Ebru Apalak
Kurye Hakları Derneği’nin 2022 Motokurye Ölümleri Raporu’na göre, Türkiye’de 7 çocuk motokurye, 2023 Motokurye Ölümleri Raporu”na göre ise 3 çocuk motokurye çalışırken can verdi. 2022’de ölen 7 çocuktan 4’ü 17 yaşındaydı. 2023 yılında ise ölen 3 motokuryenin 2’si 15 yaşındaydı.
Kasım 2022 tarihinde kurulan Kurye Hakları Derneği, kurulduğundan beri motokuryelerle ilgili veri tutuyor; motokuryelerin taleplerini hazırladıkları raporlarla siyasi iktidara iletiyor. Dernek ayrıca ölen motokuryelerin davalarını da izliyor.
Derneğin kurucu üyesi ve başkanı Mesut Çeki, Türkiye’deki çocuk motokuryelere ilişkin ellerinde net bir veri olmadığını “Motokuryelerle ilgili alan denetimsiz olduğu için net rakam söylemek zor. Çocuklar ne zamandan beri kuryelik yapıyor, bununla ilgil bir saha araştırmasına sahip değiliz.” diye anlattı. Çeki, kurumsal şirketlerin 18 yaşından küçük kişilere yani çocuklara motokuryelik yaptırmadığını vurguladı.
Çeki, çocukların motokuryeliğe genellikle mahalle aralarındaki lokanta, market, manav ya da aile işletmelerinde çalışarak başladığına dikkat çekti.
“Mahalle arasındaki restoranlarda çok fazla çocuk kurye olduğunu biliyoruz. Bunların içerisinde pideci, çiğ köfteci, dönerci, kebapçı ya da şarküteri gibi marketler, tekel bayileri var. Tekel bayilerin akşam servislerinde 18 yaş altındaki kuryeleri kullandıklarını, sucularda 18 yaş altı kuryelerin olduğunu biliyoruz.”
Çeki, çocuk motokuryelerin bazı sipariş sitelerinde çalışan yetişkin kuryelerin hesaplarını kiralayarak elektrikli motosikletlerle çalıştıklarına da değindi. Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği Çocuk Hakları Merkezi ile yaptıkları çalışmadan söz eden Çeki, bir çocuk motokuryeyle olan görüşmesini ise şu sözlerle aktardı: “Görüşme yaptığımızda henüz 18’ine girmişti. Vigo şirketinde esnaf kuryeliğe başlamıştı. Çocuk bize ‘Abi ben 5 yıldır kuryeyim’ demişti. 18 yaşındaki bir genç, 5 yıllık kuryelik tecrübesinden bahsetti. Bunun gibi hikâyeleri biliyoruz. 4-5 sene mahalle aralarında kuryelik yapıp 18 yaşını doldurduktan sonra başka kuryeliklere yönelenler var.”
Kendisi de motokuryelik yapan Çeki, çocuk motokuryelerin hak arama bilinçlerinin yetişkin motokuryelerden zayıf olduğuna işaret etti; işverenlerin çocuklara yetişkinlerden farklı olarak (ürünleri yerleştirme, tuvalet temizliği gibi) işleri de yaptırdığını anlattı. Türkiye’de 16 yaşından itibaren motosiklet ehliyeti alınabildiğini hatırlatan Çeki şunları söyledi: “Bazı firmalar onları ehliyet aldıktan sonra istihdam edebiliyor ama bu çocuklar çoğunlukla sigortasız bir şekilde çalıştırılıyor ve hak arama bilinçleri yetişkinlere göre daha az oluyor. Geçici olarak bu işi yaptıkları için herhangi bir paraya çalışabiliyorlar, dişlerini sıkabiliyorlar. Çoğu da ‘Gireyim harçlığımı alayım.’ diyor ya da bir şey almak istediği için çalışıyor. Çocuklar 10-12 saat kötü şartlarda çalışmayı kabul ediyor. Sadece kuryelik de yapmıyorlar. Mesela birçok yetişkin kurye, angarya işler konusunda eskiye oranla daha fazla bilinçlendi ve onlara angarya iş yapmaları söylendiği zaman genelde itiraz ediyor. Meşrubatları dolaba doldurmak, garsonların bazı görevlerini yapmak, masaları silmek, paspas atmak, tuvalet temizlemek ya da market alışverişi gibi işlerin birçoğunu 18 yaş altındaki çocuk kuryelere işverenlerin daha rahat yaptırdıklarını biliyoruz, gözlemliyoruz.”
Başkan Çeki, işverenlerin motokuryelik yapan çocuklara çoğunlukla koruyucu ve önleyici ekipman vermediğini, ekipman verenlerin ise yalnızca kaskla yetindiğinin altını şu sözlerle çizdi: “Firmaların çoğu uyduruk bir kask veriyor. Ekipman, sadece kasktan ibaret değil ama öyle bir yanlış anlama var. Korumalı mont, yağmurluk, eldiven, dizlik de vermek zorunda. Bunların tamamını veren firmayı bugüne kadar -yıllardır bu işin içinde olmama rağmen- duymadım. İbrahim Bölükbaşı, geçen sene İstanbul’da hayatını kaybeden 40 yaşındaki bir motokurye. Kötü bir kasktan dolayı hayatını kaybettiği için işveren şu anda 2 ila 6 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanıyor. Aslında bu alana dair emsal bir dava görülüyor ama burası çok denetimsiz bir alan. Çocuklara ekipman sağlamıyorlar ve motosikletlerin bakımı genelde geç yapılıyor. Ortaköy’de pizzacıda çalışan bir çocuk vardı. Bana sürekli ‘Abi, bakım yapmıyorlar’ diyordu. Ben de diyordum ki; ‘Oğlum bakımsız motora binme, itiraz et’. Böyle bir iki muhabbet ettik. Bir hafta sonra çocuk bana kaza videosunu gönderdi. Motorun fren teli sıkıntısı vardı, yokuş aşağı inerken frenler tutmuyor, refüje çarpıyor ve yaralanıyor. Çok ağır bir yaralanma değildi ama bunun gibi çok fazla olay yaşanıyor.”
