Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay, şimdi de enkaz kaldırma çalışmaları nedeniyle çevre felaketiyle karşı karşıya. Depremin yaşandığı 6 Şubat tarihinden bu yana en çok hasar gören Antakya ve Defne ilçelerinde lokal enkaz çalışmaları devam ediyor. Yapılan çalışmalarda kentin neredeyse tümü toz bulutu teslim olmuş durumda.
Kaldırılan enkazlarda ortaya çıkan molozlarda, metal elektronik cihazlarda, sıva, izolasyon malzemelerinde asbest gibi farklı kimyasal toksik maddeler çevreyi etkileyen başlıca sorunlardan sadece biri.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mahir Çiçek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, enkaz kaldırma ile, enkazdan geriye kalan atık malzemelerin depolanması ve hafriyat ayrıştırma çalışmalarının ciddi bir hava kirliliği sorununa yol açtığını söyledi.
Enkaz çalışmalarında hassas davranılması gerektiğini dile getiren Çiçek, şu ifadelere yer verdi:
“Enkazdan ortaya çıkan molozlarda, metal elektronik cihazlarda, sıva, izolasyon malzemelerinde asbest gibi farklı kimyasal toksik maddeler de bulunmaktadır. Bu atıkların tarım alanlarında, sulak alanlarda ve su havzalarında depolanması sakıncalıdır ve gelecekte de daha büyük sorunlar yaratabilecektir. Atıkların uygun alanlara taşınarak depolanması, depolama öncesi sızıntıları önlemek amacıyla zeminin uygun yöntemlerle geçirimsiz hale getirilmesi gerekmektedir. Büyükşehir Belediyesi olarak çalışmalarımızı bu yönde yapmakta ve ilgili kurumlara sürekli uyarılarda bulunmaktayız.”
Hatay’da deprem bölgesinin büyük bir alana sahip olduğunu ve enkaz çalışmalarının büyük bir zaman alacağını vurgulayan Çiçek, “Atıkların tarım alanlarına, sulak alanlara ve su havzalarında depolanması sakıncalıdır. Enkaz çalışmalarının bu yerlere depolanması ciddi çevre ve sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bunun önüne geçmek için belediye olarak çalışmaları devam ediyor” diye konuştu.
Hatay’da deprem öncesinde de iç-dış ve özellikle mülteci göçü alması nedeniyle gerçekleşen nüfus artışına dikkat çeken Çiçek, şöyle devam etti:
“İnsan davranışlarının ve tüketim alışkanlıklarının değişimi, gemi atıkları, İskenderun Körfezi ve sanayisinin gelişmiş olması nedeniyle deniz ve hava kirliliği gibi sorunlara yol açmıştır. 2014 yılında kurulan Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığımız tarafından il genelinde kıyıların, limanların ve deniz yüzeylerindeki atıkların toplanması ve plaj temizliklerinin yapılması, meydan bulvar ve ana caddelerin temizliği, gürültü kirliliği denetimi, halkı bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları yerine getirilmektedir. Çevre kirliliği ile mücadelede birçok projeler hazırlanmış olup, birleşmiş milletler ve kalkınma ajansları ile ortak çalışmalar yürütülmektedir. Çevrenin korunması, iyileştirilmesi, toprak, su ve hava kirliliğinin önlenmesi, doğal kaynakların en iyi şekilde korunmasının sağlanması, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam standartlarının yükseltilmesi ve güvence altına alınması, sürdürülebilir çevre temizliği bilincinin oluşturulması ve toplumun tamamına bu bilincin yaygınlaştırılması hedefi ile var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Antakya’da yaşayan vatandaşlar da enkaz kaldırmanın çevresel etkileri nedeniyle zor günler geçiriyorlar. Antakya sakinlerinden Semir Baklacı, depremin yaşandığı günden bu yana solunum sorunu yaşadığını ve defalarca hastaneye gittiğini kaydetti. Depremde işyeri ve evi yıkılan Baklacı, “Depremde birçok yakınımızı kaybettik. Kentimizde kalmaya devam ediyoruz. Fakat burada ciddi anlamda çevre sorunu var. Ciddi bir şekilde toz var. Solunum sıkıntısı yaşıyoruz” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.