DOLAR 35,6878 0.13%
EURO 37,4911 0.7%
ALTIN 3.178,670,76
Ankara

KAPALI

İyi yün ve daha kaliteli kumaş, hayvan hakları tartışmasını alevlendirdi
  • 9.Köy
  • Çevre
  • İyi yün ve daha kaliteli kumaş, hayvan hakları tartışmasını alevlendirdi

İyi yün ve daha kaliteli kumaş, hayvan hakları tartışmasını alevlendirdi

Türkiye’de hayvan hakları genellikle sokak hayvanları üzerinden gündeme gelirken, TÜBİTAK’ın desteklediği “Karacabey Merinosu Başlangıç Sürüsü” projesi de “istismar” ve “kötü muamele” eleştirilerine hedef oldu. Üniversite ve TÜBİTAK kumaş sanayisine katma değer yaratmak için büyük bir Karacabey Merinosu sürüsü oluşturmaya çalışıyor.

ABONE OL
13 Ekim 2022 00:00
İyi yün ve daha kaliteli kumaş, hayvan hakları tartışmasını alevlendirdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Namık Kemal Üniversitesi’nden Tekstil Mühendisi Prof. Rıza Atav: “Kaliteli yünü tüm dünya Avusturya Merinosundan elde ediyor. Araştırdık, buna en yakın ırkın Tekirdağ ve Edirne’de de bulunan Karacabey koyun türü olduğunu gördük.” Hayvan hakları tartışması genellikle zehirlenen sokak hayvanları, taşımacılıkta kullanılan atlar, şiddet ve istismar başlıklarıyla gündeme geliyor. Bu kez tartışılan merinos koyunu kumaşı. TÜBİTAK’ın teşvik ettiği “Karacabey Merinosu Başlangıç Sürüsü ile Kaliteli Yün” projesi de “istismar” tartışmasının kapısını araladı.

Kaliteli kumaş Avrupa’dan geliyor

Tekstil sanayisi ve hazır giyimde ihracat rekorları kıran Türkiye, yüksek kalite kumaşı Avrupa’dan ithal ediyor. Türkiye’nin kendi kaynaklarından değer yaratmak için çalışan tekstil mühendisleri şu sıralar özel bir koyun sürüsünden elde edilen yünlerle birinci sınıf kumaş üretmeyi planlıyorlar. Projenin öncülerinden Namık Kemal Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Rıza Atav; şehir şehir, bölge bölge gezerek Türkiye’deki koyun türlerini incelediklerini söyledi ve projenin hareket noktasını anlattı:

“Kaliteli yün tüm dünyaya Avusturya’dan geliyor. Biz de koyun ırklarını araştırdık ve en kaliteli yünün Avusturya’dan gelen merinos yününe yakın olan Karacabey Merinosu türünün olduğunu gördük. Bu koyunlar da genellikle Tekirdağ ve Edirne’de. Yünleri 24 mikronun altında olan koyunları bulup satın aldık.”

Atav’ın verdiği bilgiye göre, proje kapsamında satın alınan 33 hayvan, Namık Kemal Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliğine getirilerek sürü oluşturuldu. Atav, “Böylelikle ilk defa Türkiye’de üretilen yün ile katma değeri yüksek kumaş yapıldı. Tekstil alanında yün önemli bir yere sahip ama kaliteli yün üretilmediği için genellikle yurt dışından alınıyor. Bu proje ile bunu değiştirmeyi amaçlıyoruz” dedi. 

“Hayvanların yaşam şartları kumaş kadar hesaba katılmıyor”

Hayvan hakları savunucuları her yıl 50 milyondan fazla hayvanın “beden dokunulmazlığı ihlali” ve “işkence” ile yün ve tiftik için kırpıldığını öne sürüyor. Hayvan Hakları Komitesi üyesi Avukat Gizem Karataş, giyim endüstrisinde kullanılan hayvanların koşullarına yönelik denetimlerin yetersiz olduğunu vurguladı. “Onların yaşama koşulları kumaş kadar hesaba katılmıyor” dedi ve şöyle konuştu: 

“Bu hayvanların haklarını savunmak için kanunlar yeterli olsaydı, hayvanların giyim endüstrisinde kullanılmasının yasaklanması gerekirdi. Biz hep fiiliyattaki durumu ‘hayvan hakları’ adı altında tartışsak da yapılan düzenlemeler daha az acı çektirerek öldürme, daha geniş kafeslerde hapsedilme üzerine. Bu durum derileri, kürkleri, yünleri, tüyleri kullanılan hayvanlar için de geçerli. Daha büyük bir sorun ise denetimin hiçbir şekilde sağlanamaması, bu yetersiz ve hayvanların haklarını korumak bir yana yalnızca işkence dozunu azaltan mevzuatı bile uygulatabilmeniz ve şirketlerin ceza alabilmeleri için denetim gerekiyor.”Gizem Karataş

“Tekstil sanayisi çevreyi de tehdit ediyor”

Hayvansal tekstil ürünlerinin üretimi sırasında çevrenin de zarar gördüğünü belirten Hukukçu Karataş, “Giyim endüstrisinin ekolojik zararları üzerine de konuşmak gerekiyor. Örneğin Ergene Nehri, deri endüstrisi sebebiyle çok kötü bir durumda. Deri sanayisinin ve tekstil atıklarının bu kirlilikte payı çok büyük” dedi.

“Eşyadan farksız görüyorlar”

Vegan aktivist Funda Uğraş ise, tekstil sanayisinde kullanılan hayvanların yün ve derilerinin kullanımı “rızaya dayalı” olmadığı için sömürüye girdiğini savundu. Uğraş, “Yayınlanan son raporlar Dünyada her yıl 100 milyondan fazla hayvanın kürk; 1.5 milyar hayvanın ise deri için öldürüldüklerini gösteriyor. Tekstil sektöründe de gıda sektöründe de hayvanlar insanlar için, insanlar tarafından dilenildiği gibi kullanılabilecek eşyalardan farksız görülüyorlar” dedi.Funda Uğraş

Diyanet ne diyor?

9. Köy Haber Merkezi bu tartışmayı  Diyanet İşleri Başkanlığı’na da sordu. Alo Fetva 190 hattından “deney hayvanları” konusundaki soruya, şu yanıt verildi:

“Hayvan kullanımının yerine daha doğru sonuçlar verecek alternatifler var mı buna bakılmalı, başka alternatifler mevcut ise hayvanların kullanılmaması gerekiyor. Diğer bir seçenek mümkün olduğu kadar az hayvanın üzerinde çalışılması gerekiyor. Deneylerde aşırıya kaçmamak gerekiyor. Hayvanlara zarar vermemek gerekiyor. Keyif için hayvanların deneyde kullanılması doğru değil. Başka alternatif yoksa ve deneyin insanlara faydası olacaksa sayıyı en aza indirerek hayvanlar deneylerde kullanılabilir.“

HABER : Haber: Fatma Boz

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.