İstanbul Yenikapı’da “Büyük Hayvan Hakları Mitingi” düzenlendi. Yurdun dört bir yanından gelen hayvanseverler, hayvan hakları için sloganlar attı. Birçok ünlü ismin katılımıyla destek verdiği mitingde, Hayvanları Koruma Kanunu’nun uygulanması gerektiği mesajı verildi.
Pati Koruyucuları Derneği öncülüğünde, hayvan hakları dernekleri, sivil toplum kuruluşları ile Aynur Aydın, Seren Serengil ve Ömür Gedik gibi ünlü isimler hayvanlara yönelik şiddete tepki göstermek, Hayvanları Koruma Kanunu’nun uygulanması amacıyla bir araya geldi.
“Zulmün karşısındayız”
Mitingde açılış konuşmasını yapan Pati Koruyucuları Derneği’nden Buğra Gençkan, “Konya barınağında kürekle öldürülen canımız, sabrımızı taşırdı. Bugün burada bu kadar insanın toplanmasının en büyük nedeni barınaklarda canlarımıza yapılan zulümdür. Bu zulümüm karşısındayız ve 5199 sayılı yasaya göre belediyelere yaptırım uygulanmasını istiyoruz” dedi.
“Bu algıyı kırıyoruz”
Son zamanlarda medya üzerinden sokak hayvanları için algı yapıldığını söyleyen Gençkan, “Medya üzerinden sokak hayvanlarına algı yapılıyor, bunun farkındayız. Televizyon kanallarında adını bile bilmediğimiz dernek başkanları çıkıp sokak hayvanları hakkında konuşmaya başladı. Sokak hayvanları adına konuşacak insanların hayatında sokak hayvanı sevmeyen insanlar olduğunu görüyoruz. TRT’ye çıkan insanların hayatında sokak hayvanları için ne yaptığını merak ediyoruz. Bu insanların sokak hayvanlarının toplatılması için yaptığı algıyı kınıyoruz. Medya üzerinden sokak hayvanları üzerine yapılan algının farkındayız ve bu oyunu bozacağız!” dedi.
“Türkiye ‘Hayırsız Ada’ olmasın”
Pati Koruyucuları Derneği Başkanı Ayşe Taşkıran, “Bundan 112 sene önce gerçekleşen ‘Hayırsız Ada Katliamı’ nasıl tarihe yazıldıysa, bundan 112 sene sonra bu yıllar da bu katliamlarla anılacak. Türkiye’nin, Hayırsız Ada olmamasını istiyoruz” dedi. Taşkıran açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“Bireysel emek verenlerin konuşmasını, yaşadıklarını anlatmasını çok isterdim. Bireysel hayvanseverler ile gün içinde o kadar çok konuşuyor ve biliyorum ki hepimizin yaşadıkları çok ağır. Buradan tüm devlet büyüklerine ve gerekli kurumlarına şunlara sormak istiyorum: Siz hiç tecavüze uğramış bir köpeğin gözlerinin içine baktınız mı? Siz hiç tüfekle vurulmuş, felç kalmış bir hayvanın gözlerinin içine baktınız mı? Ruhu olan her canlı fiziki ve duygusal acıyı hissetmeye tabiidir. İçgüdüsel hareket edebilirler, hatta ölümlü olduklarını bile bilmiyor olabilirler ancak acı çekmenin, öldürülmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorlar. Şu anda ülkemizde hayvanlara yönelik gerçekleşen tüm durumlar katliama yöneliktir.”
“Kanunlarımız var”
Sokak hayvanlarına destek vermek için mitingde bulunan Hâkim Asuman Özdemir, sokak hayvanlarının korunması için yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu söyledi. Özdemir, “Bir hukukçu olarak şunları söylemek isterim; kanunlarımız var. 6284 sayılı şiddetin önlenmesine dair son derece etkili ve şiddeti hemen önlemeye yarar kanunumuz da var. Eğer sizlere hayvan beslediğiniz için bir fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulanıyorsa hemen aile mahkemelere gidin” dedi.
“Vatanımız için büyük bir utançtır”
İstanbul Barosu’nu temsilen mitinge katılan Esra Danışman, “Kişi ve hayvan hakları eşitlenene kadar bu mücadeleye devam etmek zorundayız” dedi. Danışman açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“Bizler, duygulu varlık olarak nitelendirilebilen doğadaki hiçbir canlıyı, hayvanı, birbirinden asla ayırt etmiyoruz. Ancak günümüz Türkiye’sinde hala köpek zehirlemeleri, toplamaları, tecavüzleri gibi facialar görüyoruz. Yalnızca bu haftaya başlarken bile Ağrı, İzmir, Nevşehir, Sivas, Ürgüp, Tokat, Ankara Mamak, Muğla Milas’tan acı haberler tarafımıza ihbar olarak ulaşmıştır. 5199 sayılı kanunun amacı hayvanların rahat yaşamlarını temin etmek, hayvanların acı, ıstıraba karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır. Kanuna bağlı olarak görevlendirilen kurumların asli görevinin hayvanları korumak ve onları yaşatmak olmasıyken bu cinayetlere kendi görevlileri nedeniyle kendi elleriyle sebep olması bizler için, vatanımız için büyük bir utanç kaynağıdır.”
