Türkiye’nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden olan Amik Ovası’nda bu yıl yaklaşık 22 bin dekar alana ekimi yapılan havuç tarlarında çalışan mevsimlik işçiler, yılın yaklaşık altı ayını aileleri ve memleketlerinden uzaktan geçiriyor.
Havuç toplamak için Hatay’ın Kırıkhan İlçesi’ne genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi ve Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, yağmur çamur demeden geçimlerini sağlayabilmek için kavurucu sıcağa, kışın soğuğuna aldırmadan hayat mücadelesi veriyor. Ekmek parası için şehir şehir dolaşan mevsimlik tarım işçileri, çocuklarını sırtlarına alarak günün ilk ışıklarıyla havuç tarlalarının yolunu tutuyor.
Hatay, hemen her yıl bölgeye gelen işçilerin umut kapısı olurken çapayla topraktan söktükleri havuçları, çuvallara dolduran ve havuzda yıkayan işçiler, 50-75 lira yevmiyeyle çalışıyor.
Mevsimlik işçilerden sadece biri olan Sare Çiçek, şunları söyledi:
“Eşim ve üç çocuğumla beraber ekmeğimizi kazanmak üzere burada havuç topluyoruz. Bizim tek derdimiz, kimseye muhtaç olmadan geçimimizi sağlamak. Burada kazandığımız parayla geçinmeye çalışıyoruz. Bizim orada tarla işleri fazla olmadığı için biz de şehir dışına çıkıyoruz. Çocuklarımızın okul ihtiyacı için bir konteyner kurdular ama o da yetersiz. Çocuklar hem çalışıyor hem de okula gidiyor.”
Eşi ve sekiz çocuğuyla havuç toplamak için Kırıkhan’a gelen Hasan Baş da çocukların eğitimsiz kaldığını ve yetkililerden bu duruma bir çözüm bulmasını istedi. Ekmek parası için kışın soğuk günlerinde çamurlu tarlalarda çalışmak zorunda kaldığını dile getiren Baş, şunları anlattı:
“Sabahın ilk saatlerinde traktörlerle tarlanın yolunu tutuyoruz. Büyük bir zahmetle toplanan havuçlar, daha sonra traktörlere yüklenerek temizlenmek üzere fabrikalara gönderiliyor. Burada üzeri çamur kaplı havuçlar, suyla yıkanıp paketlenen havuçlar, yurt içi ve dışına gönderiliyor. Türkiye’deki mevsimlik işçiler her zaman mağdur oluyor. Belirlenen yevmiye bize yetmiyor. Yılın 6 ayını memleketimizden uzakta geçirmemize rağmen kıt kanaat geçimimizi sağlayabiliyoruz. Buraya on kişilik bir aile olarak geldik. Eşim havuç temizleme alanında, ben ve 6 çocuğum ise tarlada çalışıyoruz. Bir oğlum küçük olduğundan dolayı ablasıyla evde kalıyor” diye konuştu.
Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nden gelen Zinne Kaya da mesleği olmadığı için bu işte çalıştığına değinerek, “Kira ödemeye gücümüz yetmediği için çadırda yaşamak zorundayız. Bu şartlarda çalıştığımız için çocuklarımız da mağdur oluyor. Onları çamurların arasında görmek bizi üzüyor ama elimizden bir şey gelmiyor” sözleriyle yaşadıklarını özetledi.
İç piyasanın yanı sıra 5 ülkeye ihraç
Havuç üreticilerinde Sait Ökten, Türkiye’nin her iline gönderilen ve dünyanın birçok ülkesine ihracat edilen Kırıkhan havucunun bu yıl 22 bin dekar alana ekimi yapıldığını söyledi. 500 dönüm alanda havuç üretimi yaptıklarını, yağışların az olması nedeniyle rekoltenin düştüğünü belirten Ökten, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ektiğimiz havuç, birçok ailenin geçim kaynağı oldu. Her yıl yaklaşık 100 çalışan havuç tarlalarından ekmeğini kazanıyor. Bu yıl yağmurların az olması nedeniyle verim biraz düştü. Yaklaşık olarak 7 ila 10 bin ton havuç verimi bekliyoruz. Geçen yıl tonu 800 ile 850 TL arasında satılan havucun fiyatı, bu yıl bin ile bin 100 TL arasında değişti. Havuçları iç piyasanın yanı sıra Suriye, Bulgaristan, Romanya ve Irak gibi birçok ülkeye ihraç ediyoruz.”
HABER : GÜL GÜRAY / HATAY
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.