DOLAR 32,3452 0.28%
EURO 35,1294 -0.04%
ALTIN 2.310,581,46
Ankara
19°

KAPALI

Göçmenliğin Covid-19 halini kadınlar anlattı
  • 9.Köy
  • Ekonomi
  • Göçmenliğin Covid-19 halini kadınlar anlattı

Göçmenliğin Covid-19 halini kadınlar anlattı

Dünyayı etkisi altına alan, sınırları kapatan salgın, başka bir ülkede yaşamak durumunda olan kadınlara nasıl yansıdı? Farklı ülkelere göç eden binlerce kadından 39’u, Covid-19 salgını sürecinde kimisi ekonomik yönden olumlu kimisi olumsuz etkilendiğini belirtirken en fazla dilsel yetersizlik kaygısı yaşadıklarını ve daha çok da kendi hemşerilerinin negatif davranışlarına maruz kaldıklarını vurguladı.

ABONE OL
4 Ağustos 2021 00:00
Göçmenliğin Covid-19 halini kadınlar anlattı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dünya, yeni bir salgının ilk alarm zilini, Aralık 2019’un sonlarında duydu. 10 Ocak 2020’ye kadar bilim insanları aşı üzerine çalışmalar yaptı ve bir yıldan daha kısa bir sürede birkaç etkili aşı seri üretime geçti.

 

Peki, tüm dünyayı etkileyen, sınırları kapatan Covid-19 salgını, başka bir ülkede yaşayan göçmen kadınlara nasıl yansıdı? Türkiye’nin farklı bölgelerinden Amerika, İngiltere ve Fransa’ya göç eden binlerce kadından psikolog, fabrika işçisi, akademisyen, ev hanımı, mali müşavir, öğretmen, gazeteci, danışman, garson ve anne gibi 39’una salgından nasıl etkilendiklerine ilişkin birkaç soru yönelttik. 

 

Öncelikle Türkiye dışına, birinci sınıf olarak nitelendirilebilecek ülkelere giden kadınların ya kariyer veya eğitim, ya evlilik veya politik ya da gelecek kaygılarla göç etme kararı aldıklarının altını çiziliyor.

 

Türkiye ile bağlarını hiç koparmadıklarını, hem oralı hem buralı olurken arada kalmanın sancılarını yaşadıklarını aktaran göçmen kadınlar, sık sık Türkiye’yi ziyaret etmek istediklerini ancak bunu yılda iki kere gerçekleşebildiklerini belirtiyorlar. Sorularımızı yanıtlayan bir katılımcı, kalbinin Türkiye’de olduğunun altını çizip salgın nedeniyle kapanan sınırlardan dolayı, yurtdışına bir yıl önce çıktığını, Türkiye’ye sadece bir kere gidebildiğini, salgından dolayı uzun bir süre daha ülkesine dönemeyeceğini söyledi.

 

“Yurt dışına taşındığınız için mutlu musunuz?” sorusunu ise kimisi mutsuz olduğunu kimisi de mutlu ve kendisini güvende hissettiği şeklinde yanıtlıyor. Aşağıdaki verdiğimiz yanıtlarda, başka bir ülkede yaşama yeniden başlamanın çok da kolay olmadığı görülüyor:

 

  • Burada öyle fazla mutlu değilim. Ailem ve dostlarım, burada hep iyi bir çevre, okul ve gelir olduğuna dikkat çektikleri için duruyorum.
  • İlk başlarda çok heyecan vericiydi ama şu an zorluk çekiyorum. Dönem dönem mutlu dönem dönem de mutsuz oluyorum. Anlaşılmamak, anlayamamak çok bunaltıyor. Aile ve alışmış olduğun yerleri istediğinde görememek de çabası. İngiltere, sadece iş, para ve güven duygusu anlamında tatmin edici.
  • Başlarda her şey çok yabancı ve farklı geliyordu. Sonraları Türkiye özlemi ağır bastığında, “Acaba burada yaşayabilir miyim, yoksa geri dönüş yapmalı mıyım?” sorgulaması yaptım. Şimdi ise verdiğim kararın doğru olduğunu, burada kendimi bulduğumu ve güzel bir geleceğin beni beklediğini düşünüyorum.
  • Hayır, hiçbir zaman mutlu olmadım, hiçbir zaman alışmadım buraya. Çocuklarım için mecburiyetten katlandım.
  • Evet, geldiğim için memnunum. Türkiye’de çalışma şartları çok zorlaştı.
  • Hayır. Göçmen olmanın getirdiği maddi ve fiziksel olumsuzluklardan dolayı, çoğu zaman boşluk hissi yaşıyorum. Göç etmiş olmanın verdiği manevi boşluğa ek olarak, hâlâ resmi işlemlerde avukat, muhasebeci, danışman olmaksızın çözemediğim sorunlarım; sürekli değişen kanun ve koşullar ile geleceği öngörememenin verdiği belirsizlik hissi zaman zaman huzursuzlanmama neden oluyor.
  • Hiç mutlu değilim. Eşimin işi burada olduğu, çocuklar burada doğduğu ve iyi birer meslek sahibi olmaları için burada kalmak zorundayız.
  • Yurt dışına taşındığım için mutluyum. Burada değişik kültürleri, şehirleri, işleri ve evleri gözlemleme fırsatım olduğu için şanslıyım. Mesleğimle ilgili alanlar ve çocuklarla çalışmak beni rahatlatıyor, iyi hissettiriyor. Zorlu yanları elbette var. Duygusal açıdan biraz zorlanıyorum.
  • Memnunum. Buradaki şartlar daha iyi. 