“Kaybedecek bir canımız bile yok”
Mitingde açıklamalar yapan Avukat Kübra Oktay da avukat değil, hayvansever olarak mitingde bulunduğunu söyledi. Oktay, “Bizim daha fazla kaybedecek hiçbir canımız yok. Bir canımız dahi hukuka aykırı bir şekilde alınırsa üstlerine kapanıp, “suçtur vermiyoruz” dememiz lazım. Barınaklarda artık bizim çalışmamız lazım. Barınakların kapısının bizlere açılması lazım. Barınaklar hayvanların yaşamı için dizayn edilmiş yerler değil, mevzuata aykırı yerlerdir. Bu yüzden bir canımızı dahi hayvan bakım evlerine, barınaklara göndermiyoruz. Orada, “doğal yaşam” adı altında bir araya topladıkları köpekler birbirlerini parçalıyorlar. Şiddetle ayırmaya çalışıyorlar. Bu suçlara karşı birlikte durmamız gerekiyor” dedi.
“Kanunlar uygulanacak”
Mitingde konuşanlardan Can Camoka da “Sokak hayvanları diye bir şey yoktur. Hepsi Allah’ın yarattığı dilsiz kullardır. Kanunlar var, kanunları çiğnetmeyeceğiz. Ne kanun varsa uygulanacak, uygulamayanlar yargılanacak ve yaşam haklarına saygı duyulacak” dedi.
“Bunlar çözüm değil, kan dökülsün istiyorlar”
Miting kapsamında konuşma yapan Nihal Aydın ise şöyle konuştu;
“2004 yılında bu yana tam 18 yıldır bakım evi kurmayan, kısırlaştırma yapmayan belediyelerin görev ihmallerinin bedeli bugün zavallı hayvanlarımıza ödettirilmek isteniyor. Bir yandan merhamet, sevgi ve insanlık duygularını kaybetmiş, kana susamış azgın azınlık bir şer çetesi, “vurulsun, toplatılsın, öldürülsün” gibi vahşet ve katliam çağrıları yapıyorlar. Öte yandan bu şer çetesini fırsat bilen belediyeler de onları toplayıp, dağlara atmaya, kanlı kürekli barınaklarda işkenceli ölümlere mahkûm etmeye devam ediyorlar. Bir yandan katliam, öte yandan da hayvan sayısı katlayarak artmaya devam ediyor. Bu insanlıktan nasibini almamış azgın azınlık güruh bir yandan silahlanma çağrılarıyla güvenli sokaklar kılıfında zavallı köpekleri hedefe koymaya devam ederken, öte yanda okullarda 12 yaşındaki çocukların yine 12 yaşındaki çocukları hortumla dövüp, bıçaklayıp, vahşice öldürüldükleri vahşetleri, çocuk cinayetlerini bile sorgulamıyorlar. Güvenli sokaklar diye çığlık atanlara soranlara soruyoruz: Gücünüz masum hayvanlara mı yetiyor? Siz kimi kandırıyorsunuz. “Hayvanlar toplatılsın” diyorlar. Daha 1389 belediyenin 1200’ün de bakım evi yok, kısırlaştırma yok. Nereye toplanacaklar? Bunları bile görmekten acizler. Bunlar çözüm istemiyorlar, kan dökülmesini istiyorlar”.
“Birçok ülkeyi kıskandıran yasalarımız var”
Hayvan hakları gönüllüsü Mehtap Özer de Türkiye’deki hayvan hakları yasalarının birçok ülkeyi kıskandıracak nitelikte olduğunu söyledi. Özer, “Türkiye birçok ülkeyi kıskandıracak nitelikte bir hayvan koruma kanunu olmasına ve geliştirmeye çalıştırılmasına rağmen belediyeler eski alışkanlıklarına devam etmeye cüret ediyorlar. 7332 sayılı kanun var, eğer belediye olarak yasaları uygulamazsan, tüzel kişilik olarak değil, yasayı uygulamayan personelin hapse girmesi gerekir. Belediyeler yasaları uygulamıyor” dedi.
