Haber: Olcay Aytürk / Kapak Fotoğrafı: Depophotos
Ekonominin gerçekleri, gelecek kaygısı, toplumsal baskılar, işsizlik gençlerin tercihlerini değiştirdi. Yurt dışına gitmeyi bir çıkış yolu olarak gören gençler, hayal bile kuramamaktan şikayetçi. 9. Köy Haber Merkezi’ne konuşan gençler, “yaşamak istiyoruz“ dedi.
Kendisini mutsuz eden nedenlerin en başında iş hayatı şartlarının geldiğinin söyleyen Senem Türker,”Haziran 2022’de mezun oldum ve iş hayatına sağlam bir şekilde adım atabilmek için iki yabancı dil geliştirip birçok sertifika programına ve projeye katıldım. Buna rağmen hala iş arayışım devam ediyor“ dedi.
Senem Türker gitme arzusunun nedenlerini şöyle anlattı:
“Başvurduğum kurumlardan bırakın olumlu dönüşü, olumsuz dönüş bile alamıyorum. Gün içinde sürekli olarak stres halindeyim. Bunun sebebi Türk Lirasının gün be gün değer kaybediyor oluşu ve geçim sıkıntısı. Herhangi meslek dalını aşağılamak adına kurmak niyetinde olmadığım bu cümle için baştan özür diliyorum fakat son iş deneyimimde eğitim danışmanlığı pozisyonunda yer aldım ve lisans mezunu, kendini geliştirmiş, geliştirmeye de devam eden bir birey olarak temizlik görevlisiyle aynı maaşı almak inanın herkes için olduğu gibi benim için de büyük bir hüzün. Lisans mezunu öğrencilerin istihdam problemini bu sebeplerle ilk sıraya iliştirmek durumundayım.”
Gitmek arzusuyla birlikte yaşamını ve yetiştiği zamanların önceliklerine ilişkin özeleştri de yapan Türker şunları söyledi:
“Normlar dahilinde küçüklükten beri zihinlerimize kazınmış olan mal mülk sevdasından şikayetçiyim. Anlamlandıramadığım bir şekilde birey olmak adına ilk adımımızı attığımız andan itibaren ev, araba, geçim düşünmek durumunda bırakılıyoruz. Bu olgudan gerçekten hiç hoşlanmıyorum. Gelecek günlerde imkanım olduğunda ama hevesim kalmadığında arkama bakıp dolu dolu “yaşadım” diyememekten korkuyorum. Bu sebeple ülkemi ne kadar sevsem de vazgeçmek zorunda olduğumu hissediyorum. Ekonomik krizin üzerimdeki en büyük etkisi, kişisel gelişimi destekleyen oluşumların lüks olarak algılanıyor olması.Tiyatroya gitmek, kitap almak, yeni yerler keşfetmek gibi aktiviteleri yeterli seviyede yapabildiğimi düşünmüyorum. Bunun sebebi tamamen ekonomik durumum. Umuyorum ki hevesimi ve enerjimi kaybetmeden özgürlüğümü yakalayacağım.Yurt dışına çıkmak bende tek bir çağrışım yapıyor: Özgürlük. Kendimi özgür hissetmek ve “yaşamak” istiyorum.”
Ülkede, ekonomik ve sosyal olarak ileriyi göremediği için yurt dışından medet umduğunu söyleyen Devran Selçuk ise sosyal baskılardan şikayetçi. Selçuk yurtdışına çıkma isteğinin nasıl geliştiğini, şöyle anlattı:
“Mesleki olarak yeterli donanıma sahip olmak için yurt dışına çıkmak gibi bir planım var. Gelecek planlamasını yaparken kendi yaşadığım ülkede sosyo ekonomik olarak daha ilerisini görememek beni son derece rahatsız etmeye başladı. Bu da gelecek kaygılarımı arttırdı.Bir yaşa geldikten sonra aileden maddi olarak yardım almak oldukça zorlaştı. Bu durum üstüme daha fazla sorumluluk almama neden oldu. Ülkede, yaşın verdiği baskılardan biri de medeni durumunun artık değişmesi gerektiğini düşünmeleri. Toplumsal olarak nikahsız yaşamaya verilen tepkilerden dolayı yaşanan yıkıcı baskıların özgürlüğümü elimden alması beni yine yurt dışına çıkmaya zorluyor.”
