ANKARA- Brezilya’da yaşanan iklim krizi ve Türk lirasının dolar karşısında hızla değer kaybetmesi doğrudan kahve fiyatlarına yansıdı. Pandemiden önce kilosu 60 lira bandında seyreden kahve fiyatları son üç ayda sırasıyla 120, 150 ve son olarak 180 lirayı buldu. Yükselen fiyatlar Türk kültüründe kendine has bir yeri olan Türk kahvesi satışlarını doğrudan etkiledi.
Ankara Hacı Bayram’da 35 yıldır hizmet veren Ankara’nın en eski kuru kahve dükkanı olma özelliğine sahip Gül Kahve’nin sahibi ve 51 yıllık kahveci Ahmet Hamdi İncegül 9.Köy’ün sorularını yanıtladı.
İncegül, Brezilya’dan dağ kahvesi aldıklarını ve dağ kahvesinin lezzeti, içimi ve yumuşaklığıyla Türk damak tadına en yakın olan lezzeti taşıdığını belirtti. Brezilya’da yaşanan olumsuz iklim değişikliği nedeniyle kahve ağaçlarından verim alınamadığını ve kahve rekoltesinin azaldığını belirten İncegül, “Önceden 100 kilo kahve ürettiğini düşünürsek, Brezilya şimdi 25 kilo kahve üretmeye başladı” dedi. İncegül, pandemi öncesi kahve çekirdeğinin kilosunu çiğ olarak 30 liraya alıp kavurup, öğütüp 60 liraya satışa sunduklarını ancak şimdi çiğ kahvenin geliş fiyatının 100 lirayı aştığını anlattı. “Eskiden 10 liraya yaptırdığımız kese kağıdını şimdi 40 liraya yaptırıyoruz. 10 liraya aldığımız poşeti şimdi 45-50 liraya yaptırıyoruz” diyen İncegül, “Müşterimiz günde üç fincan kahve içiyorsa iki ya da bir fincana düşürdü” görüşünü dile getirdi.
Kuru kahveci Yavuz Çetinkaya 9. Köy’ün sorularını yanıtladı.
Baba mesleğini sürdüren bir diğer kuru kahveci Yavuz Çetinkaya da “Böyle devam ederse önümüzdeki yıl rekolte daha çok düşecek” dedi, hasat miktarının eskisi gibi olabilmesi için iklimsel onarımın iki yıl sürebileceği yorumunu yaptı.
“Şu anda güncel Türk kahvesi çekirdeği kilosu 6,6 dolar diyebiliriz. 2,75’ten 6,6’ya çıktı” diyen Çetinkaya ağırlıklı olarak hizmet sektörüne tedarik yaptıklarını dolayısıyla pandemi döneminde kafe, restoran, otellerin kapanmasıyla işlerinin zaten kötüye gittiği söyledi. Çetinkaya ayrıca tahsilat sıkıntısı çektiklerini, ürünün tedariği ve lojistiğiyle ilgili sorunlar yaşadıklarını ve kazançlarının yüzde 70 oranında düştüğünü ifade etti.
Fiyat artışlarına karşın kahve tutkunlarının iyi bir kahvenin damakta bıraktığı tattan ve “40 yıllık hatrı var” diyerek yapılan lezzetli sohbetlerinden vazgeçemediğini belirten İncegül, “kahvenin hatrı fiyatıyla ölçülebilecek bir şey değil” diye vurguladı. Kahveciliği de “bir sanat işi” olarak niteleyen İncegül, hem kahvecilik hem de iyi kahve lezzeti alınacak pişirme için püf noktalara değindi, “Başında durmadığın zaman olmuyor. Muhakkak başında duracaksın ve kahveyle birebir ilgilenmek zorundasın” dedi. İncegül’e göre iyi kahvenin taşıması gereken özelliklerse şöyle: “Kahvenin bir defa cinsinin en iyi cins olması lazım. Güzel kavrulması lazım. İnce çekilmesi lazım. Ondan sonra pişiren de güzel pişirdikten sonra sorun kalmaz. O kahve güzel olur.”
Çetinkaya da iyi kahve için görüşlerini şöyle dile getirdi: “İyi malzeme kullanırsanız iyi netice alırsınız. Çekirdeğinden başlayarak tarif edeyim. Doğru kahve çekirdeğini, doğru incelikte doğru şekilde kavurmak gerek. İnsanların bazısı koyu kahve seviyor, acı kahve seviyor ama normalden gidersek orta kavrulmuş bir kahve olacak, iyi çekilmiş olacak. Soğuk suyla kısık ateşte pişecek. Dolayısıyla kahve çekirdeğimiz kaliteliyse, malzemelerimize güveniyorsak güzel bir sonuç alırız.”
HABER : Deniz Dalgıç
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. KVKK uyarıları ve detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.