DOLAR 34,6312 -0.03%
EURO 36,5839 -0.06%
ALTIN 2.946,760,35
Ankara

KAPALI

Engelli bireyin eğitime katılımı: Erken tanı fark yaratıyor

Engelli bireyin eğitime katılımı: Erken tanı fark yaratıyor

Engellilerin eğitime katılımı, yaşamda varlık gösterebilmelerine de olanak sağlıyor. Birçok engelli evin içine hapsedilerek yaşamın içinde kendilerini gösterebilmelerinin önüne geçiliyor. Eğitim görme imkanı bulanlar ise toplumun içinde kendilerine alan açma fırsatı yakalayabiliyor. Geçmiş yıllara nazaran eğitime katılım oranları artsa da halen daha köklü sorunlar mevcut. Eğitim politikasının geliştirilmesi ve engellilere verilen eğitim süresinin artırılması temel gereklilikler içinde yer alıyor. 

ABONE OL
2 Haziran 2023 13:54
Engelli bireyin eğitime katılımı: Erken tanı fark yaratıyor
3

BEĞENDİM

ABONE OL

Haber: Songül Karadeniz

Toplumun önemli bölümünü oluşturan engelli bireylerin yaşama tam katılımının yolu eğitimden geçiyor. Ancak engelli bireyin eğitimdeki başarısının önemli koşulu da erken tanı. Uzmanlar bu konuda anne babalara sesleniyor ve “erken tanı için” ebeveynleri dikkatli ve uyanık olmaya çağırıyor. 

Bodrum Sağlık Vakfı Özel Eğitim Uzmanı Sibel Kazan, erken tanının engelli çocuğun hayata bağlanmasında önemini vurgularken, eğitime küçük yaşlarda başlanırsa başarı şansının çok daha erken yakalandığını anlattı. Sibel Kazan, anne babalara şöyle seslendi:

“İlk tanıdaki destekçimiz anne ve baba. Ebeveynlerin –ne oluyor?- diye beklemeden, direkt tanılama ekibine gitmesi lazım. Uzman pedagog ya da nöroloji doktorundan bir aksaklık var ise  -bu çocuk neden anlamıyor? Neden konuşmuyor?- sorusunun cevabını almalı. Çocuğun konuşmaması, yürümemesi, kaba motor planlamalarını yapamaması, bilişsel düzeye ulaşamaması bizi tanıya doğru götürüyor. Ne kadar erken tanı sağlanırsa, eğitime başlama yaşı da o kadar düşüyor ve o sırada bizlerle karşılaşılıyor.

Sibel Kazan

Küçük yaşta hızlı sonuç

5 yaşındaki çocuğun bizimle karşılaşmasıyla, 2 buçuk yaşındakinin karşılaşması bir olmuyor. 2 buçuk yaşındakini hayata ve topluma hazırlamamız daha hızlı gerçekleşiyor, çünkü aradaki açık henüz artmamış oluyor. Bizim müfredat şeklimiz diğer okullardaki gibi değil. Biz bireyselleştirilmiş eğitim ve öğretim programına göre gideriz. Bir çocuğun ayda 8 bireysel, 4 de grup dersi oluyor. 1 ders 40 dakika. Her çocuğa 40 dakikada ayrı planlama yapıyoruz. Onun eğitsel değerlendirmesini aldıktan sonra neye gereksinimi olduğunu belirliyoruz. Öz bakım mı? Kaba motor mu? Bilişsel mi? Yoksa dil ve gelişimsel destek mi gerekiyor? Bunu belirleyip bir yıla yayılan kısa kısa dönemler ve hedeflerle birebir şekilde onu hayata hazırlıyoruz. Her yaşın ayrı bireysel eğitimi var. Bireysel eğitimde, engelli çocuğumuzu akranlarıyla bağımsız yaşama düzeyine getirme savaşı veriyoruz. Biz öğretmenleri olarak veriyoruz bu savaşı, çocuk kendisi olarak veriyor. Yani tamamen çok disiplinli bir çalışmanın sonucunda ilerleme sağlanıyor, eğer bu ayaklardan biri olmazsa maalesef ilerleme olmuyor.”