Öğrenim hayatının maddi bedelini ödeyebilmek için okul dışında çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Selçuk şunları söyledi:
“Okul malzemeleri gerçekten çok uçuk fiyatlarla verilmeye başladı. Bunları karşılamak için de çalışmak zorunda kalmak kendime vakit ayırmamı engelledi. Ayrıca ev kiralarındaki fahiş artış beni ve bir çok genci çok zorluyor. Bunları her gece uyumadan önce düşünmek mental olarak yoruyor ve güne kötü başlamama neden oluyor. Dolayısıyla bütün bir gençlik heba oluyor. Yurt dışına çıkmanın, beni gerek sosyal olarak gerek maddi olarak gerekse işimde daha donanımlı olmamı sağlayacak olması yönünden daha mutlu bir birey yapabileceğini umuyorum.“
Serhat Aşkan da iyi bir gelecek, insanca yaşama hakkı, tatil yapabilen ve adil bir iş hayatı için Türkiye’den gitmeyi isteyen gençlerden biri.
Alım gücündeki zorlukların kendisini yıprattığını dile getiren Serhat Aşkan, ağır işlerde çalışıp hakettiği karşılığı alamadığını söyleyerek planlarını şöyle anlattı:
“Amaçladığım, hedeflediğim bir çok şeye Türkiye’de ulaşabileceğime hiç bir inancım kalmadı. Farkettim ki işin sonunda artık bir amaç edinmeyi bırakır hale geldim. Çünkü olmayacağını gördüm. Sadece günü geçirmek için çalışmak istemiyorum. Bundan dolayı yurt dışını tek çare olarak görüyorum. Belirli bir yaşa geldim ve hiç bir şekilde düzenli bir hayat kurabilmiş değilim. Öncelikli olarak aile baskısını uzun zamandır hissediyorum ve bu baskıyı hissettiğim andan beridir tüm çabalarıma rağmen hiç bir ilerleme kaydedemedim. İleride kendi kendime yetebilecek miyim diye düşünmek bende büyük bir baskıya sebep oluyor ve bununla hala başa çıkabilmiş değilim. Yurt dışı, gelecekte hedeflediğim bir çok şeyi başarabilme , yeri geldiğinde seyahat edebilmek gibi çağrışımlar yapıyor. Bunların yanısıra yurt dışında yaşayabilme ihtimalinin bende yaptığı en güzel çağrışım, beni ben yapan, beni mutlu eden kendimi değerli hissetiren çoğu şeye ulasabilecek olmak.”
Kübra A. ise gelecekten umudunun azaldığını söyledi. Kendisini güvende hissetmediğini belirtirken, yurtdışı seçeneğine nasıl yoğunlaştığını da şu sözlerle aktardı:
“Herhangi birşey için heyecan duyacak, heveslenecek bir enerjim kalmadı. Gerek ülke şartları gerek toplum olsun.Bir genç olarak beni ülkemde endişelendiren korkutan şeylerden biri laik Türkiye Cumhuriyeti anlayışından uzaklaşmak. Ülkemi çok sevmeme rağmen burada kalma fikri bile beni çok endişelendiriyor. Daha özgür daha demokratik bir toplumda yaşamayı hepimiz hak ediyoruz. Burada insanın inancını sorgulayan bir sosyal iklim içindeyiz. Ben inancımı kendi halimde istediğim şekilde yaşayabilmeliyim.“
Mesleğini yapmak yerine yurt dışında herhangi bir işte çalışmayı daha doğru bulduğunu söyleyen Muharrem Eliş, “Ülkemizde fırsat eşitliği kalmadı. Liyakat değil mülakat sistemi ile istediklerini istedikleri mevkilere getirebiliyorlar” dedi. Eliş şunları söyledi:
“Yurt dışının bende yaptığı çağrışımların başında insan hakları , özgür düşünce ve refah düzeyi geliyor. Avrupa’da genç ve nitelikli insan gücüne duyulan ihtiyaç en üst seviyeye çıkmış durumda bu yüzden ülkemizin aydınlık geleceği olacak insanlar artık umudu yurt dışında arıyor ve çoğu gidiyor. Bir an önce bu sürecin önüne geçilmeli.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.