadın hareketinde, emekçilerden bağımsız hareket edildiğinde mutlaka bir aksama olacaktır. Hak gaspı ve şiddetin her türlüsü meslek veya yaş gözetmeksizin kadına yönelik ise birleşik bir kadın mücadelesi yürütmek zorundayız” dedi. Kadınların işyerlerinde de şiddete ve tacize maruz kaldığını hatırlatan Çetin, Dünya Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı işyerinde taciz ve şiddetle mücadele sözleşmesinin uygulanması için kampanya başlattıklarını belirtti. Çetin, “ILO 190 çalışma yaşamındaki kadınların can güvenliği. Kadınlar pek çok konuda korunmasız durumdalar. Derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırılması için kadınların güçlenmesi gerekiyor. Bu noktada görev sendikalara düşüyor” dedi. Nebile Irmak Çetin, toplu iş sözleşmelerinde kadınların kazanımların korunması için daha fazla maddeye yer verilmesi gerektiğini ifade etti. Çetin “Hayatımızı gölgeleyen, yaşamlarımızı karartan her türlü şiddete karşı, erkek egemen şiddete karşı birleşik bir mücadelede buluşup sesimizi yükseltmeliyiz” sözleriyle birleşik mücadele vurgusu yaptı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.