Evden çıkmanız gerek

Bodrum Sağlık Vakfından 2 yaşından bu yana destek alan yürüme engelli Musa Turan, engelli bireyin yaşama katılabilmesi için öncelikle evden çıkmasının önemine dikkat çekti:

“Bir yol gibi düşünün, evde oturduğunuz zaman o yolu kat edemiyorsunuz. Sürekli o yolun başındasınız, yola başlamak için evden çıkmanız gerek. Görünür engelli sayılarının azlığının farkındayım, engelliler ülkemizde çok sayıda var ama sokaklarda çok az. Hor görüldüğü ya da insan içindeyken bakış olarak bir nevi tuhaf görüldüğü için, acıma duygusuyla bakıldığı için böyle aslında. Ama insanlar için değil de kendimiz için yaşadığımızı fark ettiğimiz zaman bu olay da bitiyor bence.”

Bodrum Sağlık Vakfı’nda gördüğü eğitimin ardından seramik yapmaya başlayan Turan, bu süreci şöyle anlattı:

 “Benim zaten bir mesleğim yoktu. Ben 8 yaşındayken annem ile babam ayrıldı, ben annemle yoluma devam ettim. Babamla hala görüşüyorum. Sonrasında annemle de yollarımız ayrıldı bir süreliğine, sonra tekrar birleştik. Annemle ayrıyken Sema hocayla tanıştım, -gelip benimle çalışır mısın?- dediğinde buna ilk başta sıcak bakmadım çünkü ben görüp görebileceğiniz en depresif insandım. -Ben başaramam ama geleyim bir deneyeyim, zaten olursa olur olmazsa olmaz- dedim. –Tamam- dedi o da. 4 buçuk sene oluyor ben buraya başlayalı o zamandan beri buradayım ve burasının bana çok şey kattığını düşünüyorum.” 

Taşımalı eğitim ve ulaşım

Eğitime ulaşmada yaşanan zorluklar da engelli öğrencilerin eğitime devam edebilmesinin önündeki engellerden biri. Taşımalı Eğitim projesinin hayata geçmesiyle birlikte bu sorun biraz olsun hafiflese de halen yetersiz durumda. Projenin hayata geçtiği 2004-2005 öğretim yılında 6 bin 901 öğrenci bu uygulamadan yararlanırken 2021-2022 yılında bu sayı yaklaşık 16,2 kat artarak 111 bin 650 oldu. Musa Turan fizik tedavi için geldiğinde servis imkanından faydalanıyor ancak seramik yapmak için geldiği diğer günlerde toplu taşıma kullandığını belirtiyor. Özellikle ameliyat olduktan sonra kullandığı yürüme aleti nedeniyle toplu taşımada zorluk yaşadığını da ifade ediyor.

İkinci sınıf muamele

Kadri ve Kadriye Çağlar çifti yürüme engeli olan çocukları Samet’in ilkokulda uğradığı zorlukları ve öğretmeni tarafından maruz kaldığı ayrımcılığı anlattı:

 “İlkokulda çok sıkıntı yaşadık. Öğretmeni hiçbir şey öğretmeden mezun etti. Okuma yazmayı bile öğretmedi doğru düzgün. İkinci sınıf muamele görüyor çocuklarımız. Sene sonu mezuniyet düzenlendi. Onda bile görev vermedi. -Size ezber vereceğim- demiş, sınıftakilere okutmuş ama bizimkine okutmamış. Ondan sonra bizim çocuk beynini kilitledi, psikoloğa götürdük. Onun sıkıntısını hala çekiyoruz. Bizim çocukları okulda istemiyorlardı hiç. Öğretmeni yıllar sonra arayıp -vicdan azabı çekiyorum- diyerek özür diledi ama ilkokulda ne öğretmen ne de veliler hiçbir şekilde kabullenmedi. Sadece rehabilitasyon merkezinde yani burada kendimize muhatap buluyoruz. Samet 35 yaşında, 5 senedir aktif olarak Bodrum Sağlık Vakfı’na getiriyoruz, önceden sadece yazın getirebiliyorduk. Sonrasında Ankara’dan Bodrum’a taşındık. Burada çok mutlu, hem el becerilerini geliştiriyor hem de sosyalleşip arkadaş ediniyor. Buradaki engelli bireyler bir arada oturuyorlar, konuşuyorlar, yürüyüş yapıyorlar ve birbirlerini teşvik ediyorlar. Biz değil kendileri birbirlerini teşvik ediyor.”

