DOLAR 34,7313 -0.03%
EURO 36,5971 0.13%
ALTIN 2.955,050,16
Ankara

KAPALI

Kadın haklarında geriye atılan adım

Kadın haklarında geriye atılan adım

Ana tanrıça Kibele’nin toprağı Anadolu’da kadınlar, geleneksel ve hukuksal bakımdan birçok alanda hakları için mücadele etti ve ileriye doğru adımlar attı. 1913 yılında kadın haklarını savunan feminist Osmanlı Müdafaai Hukuk Nisvan Cemiyeti’nin kurulduğu İstanbul’un adıyla uluslararası hukuk literatürüne geçen İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak için ise geriye doğru bir adım atılıyordu.

ABONE OL
24 Temmuz 2021 00:00
Kadın haklarında geriye atılan adım
0

BEĞENDİM

ABONE OL

91 yıl öncesiydi, Cumhuriyet henüz ilköğrenim çağında küçük bir çocuk kadardı; ancak Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere cumhuriyeti kuranlar, erkeklerle kadınların eşit haklara sahip olarak Cumhuriyetin büyümesi gerektiğine inanıyorlardı. Ve bunun ilk adımı, Belediyeler Kanunu ile atılacaktı. 3 Nisan 1930’da kabul edilen Belediyeler Kanunu, kadınlara belediye seçimlerine katılma, seçme ve seçilme hakkı tanıyordu. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, TBMM’nin aynı tarihli oturumunda, “Bu tasarının açık niteliklerinden ve inkılapçı hükümlerinden biri de Türk kadınının Türk erkeğiyle zaten eşit olan şerefli hakkını belediye işlerinde de tamamıyla tayin etmesidir” diye konuşuyordu. Kanun, 226 oyla alkışlar arasında kabul edilecekti.

Belediyeler Kanunu’ndan sonra 26 Ekim 1933’te Köy Kanunu’nda yapılan değişiklikle kadınlar, köy muhtar heyetlerine de seçilebildiler. 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle, genel seçimlere katılma, milletvekili seçme ve seçilme hakkının da tanınmasıyla kadınlar, tüm siyasal haklarına kavuştu. Başbakan İsmet İnönü, değişikliğin Meclis’te görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, “Türk inkılabı denildiği vakit, bunun, kadının kurtuluş inkılabı olduğu beraber söylenecektir” diyecekti.

Kadının kurtuluşu

Bu gelişmeler, Cumhuriyet döneminde kadınların seçme ve seçilme haklarına ilişkin yasal düzenlemeleri özetliyor. Burada önemli olan, kadınlara bu hakların verildiği yönünde bir yorumdan öte, “kadının kurtuluş devrimi” olarak nitelendirilmesiydi; çünkü kadınlar Millî Mücadele’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Türk devriminde hep cephedeydi. O yüzden bu verilen değil, kazanılan bir haktı. Ve pek çok uygarlığa ev sahipliği eden bu topraklar, kadınların mücadelesinin de tanığıydı.

OSMANLI’DAN BUGÜNE

 

Osmanlı’dan bugüne genel olarak hukuk sisteminde, kadın haklarına ilişkin gelişmelerin satır başları kronolojik olarak şöyle:

 

Eğitim ebelikle başlıyor

*1843 yılında Tıbbiye mektebi bünyesinde kadınlar ebelik eğitimi almaya başlar.

*1847 yılında çıkarılan İradei Seniye (Padişah emri) ile kız çocukları da artık erkek çocuklarıyla eşit miras hakkına sahip olur.

*1856: Islahat Fermanı’nın yayınlandığı bu yıl, köle ve cariye alınıp satılması yasaklanır.

*1858 tarihli Arazi Kanunnamesi ile mirasın kız ve erkekler arasında eşit olarak paylaştırılacağı hükmü yer alır. Böylece kadınlar ilk kez miras yoluyla mülkiyet hakkını kazanır.

*1858, Kız Rüştiyelerinin açıldığı yıldır.

*1869’da, kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen (haftalık) Terakki Muhadderat dergisi yayımlanır.

*1869 yılında kızların eğitimine ilk kez yasal zorunluluk getiren Maarifi Umumiye Nizamnamesi yürürlüğe girer.

*1870: Kız öğretmen okulu Darül Muallimat açılır.

*1871: Mecelle’nin (Osmanlı Medeni Kanunu) uygulanması için çıkarılan Hukuku Aile Kararnamesi ile evlilik sözleşmesinin resmî memur önünde yapılması, evlenme yaşının erkeklerde 18, kadınlarda 17 olması, zorla evlendirmelerin geçersiz sayılması düzenlenir.

*1876: Kanunuesasi (ilk Anayasa) kabul edilerek temel haklar düzenlenir. Kız ve erkekler için ilköğretim zorunlu hale getirilir.

*1897: Kadınlar ücretli işçi olarak çalışmaya başlar.

*1913: Kadın haklarını savunan feminist Osmanlı Müdafaai Hukuk Nisvan Cemiyeti kurulur.

*1913: Kadınlar ilk kez devlet memuru olarak görevlendirilir.

*1914: Kadınlar artık tüccarlık ve esnaflığa başlar.

