Esmer Değirmen – Fotoğraflar: İsmail Memiş
Marmara Gölü, 90’lı yıllardan bu yana yanlış tarım politikaları sonucu tamamen kurudu. Daha önce önemli bir kuş sahası olan gölde yaklaşık 50-60 bin civarında su kuşu yaşıyordu. Göl tamamen kuruyunca tüm canlı varlığıyla beraber su kuşları da bu alanı terk etmek zorunda kaldı. Göçmen kuşlarının da önemli bir dinlenme rotası olan bu sulak alanın kuruması bu kuşların yeni alanlar aramasına yol açtı.
İsmail Memiş
Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü ve Kuş Bilimci Şafak Arslan, iklim krizinden etkilenen sulak alanların kuşlara olan etkisini anlattı. Şafak Arslan’a göre sulak alanlar kuş türleri için en temel yaşam alanlarından biri. Hem Marmara Gölü’nün hem de diğer su kaynaklarının kuruması, azalması veya parçalanmasının kuş türlerinin yaşamlarını doğrudan etkilediğini söyleyen Arslan, ”Bir canlı açısından üç temel bileşen bulunur. Bunlar; su, besin ve barınabilecekleri bir alandır. Sulak alanlarda bulunan bu bileşenlerin bir tanesi veya tamamının yok olması burada yaşayan canlıları olumsuz etkiler. Marmara Gölü de bu durumun bir örneği. Yanlış uygulamalarla kurutulan Marmara Gölü tüm canlılığını kaybetti. Su kuşları da ana yaşam alanlarını kaybettiler” dedi.
Normal şartlarda doğal göllerde veya diğer sulak alanlarda belirli derinlik katmanlarının bulunduğunu belirten Şafak Arslan, ”Belli derinlikteki su katmanlarını farklı kuş türleri kullanır. Dalıcı ördekler ya da karabatak dediğimiz kuş türleri derin su kaynaklarını kullanırken, kıyı ve sığ alanlarda kıyı kuşları dediğimiz su kuşları yaşar. Sulak alanların tamamen yok olması veya azalması orada bulunan kuş türü çeşitliliğini ve sayısını azaltıcı etkiye sahiptir. Biz Doğa Derneği olarak kuşları gözlemleyerek ekosistemde yaşananlar hakkında yorum yapabiliyoruz. Marmara Gölü’nde de durum böyleydi. Marmara Gölü artık kurumaya başladığında buradaki ekolojik dengenin bozulmaya başladığını gözlemlemiştik. Gölün giderek kuruması sadece kuşları değil burada yaşayan balıklar ve diğer omurgalı, omurgasız canlıların tamamını olumsuz etkiledi. Böylece kuş türlerinin besin kaynakları da yok oldu’‘ dedi.
İsmail Memiş
Marmara Gölü göçmen kuşları açısından önemli bir konaklama ve dinlenme rotalarından biriydi. Gölün tamamen kuruması göçmen kuşların yeni alanlara yönelmesine ve böylece daha çok enerji harcamasına neden oldu. Göç dönemlerinde, uzun mesafe göç eden kuşlar açısından sulak alanlarda konaklama ve belli bir süreyi burada geçirmenin oldukça önemli olduğunu söyleyen Kuş bilimci Şafak Arslan, “Göçmen kuşların göç yolculuklarına sağlıklı bir şekilde devam etmeleri gerekiyor. Belirli noktalardaki kritik alanlar bu döngülerin tamamlanması açısından önemli. Marmara Gölü uzun mesafe göç eden kuş türleri için bir nefes alma, enerji depolama alanı görevi üstleniyordu. Normal zamanlarda barındırdığı kuş türlerinin yanında kuruyan bu alan, göçmen kuşları açısından da bir zorluk oluşturmaya başladı. Göçmen kuşlar kendilerine yeni duraklama alanları bulmak zorunda kaldılar” dedi.
Daha önce bu alanı kullanan göçmen kuşların akıbetleri hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarını belirten Şafak Arslan, “Bir göç rotası üzerinde her kuşun farklı bir rotası olduğu için benzer su kaynaklarını ya da benzer yaşam alanlarını tekrar bulabiliyor olması lazım. Başka bir alan ararken de ekstra bir enerji harcamak zorunda kalıyorlar. Muhtemelen buradaki göçmen kuşlar da yeni alanlar ararken daha fazla enerji harcadı” dedi.
İsmail Memiş
Marmara Gölü, çevresinde yaşayan köyler açısından önemli bir geçim kaynağıydı. Önemli bir kuş alanı olmasının yanında balıkçılık ve tarımsal sulama amacıyla kullanılan Marmara Gölü tamamen kuruyunca yerel halk da olumsuz etkilendi. Bölgede tarımsal sulamada aksaklık yaşanırken aynı zamanda göl alanında yasadışı tarımsal faaliyetler de sürüyor. Çevrede yaşayan köylüler iklimin iyileşmesi ve ekonomik sebeplerden ötürü gölün eski haline dönmesini bekliyor. Şafak Arslan, “Göl tamamen kuruyunca bu bölgede sadece yaban hayatı değil geçimini buradan sağlayan, ekonomik gelir elde eden insanlar da gölün yok olmasıyla mağdur oldu” dedi.
Gölün tekrar eski haline getirilmesi için çaba gösterilmesi çağrısı yapan Arslan, “Ekolojik dengenin tekrar sağlanması ve bu alandaki doğal döngünün yeniden oluşturulması gerekiyor. Hem bölgenin ikliminin iyileşmesi hem de barındırdığı canlıların tamamının alana tekrar geri gelmesi mümkündür. Bu sayede bölgedeki yerel ekonomi tekrar canlanır. Bu durum kırsal kalkınma açısından da önem taşır” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Esmer Değirmen’in kalemine sağlık, çoğumuzun lise coğrafya kitaplarında da tatlı bir kafa karışıklığıyla isminden dolayı Marmara Bölgesinde zannederek karıştırdığı ve önemli sulak alanlarımızdan olduğu bilgisiyle öğrendiğimiz Marmara gölünün kuruduğu haberini okumak çok üzücü umarım başka zenginliklerimizi de kaybetmeyiz.
Esmer Hanım kaleminize sağlık. Umarım en kısa zamanda Marmara Gölü tekrar eski haline kavuşur. Bu hem biz insanlar için hem de diğer canlılar için olmazsa olmaz.