Sosyalleşmenin etkisi

Bodrum Sağlık Vakfı’nda eğitim gören Hasan Tabak burada aldığı mesleki eğitimin ve fizik tedavinin yaşamına önemli katkıları olduğunu belirterek sosyalleşmesine de imkan sağladığını kaydetti: 

“Burada etkinlikler oluyor bütün etkinliklere ve sergilere katılıyoruz. Konser, tiyatro, sergi ve kutlamalar gibi çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu etkinliklere katılarak sosyalleşebiliyoruz. Hem bilgimiz hem de becerilerimiz artıyor. Burası benim ikinci evim gibi. Buradakilerle aramızda kan bağı yok ama can bağı var.”

Musa Turan & Hasan Tabak

Küçükken ilkokula gittiğini ve üçüncü sınıfa kadar okuyabildiğini ama okuma yazmayı öğrenemediğini ifade eden Tabak, şunları söyledi:

 “Oradaki öğretmenlerim hayatımı kolaylaştırmak için tabi ki yardımcı oldular, normal şartlarda okudum ben mesela. Ama okuma yazmayı orada öğrenmek istemedim, okumayı orada sökmedim. Hocalarım da çok üstüme düştüler –okuma yazmayı öğren, hayatın kolaylaşır– dediler ama istemedim nedense. Artık o okulu sevmediğim için mi yoksa öğretmenleri sevmediğim için bilmiyorum ama seviyordum da aslında genel olarak yine de bilmiyorum sebebini. Okuma yazmayı burada Bodrum Sağlık Vakfı’nda öğrendim. Öğrenciler ve arkadaşlıklar yani sosyal ortam da insanı etkiliyor. Mesela burada da her günümüz şen şen şakrak gülerek geçmiyor tabi ki, bazen üzülüyoruz bazen günlük hayatta olan şeyler etkiliyor. Mesela burada biri üzüldüğü zaman biz de üzülüyoruz. Ben üzülürsem herkes üzülüyor. Kuvvetli bir bağ var aramızda.”

Sayılarla engelliler

Ulusal Engelli Veri Sisteminde kayıtlı bulunan engelli sayısı 2 milyon 511 bin 950. Ancak bu veri sadece Engelli Sağlık Kurulu Raporu almak için yetkili hastanelere başvuran ve hizmet almak için devlet kurumlarıyla temasa geçen kişileri kapsıyor. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Ocak 2023 Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni’ne göre, 2001-2002 öğretim yılında 53 bin 306 olan engelli öğrenci sayısı 9 kat artarak 2021-2022 öğretim yılında 472 bin 686 oldu. Aynı verilere göre, 2001-2002 öğretim yılında öğrenim veren öğretmen sayısı 2 bin 834 iken bu sayı yaklaşık 7 kat artarak 2021-2022 öğretim yılında 18 bin 770’i buldu. Ayrıca 2001-2002 yılında 342 olan okul sayısı 4 kat artarak 2021-2022 öğretim yılında bin 573 oldu.

TÜİK’in Türkiye Sağlık Araştırması 2019 yılı öğrenim durumu verilerine göre; bir okul bitirmeyen yüzde 35,7, ilkokul yüzde 41,3, ilköğretim veya ortaokul yüzde 8,5, lise ve dengi yüzde 8,3, yükseköğretim yüzde 6,2 oranına sahip. Yükseköğrenim gören kişi sayısı belirgin ölçüde düşük. Engelli bireyler ilkokulu bitirdikten sonra diğer eğitim kademelerinde yer edinemiyor.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.