Sendikal örgütlenmeyi engellemek için, 26 Temmuz 2019’da işlerinden atılan Düzce Cam işçilerinin direnişi yaklaşık 5 aydır sürüyor. Fabrika önündeki grev çadırında direnişlerine aralıksız devam eden işçiler, vardiya usulü nöbet tutarak mücadele veriyor. İşten atılan Düzce Cam işçilerinin direnişi, bugün itibariyle 117. gününde…
Türk-İş’e bağlı Kristal-İş Sendikası’nda örgütlenen işçiler, 2015’ten beri sendikal yetkiyi almak için mücadele veriyor. Okan Grup çatısı altında faaliyet gösteren Düzce Cam, Birlik Cam ve Çetaş’ta da örgütlenen sendika, 4 yıllık mücadele sürecinin sonunda Yargıtay kararıyla yetkiyi almaya hak kazanırken Düzce’de Cam Fabrikası’ndaki işçiler, işten çıkarıldı.
82 kişi işten çıkarıldı, 30’a yakını baskılara dayanamayıp işten ayrıldı
Kristal-İş Sendikası’na üye olarak fabrika bünyesindeki işçilerin sendikal hakka kavuşması için mücadele eden Sendika Bölge Temsilcisi Kayahan Akpınar, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “2015 Temmuz aylarında başlayıp 2016 Şubat ayına kadar verdiğimiz yetki mücadelemizde başarıya ulaşıp Çalışma Bakanlığı’na başvurumuzu yaptık. İşveren, Anayasal hak olan bu hakkımızı kullandırmamak adına Çalışma Bakanlığı’nın verdiği yetkiye itiraz etti ve mücadelemizde emek veren 19 arkadaşımızı işten attı. İşten atılan bu arkadaşlarla birlikte yaptığımız kamuoyu çalışmaları neticesinde tekrar işe dönüşümüz sağlandı. Ancak işveren işe geri çağırdığı bu arkadaşların tamamını peyder pey tekrar işten çıkardı. Bundan sonra ise bazı arkadaşların ‘e-devlet’lerine bakarak sendika üyeliklerinin incelenmesi gibi eğilimlerle giderek artan baskılar uyguladığını, sendikalı hiçbir çalışanın bu işyerinde barınamayacağı şekilde konuşmalar yapıldığını öğrendik. Yargıtay tarafından işverenin yaptığı yetki itirazına ret kararı verildiğinde toplam 82 kişi sendikalı oldukları için çeşitli gerekçelerle işten çıkarılmıştı. 30’a yakın arkadaşımız ise yapılan baskılara dayanamayarak kendiliğinden işten ayrılmak durumunda kalmıştır. Yetki almamıza rağmen arabuluculuk süreçlerine katılım göstermeyerek, toplu sözleşme ile ilgili herhangi bir adımda bulunmayan işverene karşı grev hakkımızı 26 Temmuz’dan bu yana sürdürüyoruz. İşveren çeşitli ortamlarda çirkin iddialarda bulunuyor. Sendikal mücadelemizin rakip firma tarafından desteklendiğini belirtiyor. Bizlerin rekabet malzemesi olarak kullanıldığına dair beyanları olmuştur. Bunların hiçbiri gerçeği yansıtmadığı gibi onurlu hak arayışımıza da çamur atmaktan öte gitmemektedir. Şayet rakip firma bizi örgütlemiş olsaydı bizim bağlı olduğumuz Kristal-İş Sendikası’nı kendi fabrikasından çıkartmak istemezdi.”
İşlerinden atılan işçiler ise yaşadıklarına ilişkin şunları söylediler: “Fırın bölümünde asgari ücretle çalışıyorduk. 7-8 senelik çalışan arkadaşlarımız var onlar da ancak bizden 100-200 lira fazla alıyordu. Mesaiye kaldığımızda paralarımızı genelde yatırıyorlardı ancak bazı zamanlarda yanlışlık yaptık vs. diyerek 50-100 TL kesinti yapıyorlardı. İtiraz ettiğimizde ise bazen geri alabiliyorduk. Yemek konusunda pek memnun değildik. Bir kere yemeğin içinden bulaşık teli çıktı. Bize, ‘Dua edin araba çıkmadı’, tarzında cümleler kurdular. Servisler az sayıdaydı ve çok kişiyi taşımaya çalışıyordu. Bir keresinde jandarma tarafından cezada yediler. Az servisle çok kişiyi taşımaya çalıştıkları için son durakta inecek arkadaş Düzce gibi küçük bir yerde 1 saatten fazla yolculuk yapmak zorunda kalıyordu” dediler.
Yasal olarak sendikal örgütlenme hakkına sahip olduklarına işaret eden işçiler, işverenin tüm mahkeme kararlarını hiçe sayarak bu örgütlenme hakkına direndiğine dikkat çektiler. Düzce şehir merkezinde stant açarak destek için imza toplayan işçiler, gerekirse Ankara’ya yürüyüş yaparak seslerini duyurmaya devam edeceklerinin altını çizdiler. Bir grev gözcüsü de; işverenin veya temsilcilerinin çalışanlar üzerinde mesaiye zorlama, e-devlet şifresini isteme, istemediği insanlarla istemediği bölümlerde çalıştırdığını, farklı bahanelerle sürekli olarak işten atma tehdidi baskısıyla çalışanları sindirmeye çalıştığını anlattı.
Dört aydan fazla zamandır fabrika önünde tam zamanlı olarak grev yapan işçilere zaman zaman farklı sivil toplum kuruluşu (STK) ve sendikalarla birlikte muhalefetteki siyasi parti temsilcileri ve halktan da destek anlamında ziyaretler sürüyor. Özellikle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildiği için 1000 günden fazla zamandır “İşimi Geri İstiyorum Eylemi” yapan Mimar Alev Şahin, Anayasal bir hak olan sendikalaşma sürecindeki işçilerin bu grevlerinde destekçisi olmaya ve bu hakkın elde edilinceye kadar desteğinin süreceğini belirtti.
Düzce Cam’da yaklaşık 500 kişi çalışıyor
Düzce Cam, fabrikasında bugün büyük oranda taşeronlaşmaya gidilmiş durumda. Çıkartılan işçilerin yerine taşeron firma üzerinden işçi alarak sendikal hakların önüne geçilmeye çalışılıyor. Ayrıca yine aynı grup bünyesinde bulunan Samsun Kavak’taki Çetaş Cam Sanayi A.Ş.’de 35 işçi işten çıkarılarak fabrika kapatıldı. Düzce 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde 2005’te kurulan Düzce Cam, cam işleme ve lojistik konusunda 30 yılı aşkın tecrübesini float cam üretimine taşıdı. 2010 ve 2016’da iki float hattını devreye alan Düzce Cam, Avrupa’daki cam üreticileri arasında hızla üst sıralara yükseldi. Güncel olarak 1500 ton/gün kapasitesi olan Düzce Cam, 3 ila 12 mm arasında cam kalınlıklarını üretiyor. Float camına ek olarak lamine ve ayna hatları olan Düzce Cam, cam sektöründe bulunabilecek en geniş ürün gamına hitap etmek adına, magnetron kaplama hattı yatırımını da tamamlamak üzere. Kurulu 2 hat ile günlük 1500 ton float cam üretimi yapan fabrikada beyaz yaka, mavi yaka ve taşeronlarla birlikte yaklaşık 500 kişi çalışıyor.
HABER : ÖZEL ÇELİK / DÜZCE
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.