Haber: Eda Aktürk / Kapak Fotoğrafı: Depophotos
Deprem felaketinde 50 bini aşkın vatandaş kaybedildi ama felaketin üzerinden aylar geçse de enkaz altından cansız bedenler çıkmaya devam ediyor. Bu korkunç tablonun önemli bir bölümünü, engelleri yüzünden depremde enkazdan zamanında çıkamayan binlerce kişinin yanı sıra, yıkıntı altında uzuvlarını yitirerek deprem sonrası engelli kalanlar oluşturuyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan Engelli İstatistik Bülteni’ne (2023 Ocak ayı) göre; Ulusal Engelli Veri Sistemine kayıtlı engelli nüfusunun yüzde 56’sını erkekler, 44’ünü kadınlar oluşturuyor. Bu veriler engelli raporu almak için yetkili hastanelere başvurmamış, hizmet almak için devletle temasa geçmemiş kişileri kapsamıyor. Açıklanan 2023 Ocak ayı raporuna göre Türkiye’deki engelli sayısı 2 milyon 511 bin 950. Bu nüfusun 1 milyon 414 bin 643’ünü erkekler, 1 milyon 97 bin 307’sini kadınlar oluşturuyor, bu gruptaki 775 bin 12 kişi ise ağır engelli.
Engelli İstatistik Bültenine göre, 2023 Ocak ayı itibarıyla ulusal veri sistemine kayıtlı görme engelliler 215 bin 76, işitme engelliler 179 bin 867, dil ve konuşma engelliler 33 bin 686, ortopedik engelliler 311 bin 131, ruhsal ve duygusal engelliler 170 bin 927, zihinsel engelliler ise 385 bin 313 kişi.
Depremde hayatını kaybeden engelliler, enkazdan çıkmayı başarmış, halen çadırda yaşam mücadelesi veren engelliler, deprem nedeniyle engelli kalanlar… Hepsinin hikayesi farklı. Depremde ölen, sağ kalan, ya da uzvunu kaybederek sağ çıkan ve artık engelli olan vatandaşların sayısına dair henüz resmi bir istatistik yok.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgesini ziyareti sırasında “850 bin ayağını ve kolunu kaybetmiş kardeşimiz, evladımız var” demişti. Bu açıklama üzerine Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz Anadolu Ajansı’nın, Erdoğan’ın konuşmasındaki rakamı değiştirerek 850 sayısını verdiğini bildirdi. Bu sayı değişikliğinin aslında gerçeği gizleme çabası olduğu ifade edildi. Boyraz açıklamasında “Denetimsiz, hukuksuz yapılmış binaların yıkılması nedeniyle insanlarımızın engelli olması istenmeyen ama kaçınılmaz bir gerçektir. Bu yalın gerçekliği bile cumhurbaşkanının açıklamasını değiştirerek gizleme çabası anlaşılır değildir” dedi.
Deprem faciası nedeniyle engelli sayısı bu kadar artınca yetersiz altyapı ihtiyacı karşılamaz oldu.
Toplu taşımada engelliler için ayrılan özel koltuk sayısı otobüslerde 6. Otobüslere aynı anda 3 engelli aracı binebiliyor. Türkiye’de engelli sayısı bu kadar artmışken bu sayıların yetersizliği tartışılıyor. Engelliler, bazı önemli devlet dairelerinde, hala engelli rampası bulunmadığına işaret ediyor.
Sadece Türkiye’de değil dünyada da çok sayıda engelli sayısı fazla. Yapılan araştırmalar, dünya genelinde 1 milyar engelli yaşadığını gösteriyor. Engelliler bu nedenle dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyor. Öte yandan herkes için önemli olan sosyalleşme ihtiyacı engellilerde için de önemli, onlar da maçları, konserleri izlemek, sinema salonlarında film seyretmek istiyor. Ancak pek çok filmde alt yazı ya da işaret dili olmadığından engelliler sinemaya gidemiyor. Ayrıca tekerlekli araçla bir salonda film izleyebilmek çok zor. Çeşitli spor dallarının statlarında engelliler için özel alan var ancak bu alanlar ya yetersiz kalıyor ya da ulaşımı zor. Üstelik bu alanların sayısı da az.
Diyarbakır’da engellilere çok büyük kolaylık sağlayacak bir futbol stadı açıldı. Araçlarını park edecek engellilerin, 21 asansörü kullanarak istedikleri katta karşılaşmaları izleyebileceği aktarıldı. Diyarbakır Stadının kentin ve ülkenin futboluna uzun yıllar hizmet edeceği anlatılırken, “158 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen statta 666 kişilik protokol tribünü, bin 74 kişilik VIP tribünü, 639 kişilik basın tribünü ve engelliler için 253 koltuk yer aldığı aktarıldı. Stadyumda ayrıca 306’sı engelli aracı olmak üzere 2 bin 340 araç kapasiteli park yeri bulunuyor.
Sakarya’da yaşayan 24 yaşındaki engelli Ömer Kavukçu yaşadığı sıkıntıları şöyle dillendiriyor;
“Biz engelliler hayata maalesef birkaç adım geride başlıyoruz. Bu sebeple de bizim için alınmış, bizim sosyal hayata katılabilmemizi sağlayan bazı pozitif ayrıcalıklar var. Örneğin TCDD’nin tren seferlerinde biz engelliler için özel olarak ayrılmış koltuklar ya da koltuk alanları var. Otobüslerde engelliler için ayrılmış alanlar var. Stadyumlarda, spor salonlarında engelliler için oluşturulan alanlar var. Fakat bu alanlar hem sayısal olarak yetersiz hem de maalesef amacına uygun olarak kullanılmıyor.”
Engelliler için ayrılan alanların işlevsiz kaldığını söyleyen Kavukçu, bunun nedenlerini anlattı:
“Örneğin trenlerde engelliler için ayrılan koltuklar var evet ama bunların sayısı o kadar az ki herhangi bir tren seferinde yer bulmanız çok zor. Ya da otobüslerdeki engelli alanlarını, koltuklarını düşünün. Hiç kimse o alanı amacına uygun olarak kullanmıyor. Orası da diğer alanlar gibi, diğer koltuklar gibi düşünülüyor. Bir başka örnek de stadyumlar, spor salonları, tiyatrolar, sinema salonları gibi sosyalleşme yerleri. Buralarda engellilere ya hiç yer ayrılmıyor ya da ayrılan yerler çok kullanışsız, göstermelik yerler oluyor. Örneğin benim yaşadığım Sakarya’da 2017 yılında yeni bir stadyum açıldı. Bu stadyum tanıtılırken engelliler için ulaşılabilir stadyum olarak tasarlandığı vurgulandı. 28 bin kişilik stadyumda engelliler için 150 koltuk ve alan ayrıldı. Bu gerçekten diğer stadyumlara göre iyi bir rakamdı fakat hesap edilmeyen bir nokta vardı. Engelliler için tribünlerin en üstünde, en arkasında bir alan ayrılmıştı ve maç izlerken herkesin oturduğu varsayılıyordu. Fakat maçta herkes ayakta olduğu için arkada kalan bizler maçları izleyemez olduk. Ne yazık ki biz bu zorluklarla her gün mücadele içerisindeyiz…”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.