 

“Salgın sürecinde bulunduğunuz yabancı ülkede zorlandığınız bir an, bir durum oldu mu?” şeklindeki sorumuza verilen yanıtlar ise şöyle:

 

  • Dil zorluyor.
  • Geldiğim ülkede teknoloji çok zayıf, sanki üçüncü dünya ülkesindeyim. Hizmet sektörü ve sağlık da berbat. İhtiyacım pek olmadı ama gerçek bu. Ev tutmak ayrı bir sorun. Her şey aşırı yavaş işliyor, Türkiye’deki gibi hemen hallolmuyor. Bankacılık berbat durumda, bizim 90’li yıllar gibi.
  • Ekonomik olarak çok zorlandım.
  • Sağlık sisteminin kötü olması beni en çok zorlayan şeylerden biri. Çünkü benim birçok sağlık problemim var; fakat ne doktorlar yeterli ne de gerekli hizmeti alabiliyoruz. Onun dışında ilk geldiğimizde ev tutma sürecinde de gerçekten çok zorlanmıştık.
  • İş konusunda çok zorluk çektiğimiz günler oldu. Türk komitesinden kopmak, tek başına bir şeyler yapmak yüzdesi çok düşük. Bu durumu kullanan insanlar bizi çok zorladı. Bunun haricinde ailenle bir eve çıkmak zor, eve çıkmak için prosedürleri çok fazla.
  • Yaşadığım ve beni gerçekten üzen sıkıntıları burada tanıştığım bazı Türklerden gördüm ne yazık ki. Hemşerilerimin negatif davranışlarına maruz kaldım. Son olarak bu salgın döneminde, kaldığım odadan saçma sapan nedenler ve psikolojik baskıyla ayrılmak durumunda kaldım. Ayrıca bürokrasi gerektiren işlerin çok uzun zaman alması ve bekleme süreleri, bir sonraki atacağın adımları olumsuz etkiliyor.
  • Yakın arkadaşımın zor geçen doğumunda yanında olmam gerekiyordu. Annesi ya da bir yakını gelememişti. O an yüzleştiğim şeyler ve aklımdan geçenler hâlâ durup durup düşündürür beni.
  • Kendi işlemlerimi halledemediğimde, evime gelen bir mektuptaki bilgileri ve sistemin işleyişini yeterince anladığımda sık sık zorlandığım hissine kapılıyorum. Bunun dışında bir göçmen olarak katıldığım Türkiyelilerin, birbirinin emeğinden faydalanmaya çalıştıklarını gördüğümde rahatsız oluyorum. Birçok arkadaşım kendi işini yapamadığı için, kendinden önce gelen göçmenlere hizmet etmenin zorunluluğunu yaşıyor. Göçmen olmanın kanunlar çerçevesindeki yüküne ek olarak bu istismar, yeni gelen göçmenlerin sisteme olan güvenini kırmaya devam ediyor. (Zaten insanların ardına bakmadan kaçtığı döngü bu olduğu halde…)
  • İlk panik havasında, marketlerde et, süt, yumurta, tuvalet kâğıdı, makarna bulamayınca zorlandım ve panikledim.
  • Salgın nedeniyle işler sıkıntılı, durdu. Hayat çok pahalı.
  • Bu duruma, alışkanlıkları yeniden kodlamak diyelim… Yeni bir iş ve sosyal çevre edinmek.
  • Yalnızlık zor. Bu sıkıntılı süreçlerde insanlar yakınlarıyla olduğu sürece hayat kolaylaşabilir.
  • Salgında fazla sıkıntımız olmadı; çünkü parklara gidip yürüyüş yapabiliyorduk. Biz ırkçılıktan mustaribiz. Oğlum da okulda engelli ayrımcılığı yaşıyor, halen.

 

Süreç boyunca partnerleriyle beraber yaşayan göçmen kadınların, yaşadıkları sıkıntılar ile aldıkları devlet desteğine ilişkin ifadeleri ise şöyle:

 

  • Devlet desteği aldım, maddi olarak oldukça rahattık.
  • Kolaylık yaşamadık. Sanki diken üstünde yürüyorduk. Hastalanmamak için kendimizi eve kapattık.
  • Çalışamadığımız zamanlarda da maaşlarımızı kesintisiz aldık.
  • Kendime daha fazla zaman ayırdım, yürüyüşler yaptım. İnsanlarla internet üzerinden daha fazla iletişim kurdum. İzlemediğim filmleri izledim. Yeni yemek tarifleri öğrendim, daha sağlıklı yaşamaya başladım diyebilirim. İşyerimin kapanmasında sonra aldığım ekonomik destek, yaşadığım en büyük kolaylık oldu.
  • Kadın olarak kendimi değersiz hissetmediğim bir halk içinde bulunmanın getirdiği kolaylıkları yaşadım.

 

Başka bir ülkenin vatandaşı olarak bulundukları ülkelerdeki göçmen kadınlar için, Edip Cansever’in “Mendilimde Kan Sesleri” şiirinde vurguladığı dizeleri gibi;

“İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa”…

 

İşte tam da bu nedenle, göç eden beyin, beden ve kalplerin doğup büyüdüğü topraklarda mı kaldıkları, gittikleri yerlere mi benzediklerini söyleyebilir miyiz?

HABER : RAFŞAN YAĞMUR ÇELİK – ARAŞTIRMA YAZISI

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.