“Kanunlarımız var ama uygulayan yok”
Patileri Koruma Derneği adına açıklamalarda bulunan İsmail Erdoğan, “Biz Ankara’da, İzmir’de, Diyarbakır’da her yerdeyiz çünkü bizler koca koca yürekleriz” diyerek konuşmasına başladı. Erdoğan, “Bizim her şeyimiz var. 5199 ve 7332 numaralı iki tane kanunumuz var. Bu iki kanunun ana temeli 3. ve 6. maddeleri. 3. madde bize diyor ki; “kendilerinin yaşam alanı seçtikleri her yerde yaşayabilirler.” Bunu 6. madde de destekliyor. 6. madde de hiç kimse hayvanları yerinden edemez, eğer tedavi için alındıysa da aynı yere bırakmakta yükümlüsün diyor. Yüreğimiz var, inancımız var, umutlarımız var, kanunlarımız var ama uygulayıcı yok. Belediyelere nasıl güveneceğiz? Dağ başlarında başı okşanmamış, açlıktan, sefaletten ölen hayvanlarımız var. Bizler, sizler bu işin içerisinde hiç müdahil değiliz. Belediyeler asıl sorumlu olarak hiçbir cezaya çarptırılmıyorlar” dedi. Erdoğan ayrıca belediyeler ve Tarım Orman Bakanlığı’nı göreve davet ederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan büyük yaptırımlar istediklerini ekledi.
Ünlüler de sokak hayvanları için Yenikapı’daydı
Birçok ünlü sosyal medya hesaplarından mitingin duyulmasına yardımcı olurken, Aynur Aydın, Seren Serengil ve Ömür Gedik fiziksel olarak katılım gösterdi. Mitingde konuşmalar yapan ünlüler sokak hayvanlarının yanlarında olduklarını belirtti.
“Burası ülkede umut olduğunu gösteriyor”
Mitinge katılımın kendisini duygulandırdığı görünen Aynur Aydın, “Gözlerime inanamıyorum. Buradaki tablo bu ülkede umut olduğunu gösteriyor. Bu saatten sonra daha barışçıl ve sevgi diliyle birbirimize sarılmamız gerekiyor. Bu farkındalığa sahip olmayan insanlara sabırla, sevgiyle onların ne kadar yanlış bir yolda olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Çünkü biz ne zaman onlarla tartışsak, olan hayvanlara oluyor. Hayvanların da bir ruhu olduğunu, aç kaldığını, üşüdüğünü sabırla anlatmamız gerekiyor” dedi.
“Barınaklar kapılarını açsın”
Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği Başkanı ve şarkıcı Ömür Gedik, barınak ziyaretlerinin sadece olumsuz bir olay yaşandığında değil, sürekli olması gerektiğini söyledi. Gedik, “Sadece bir olay olduğunda değil, sürekli denetlemez ve başlarında olmazsak bunlar devam ediyor. Sürekli barınaklarda olalım ve hükümetten de barınakları tüm gönüllülere, hayvanseverlere açmasını talep ediyorum. İstediğimiz zaman girip, çıkabilelim. Sürekli kamerayla barınakları izleyebilelim. Kanun, belediyelere alın, kısırlaştırın, bakımını yapın, rehabilite edin ve yerine bırakın diyor. Bunun yapıldığına emin olmalıyız. Biz denetlemezsek kanunu işletmiyorlar. Bu yasa var, neden uygulanmıyor?” dedi.
“İhalelerin de denetlenmesi lazım”
Hazine ve Maliye İşleri Bakanı Yardımcısı’yla 2022 Ocak ayında görüştüğünü belirten Gedik, aldıkları sözlerin tutulmadığını açıkladı. Gedik, “Biz Hazine ve Maliye İşleri Bakanı Yardımcısı Mahmut Bey’e randevu alıp gittik. Mama lüks değildir, ihtiyaçtır, KDV oranlarını düşürün dedik. Söz verdi, yapacağız dedi. 1 yıl oldu ama yapılan hiçbir şey yok. Barınaklarda önlerine konulan mamaları aç oldukları halde yiyemiyorlar. Kim bilir nasıl mamalar? Nasıl ihaleler yapılıyor? Bunların hepsinin denetlenmesi lazım. Soğukta kalıyorlar, hastalar… Hasta hayvana kötü mama verilir mi?” dedi.
“Köpekler mi canavar yoksa zihniyetler mi?”
Pati Koruyucuları Derneği’nin yaptığı açıklamaya göre ilk günden beri yanlarında olan Seren Serengil, sokak hayvanlarının yüzyıllardan beri olduğunu, bu yıl toplatılmasının konuşulmaya başlandığını söyledi. Serengil, “Türkiye’de rehabilitasyon adı altında ölüm kamplarının olduğunu tespit ettik. 5199. kanuna göre “Köpekleri alın, kısırlaştırın, rehabilite edin ve aldığınız yere bırakın” diyorlar, niye bırakmıyorsunuz? Çünkü sizin amacınız köpekleri rehabilite etmek ve yaşatmak değil, onları öldürmek. Belediyeler köpekleri aldıkları yere bırakmak zorunda ve bırakmıyorsa neden herhangi bir cezayla karşılaşmıyorlar? İçinde hiç hayvan sevgisi olmayan, köpeğin kafasına kürekle vuracak kadar sevgisi olmayan çalışanları kim rehabilite edecek?” dedi.
HABER : Haber: Burak Altınok
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.