DOLAR 35,9976 0.22%
EURO 37,2320 -0.56%
ALTIN 3.307,640,36
Ankara

PARÇALI BULUTLU

Kader planı işliyor; peki ya hukuk?
  • 9.Köy
  • Emek
  • Kader planı işliyor; peki ya hukuk?

Kader planı işliyor; peki ya hukuk?

İfade özgürlüğü konusundaki soruşturmalarda 24 saat içinde harekete geçen yargı, konu Bartın'daki maden faciası olunca ancak 13 günün sonunda hareketlendi. "Delil karartma" şüphesini dile getiren işçilerin avukatları, "cezasızlıktan" şikayetçi.

ABONE OL
6 Haziran 2023 15:17
Kader planı işliyor; peki ya hukuk?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bartın’da 14 Ekim’de meydana gelen, 42 maden işçisinin hayatını kaybettiği maden faciasından ancak 13 gün sonra gözaltılar başladı. 24 kişi sorgulandı, 8 kişi tutuklandı.
9. Köy’e konuşan Soma, Ermenek, Hendek gibi maden facialarında da sürecin takipçisi avukat Yağız Timoçin, “delil karartma konusunda şüpheleri bulunduğunu” söyledi.

Gözaltıların olması gerekenden geç başladığını aktaran Timoçin, “Buradaki esas sorun gözaltıların 13 gün sonra olması. Bu aşamada delil karartma noktasında şüphelerimiz var. Biz patlamanın ilk gününde dilekçe sunduk konuya ilişkin ama savcılık ilk günden söylediğimizi 13 gün sonra yaptı. Kaçma ve delil karartmalar için mücadelemiz sürecek” dedi.
Maden ocağında bulunan, verilerin ve ölçümlerin yer aldığı “kara kutuya” Savcılık tarafından el konulduğunu, ancak söz konusu “kara kutudaki” veri ve ölçümlerin henüz raporlanmadığına dikkat çeken Avukat Timoçin, şöyle konuştu;

“Verileri inceleyeceğiz. Savcılık, tarama ve yükleme işlerini biraz yavaş yapıyor açıkçası. Biz kendi imkanlarımızla tespitlerimizi yapıyoruz. Hali hazırdaki veriler ve ölçümlerin hepsinin raporu çıkacak. Ama tekrar belirtmek isterim ki 13 gün boyunca bu veriler gözaltına alınan kişilerin gözetimindeydi. Keşfe katılanlar da gözaltında olanlar. Beyanlarında çelişkiler var. Gerçek sorumlular değil de daha alt kademe suçlanıyor. Biz bunu engellemek istiyoruz. Suçlu olan TTK müdürüyse o, bakansa bakan. Biz bunun peşindeyiz.”

Kaza göz göre göre gelmiş

Bartın’daki facianın Sayıştay’ın kazanın gerçekleştiği madenle ilgili bir uyarı raporu yayınladığı ortaya çıkmıştı. Timoçin, Sayıştay raporuna rağmen alınmayan önlemlerin “artık üst kademe muhattapları ilgilendirdiğini” söyledi.  

“Sayıştay raporu meclise sunulur. Bu noktada rapora rağmen alınmamış önlemler daha üst kademenin sorumsuzluğunu gösteriyor. Müessese tabii ki önlemlerini almalı ama asıl Meclis’teki muhattapların önlem almamış olması önemli bir konu” diyen Timoçin, Sayıştay raporunun öncesinde işçi ve sendikaların da benzer uyarılarda bulunduklarını da vurguladı. Temoçin, “Kaza ani bir olay değil, göz göre göre gelmiş. Sayıştay’dan çıkan rapor hariç, başka kurumlar da o maden ocağına dair uyardı. Uzman raporları ve resmi evraklar var. İlerleyen aşamada bunları da gündem edeceğiz” dedi.

“Müessese delilleri çarpıtmaya çalıştı…”

Davaya Amasra savcılarının bakmasının da belli riskleri olduğunu belirten Timoçin, Amasra’nın madenle iç içe bir bölge olmaması sebebiyle bölgede görev yapan savcıların da madenler konusunda yeterli olamayacağını savundu.
Yağız Timoçin şöyle konuştu;

“Şu an davaya Amasra savcıları bakıyor. Esas olarak üç savcı görevli, başsavcı da ilgileniyor. Erken müdahalede delil karartma riski gündem edildi. Biz Soma avukatları olarak uyardık zaten. Amasra madenle iç içe bir yer değil ve bununla bağlantılı olarak savcı da madenler konusunda yeterli bilgiyi edinememiş olabilir. Bu konuda savcı yetkili olmayabilir. Ama bizler en başından beri önceki deneyimler üzerinden tedbirler önerdik. Müdürlerin uzaklaştırılması, araçların alınması gibi. İlk günün sabahı dilekçemizi verdik. Savcı bilmeyebilir, alan maden bölgesi değil. Bu bilgilerle başvurduk ve dilekçe verdik aslında fakat geciktiğini gördük. Bu da bahsettiğimiz riskleri oluşturdu. Her savcı her konuya hakim olamaz. Uzmanlar bu yüzden var. Maalesef eksiklikler var.”

Soma, Ermenek ve Hendek davalarında da bilgi sahibi avukatlar olarak keşif sürecinde yer aldıklarını aktaran Timoçin, “En azından biz keşifte de bulunduk. Müessese delilleri çarpıtmaya çalıştı. Müdahale ettik” dedi.

“Kader densin, bitsin istiyorlar…”

Patlamaya tepki göstermek amaçlı birçok kentte yürüyüşler düzenlendiğini ve gözaltılar olduğunu da hatırlatan Timoçin, “Örneğin; Umut-Sen yaptığı yürüyüşlerden sonra kanuna muhalefetten ifadeye çağırıldı” dedi.

İktidarın bu tarz olaylarda ses yükseltmelere karşı “tutum aldığını” da belirten Timoçin, “Kader densin, tazminat verilsin, geçmiş olsun denilsin ve bitsin istiyorlar” diye konuştu. 

 

Soma ve Ermenek facialarında yargı süreci nasıl işlemişti?

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te yaşanan maden faciasının üstünden 8 yıl geçti. Görülen davaların ardından sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 15 yıl, Genel Müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik 18 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edilmişti. Ancak 2021’in Şubat ayında Ramazan Doğru, Akın Çelik, onun yardımcısı İsmail Adalı, hapis yattıkları süre göz önünde bulundurularak Soma İnfaz Savcılığı tarafından serbest bırakıldı. 2020 yılındaki infaz düzenlemesinden yararlanan Gürkan ise 20 yıllık cezasının infazı 10 yıla indi. Üç yıl denetimli serbestlik ve hapiste kaldığı 4,5 yıl düşürülecek ve cezanın 2 yıl 6 aylık infaz süresi kalacak. Yani toplam 7 yıl hapis yatmış olacak. Güncel duruma göre; tutuklu sanık kalmadı. Dava dosyasını takip eden iki avukat Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay ise tutuklu.

Karaman Ermenek’te 8 yıl önce yaşanan maden faciasının ardından ise 20 Temmuz 2016’daki duruşmada 7 sanığa, 3 yıl bir ay ile 18 yıl dokuz ay arasında ceza verilmişti. Alınan karara karşı yapılan itirazlardan sonra sanıkların cezaları 19 yıl 3 aya çıkarılmıştı. Ancak aradan geçen 8 yılda  tüm sanıklar tahliye edildi.

HABER : Haber: Ceren Bala Teke

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.