Sayılarına dair net bir veri olmamasına karşın milyonlarca çocuk, Türkiye’de çalışma hayatında. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği’ne göre, çocuklar birçok işte çalışabilseler de çocukların motokuryelik yapması can güvenlikleri ve hakları açısından sakıncalı. ÇSGB’nin kuryeliği “tehlikeli iş” sınıfına dahil ettiğini dile getiren Çeki, motokuryeliğin eğitimsiz olarak yapılmaması gerektiğini de vurguladı. Motokuryeliğin “çok tehlikeli bir iş” olduğunu belirten Çeki, bunun çocuklar açısından tehlikesini ise şu sözlerle anlattı: “Her şeyden önce ciddi bir ‘motosiklet ile trafik’ bilgisinin olması gerekiyor. Çocukların çoğunda doğal olarak bu yok. Kaza riskiyle çok fazla iç içe bir alandan bahsediyoruz ve eğitimli bir şekilde yapılması gerekiyor. Sadece çocukların değil yetişkinlerin bile yaparken belli saat sınırlamasının olması gerekir. Çünkü kuryelerin çalışma alanları yani iş yerleri, trafik. O yüzden birçok tehlikeli işte olduğu gibi özel çalışma prensiplerinin belirlenmesi, belli saat sınırlamalarının, motosikletleriyle taşıyabilecekleri yüklerin kilo sınırının olması gerekiyor. Kaza ve ölümle iç içe olduğundan, çocukların ve hatta yetişkinlerin çalışmalarının özel kurallara bağlanması gerekiyor”
Kurye Hakları Derneği, 2022 tarihli Motokurye Ölümleri Raporu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ölen çocuk motokuryelerin davalarına müdahil olmasını ve ölümleri geriye dönük hak ihlali olarak değerlendirip girişimde bulunması gerektiğini ifade etti. Çeki, çocuk motokuryelerin kaza ve ölümlerinde asıl sorumluluğun kamu otoriteleri, ebeveynler ve işverenlerde olduğunu da vurguladı:
“Bu çocuklar okuma çağındaki çocuklar. Okumadıkları ya da okuyamadıkları, çalışmak zorunda kaldıkları için yaşam haklarından mahrum kalıyorlar. O yüzden bu bir çocuk hakkı ihlali, yaşam hakkı ihlali. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Sorumlu olursa bu davalar kamuoyunda daha fazla görünür hâle gelebilir, farkındalık artabilir, yasal boşluklar doldurulabilir, konuya daha fazla dikkat çekilebilir.”
Kurye Hakları Derneği Başkanı Çeki’nin ardından sözü biri Ankara’da, diğeri İstanbul’da kuryelik yapan çocuklara bırakalım:
17 yaşındaki S.K., başkentin Çankaya ilçesindeki bir balıkçıda 2 yıldan beri ehliyetsiz olarak motokuryelik yapıyor. Ehliyetsiz çalışmasının sebebinin ehliyet ücretinin 15 bin TL olduğunu söyleyen S.K., bugüne kadar dönerci, pideci ve manavda kurye olarak çalıştı. Haftada 6 gün, günde 10 saat çalışan ve çalışma koşullarından memnun olmayan S.K., “Yoruluyorum. Kış olduğu için yağmurda çalışmak zor oluyor” dedi. İhtiyaçlarını karşılamak için çalışan S.K, motokuryeliğe başladıktan sonra örgün öğretimden açık liseye geçti. İşvereninin kendisine koruyucu ekipman vermediğini belirten S.K, koruyucu ekipman kullanmadan çalışıyor. Buna karşın can güvenliğinden endişelenmeyen S.K, bugüne kadar arabayla çarpışması sonucunda bir kez kaza geçirdiğini, kolunda ezilme olduğunu ve rapor almadan çalışmayı sürdürdüğünü aktardı.
Y.K. da 17 yaşında ve İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki bir pizza zincirinde yaklaşık 10 aydan beri motokuryelik yapıyor. Haftada 60 saat çalışan Y.K., çalışma şartlarından memnun olmadığını “Şu an çalıştığım firmanın şartlarından memnun değilim. Çok fazla çalışıp az ücret alıyoruz” diyerek ifade etti. “Pizza zincirinde yaptığınız işin belirginliği yok. Çünkü orada kuryelik dışında da işler yapıyoruz. Temizlik yapıyoruz, kutu katlıyoruz, pizza paketliyoruz” diye konuşan Y.K., iş yerinin ekipmanı zorunlu tutmasına rağmen kendilerine ekipman vermediğini de söyledi.
Y.K., motoruyla yaptığı kazayı ise şöyle anlattı; “İş yerinden sıkıştırdılar, ‘Niye rapor alıyorsun?’ dediler. Trafik polisinin tuttuğu kaza raporunu sigortaya vermedikleri için rapor parasını alamadım.” Maddi nedenlerle meslek lisesine ara verdiğini söyleyen Y.K, “Çalışmam gerekiyordu. Ben de kuryelik yapmaya başladım” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Harika haber. Bu gazetecinin daha çok haberini okumak isterim.