*1914: İnas Darülfünunu adı altında kızlar için bir yükseköğretim kurumu açılır.

*1921: Darülfünunda karma öğretime geçilir.

*1922: Yedi kız öğrenci Tıp Fakültesine kayıt yaptırarak eğitime başlar.

*1923 (Haziran): Nezihe Muhittin’in başkanlığında ilk kadın partisi olan Kadınlar Halk Fırkası’nın kurulması girişiminde bulunulur; ancak kadınlara oy hakkı tanımayan 1909 tarihli Seçim Kanunu henüz değiştirilmediğinden, valilikçe partinin kuruluşuna onay verilmez. Bunun üzerine dernekleşme yoluna gidilir.

 

Cumhuriyet kazanımları

*29 Ekim 1923: Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hız kazanacaktır.

*1924: Türk Kadınlar Birliği (TKB), Cumhuriyet’in ilanından yaklaşık 3,5 ay sonra 7 Şubat’ta kurulur. Kadının siyasal haklarını elde etmesi ve sosyal yaşama eşit olarak katılmasını sağlamayı amaçlayan Birliğe, Atatürk’ün eşi Latife Hanım da destek verir.

*3 Mart 1924 Tevhidi Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarılır ve eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlanır. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başlar.

Medeni Kanun ve seçme-seçilme hakkı

*17 Şubat 1926: Türk Medeni Kanunu kabul edilir. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırılır; kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanınır. 4 Nisan 1926 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girer.

*1930 tarihli Belediye Yasası ile kadınlar, belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına sahip olur. (3 Nisan)

*1930 Türk Kadınlar Birliği (TKB), yasanın kabulü dolayısıyla 11 Nisan’da İstanbul’da büyük bir miting düzenler.

*10 Haziran 1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kurulur.

*26 Ekim 1933: Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verilir.

*5 Aralık 1934 Anayasa değişikliği ile kadınlar artık seçme ve seçilme haklarına kavuşur.

*7 Aralık 1934: TKB, kadınların TBMM’ye girebilme haklarını elde etmeleri üzerine, ikinci büyük kadın mitingini düzenler.

*8 Şubat 1935: Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girer; ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaşacaktır.

*18 Nisan 1935: TKB, Cumhuriyetin ilk uluslararası Dünya Kadınlar Birliği toplantısına ev sahipliği eder.

*1949: Amaçlarını gerçekleştirdikleri düşüncesiyle 1935 yılında fesih kararı alan ürk Kadınlar Birliği yeniden kurulur. (13 Nisan).

*1950: İlk kadın belediye başkanı (Müfide İlhan) Mersin’den seçilir.

*26 Mart 1971: İlk kadın bakan (Türkan Akyol, Sağlık Bakanlığı) atanır. 

*27 Mayıs 1983: On haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle sağlanır. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirilir.

*1989: İstanbul Üniversitesi’nde ilk Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi kurulur. Üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı artış gösterecektir.

*24 Ocak 1989: İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıklar.

*29 Kasım 1990: Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun’un 159. Maddesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilir. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanır.

*1990: Tecavüz mağdurunun hayat kadını olması halinde cezanın indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu’nun 438. maddesi TBMM tarafından yürürlükten kaldırılır.

*1990: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk kadın konukevleri açılmaya başlanır.

*1991 48. Hükümet döneminde ilk kadın vali (Lale Aytaman) Muğla iline atanır.

*25 Haziran 1993: Türkiye’nin ilk kadın başbakanı (Tansu Çiller) hükümeti kurar.

*19 Ocak 1986: Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi CEDAW (Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women), 2. Dünya Kadın Konferansının ardından 1 Mart 1980 tarihinde, üye ülkelerin imzasına açılır. Türkiye’nin 1985 yılında onayladığı Sözleşme, 19 Ocak 1986 tarihinde yürürlüğe girer.

 

2000’li yıllar

*1 Ocak 2002: Kadınlara yeni haklar getiren Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle erkek, artık evin reisi değildir; “evlilik birliğini eşler beraber” yöneteceklerdir.”

*9 Ocak 2003: Aile Mahkemeleri kurulur: Bu Mahkemeler, Aile Hukukunu ilgilendiren davaların yanı sıra Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun uygulanmasından doğan davalara da bakacaktır.

*24 Mart 2009: TBMM’de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun (KEFEK) kurulmasına ilişkin kanun Resmî Gazetede yayımlanır.

*2011: İstanbul Sözleşmesi: “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, İstanbul’da 121. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında üye ülkelerin imzasına açılır. Sözleşmenin onaylanmasına dair Kanun 25 Kasım 2011’de TBMM’de kabul edilir ve 29 Kasım 2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanır. Türkiye, sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olur. Onaylayan ülke sayısı 10’a ulaşınca sözleşme 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girer.

*13 Ekim 2013: ”Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” ile devlet memurlarının kılık kıyafeti konusundaki Bakanlar Kurulu kararındaki değişiklikler 13 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanır. Bu düzenlemelerle başörtüsü takan kadınlara yönelik kısıtlamalar uygulamadan kaldırılır.

HABER : HASAN SAFA TEKELİ / İSTANBUL – ARAŞTIRMA YAZISI

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.